En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

PKK’nın statü ültimatomu



PKK’nın bugünü Nevruz bahanesiyle bir “başkaldırı” gününe dönüştüreceği açık. PKK, 1990’dan beri 21 Mart’ı bir kalkışma vesilesi olarak kullanıyor. Yıllar boyunca hep aynı oyunu sahneye koydu. Son yıllarda da Nevruz’u Türkiye’de “ulusal kurtuluş günü” gibi kutlamaya çaba gösteriyor.
Bütün dünya gibi Nevruz’un bir “Kürt bayramı”, bir “Kürt günü” olmadığını PKK da biliyor ancak 20 yıldır, çoğu kanlı eylemlerle ve özellikle Kürtler üzerinde böyle bir algı yarattı.
Bugün de belli illerde Nevruz bahanesini kullanıp, şiddet yaratmak için fırsat kollayacak. Yangın için kıvılcım arayacak. Dünyaya çatışma, başkaldırı görüntüleri gönderebilmek için elinden geleni yapacak, güvenlik güçlerini tahrik edecek; fırsat bulur bulmaz çarşılara dalıp cam çerçeve indirecek, arabaları ateşe verecek...
Bunun provaları önceki gün başta İstanbul olmak üzere birçok yerde yapıldı.
Bu ortamda güvenlik güçlerine düşen görev bu oyuna gelmemek, soğukkanlılığı elden bırakmamaktır. Meydanları, kent merkezlerini savaş alanına çevirmek için bahane kollayacak olanlara istismar edecekleri fırsatlar vermemektir.

Statü talebi
Her Nevruz öncesinde olduğu gibi, PKK sözcüleri, öteleyip, üzerini örttükleri bağımsızlık yolunda önemli bir mevzi olarak gördükleri “özerklik” talebini gündeme daha sık sürmeye başladılar. Daha önce birçok kez demeçlerle, yazılarla ifade ettikleri talebi Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir tekrarladı. Baydemir Ankara’ya şöyle seslendi: “Bütün dünya ve Ankara bilsin ki, artık Kürt halkı ve Kürdistan statüsüzlüğü kabul etmeyecek.”
Bu ifade tarzına “talep” demek zor. Ankara’ya verilmiş bir “ültimatom demek daha doğru. Çünkü arkasında “aksi halde...” tehdidi var.

PKK’nın çözümü
Kürtçenin öğrenilmesi, öğretilmesi, kullanılması, Kürtçe yazılı ve görsel yayın yapılması (TRT’nin 24 saat yayını dahil), Kürtçenin seçmeli ders olarak devlet okullarında da okutulması, PKK ve bağlı siyasal örgütleri tarafından çözüm olarak görülmüyor. PKK bireysel ve kültürel talepler peşinde değil.
PKK’nın -o da şimdilik- siyasal çözüm dediği şu:
1- Anayasada Kürtlere özerklik verilmesi,
2- KCK’nın yapmaya çalıştığı gibi Kürtlerin yasama, yürütme, yargı erklerini kurmasına, polisi ve askeri olmasına anayasal olanak tanınması.
Özetle Türkiye’nin iki uluslu bir federasyona dönüştürülmesi...

“Türk” dememek çözer mi?
Anayasa’dan “Türk” ve “Türk milleti” kavramlarının çıkarılması ve üst kimlik olarak hukuki bir bağı ifade eden “vatandaşlık” kavramının getirilmesiyle, PKK’nın dağdan ineceğine ve Kürt sorununun çözüleceğine inananlar yanılıyorlar. Bu PKK ve bağlı kuruluşları tatmin etmeyeceği gibi çok şiddetli bir “Türk sorunu” yaratacaktır. O kadar ki, yaratacağı sorun Türkiye Cumhuriyeti’nin “beka sorunu” olarak görülecektir. Sadece Diyarbakır veya Hakkari’de yapılan ve yapılacak olan anketlerle, PKK’nın “çözüm” dediği isteklerinin toplumda karşılığı olduğunu söylemek de kandırmaca olur. Türkiye’nin genelinde yapılacak tarafsız bir yoklama bunun yanılgı olduğunu açık biçimde ortaya koyar.

Devletin çözümü
Devletin çözüm dediği ise PKK’nın beklentilerinden çok uzaktır. Devletin, 1990’ların ortasından itibaren geliştirdiği ve Avrupa Birliği üyelik yoluna girdikten sonra daha da belirginleştirdiği çözüm ise hiçbir etnik gruba siyasal, kollektif haklar tanımadan, sorunu “bireysel hak ve özgürlükler” çerçevesinde ele almaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerini ve üniter yapısını değiştirmeden, aidiyet ve kültürlerin siyasallaştırılmadan yaşanmasıdır. Başbakan Erdoğan’ın, “özerkliğin bizim kitabımızda yeri yoktur” sözü anımsanırsa, siyasal iktidarın da bu çizgide durduğu daha net görülür. PKK, “ver-kurtul” çizgisinde silahlı olarak dururken, sorunu bir “genelge”yle çözülecek kadar basit bir sorun olarak görmek gerçekçi değildir. Asıl gürültü yeni anayasa ete kemiğe bürünmeye başlayınca çıkacak ve sorunun gerçek boyutu o zaman daha net görülecektir.

Türk’e geçmiş olsun
Polisin sağduyulu davranması gerektiğini kaleme aldığım sırada Batman’da Ahmet Türk’ün bir polis memuru tarafından yumruklandığı haberi geldi. Sayın Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı kınıyor, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu tür sorumsuz davranışların Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlerin ekmeğine yağ süreceği unutulmamalıdır.

milliyet


Bu yazı 1,238 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,209 µs