En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Bayram mı, kaos mu?



Bugün Nevruz. Bahar Bayramı. Toprağın uyanışı.

Terör örgütünün '2012 Nevruz'una' yüklediği anlam ise başka. Ne bahar, ne de bayram. Hedef kaos ve kargaşa... Plan erken deşifre oldu. 10'un üzerinde madde. Hepsi de kaos çıkarmak için. Aralarında 'Okullar ve yurtların yakılması' bile var. Talimatlar doğrudan Kandil'den...

Buna göre 'Nevruz şenlik ve kutlama havasında değil, direniş ve başkaldırı şeklinde karşılanacak'... Bayramla direnişin, başkaldırının ne ilgisi var? Belli ki terör örgütü her zemini hedefe giden yolda kullanma peşinde. Aldığı ağır darbelerden sonra akıbeti merak konusuydu.

Silvan saldırısı sonrası terörle mücadele konsepti değişti. Güvenlik güçleri savunma pozisyonundan çıktı, karşı hamleye geçti. Zor kış şartlarına rağmen örgütün barınaklarına, mağaralara kısaca içerideki küçük Kandilciklere dönük harekât yapıldı. Ciddi sonuçlar da alındı.

Örgütün şehirlerdeki gücü kırıldı. Dalga dalga gelişen KCK operasyonlarıyla dağla şehrin ilişkisi zayıflatıldı. Terör üreten, terörü besleyen yapılar çökertildi. Eğer bu operasyonlar dört koldan yürütülmeseydi bugün çok daha ağır bir tabloyla karşı kaşıya kalacağımız kesindi.

Dağda sıkışan, şehirde bunalan terör örgütü Nevruz'la bir çıkış yapmanın hesapları içinde. O yüzden şiddete sarıldı. İki hafta önce İstanbul'da toprağın altına saklanmış 15 kilogram plastik patlayıcı bulundu. Dün bir haber de Van'dan geldi. Nevruz'un kutlanacağı alanın yakınında çivilerle güçlendirilmiş, zaman ayarlı 2 kiloya yakın patlayıcı ele geçirildi.

Kaosun ilk provası hafta sonu yapıldı. Başrolde BDP vardı. Birkaç gün önce Genel Başkan Selahattin Demirtaş sözü dolandırmadan 'Gerginlik yaşanmaması için polis karakollardan çıkmasın' dedi. Bu çıkışıyla niyetini açıkça ortaya koydu.

Meşru bir siyasi partinin lideri böyle laf eder mi? Yasağa tepki göstermek ayrı bir şey, meydan okumak ayrı. Parti değil illegal örgüt sanki. Amacın Nevruz'u kutlamak olmadığı çok geçmeden anlaşıldı. İstanbul ve Diyarbakır savaş alanına döndü. Göstericiler polise saldırdı, araçları ateşe verdi, söktükleri kaldırım taşlarıyla cam çerçeve indirdi.

Yanan Nevruz ateşi değildi. Bayram hiç değil. Kaos planı adım adım uygulamaya konuldu.

Bölgeden gelen haberler bayramı değil, kaosu anlatıyordu. En tehlikelisi de Hakkâri Yüksekova'dan... Nevruz'u kutlamak için caddeyi dolduran topluluğun arasından güvenlik güçlerinin üzerine uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. İki polis yaralandı. Benzer sahneler Cizre'de de yaşandı: Kalabalığın arasına karışan örgüt yandaşlarının açtığı ateş sonucu iki polis memuru ağır şekilde yaralandı.

Ne kadar tehlikeli provokasyon... Yüksekova'da, Cizre'de yaşananların Nevruz'la, bayramla alakası olabilir mi? Batman'daki manzara da pek farklı değil. Kutlama bahane, Kandil talimatlarına uygun 'direniş ve başkaldırı' görüntüleri. Sahnede yine BDP var. Mardin Milletvekili Ahmet Türk, polisin kalabalığı dağıtmak için attığı biber gazından etkilenerek hastaneye kaldırıldı.

Ahmet Türk güngörmüş bir siyasetçi... Nevruz kutlamalarının çok kanlı geçtiği 90'lı yılları yaşadı. Heyecana kapılacak, galeyana gelecek biri değil. Son dönemdeki söz ve tavırları tam bir hayal kırıklığı. Ondan ortalığı yatıştırması beklenirken gerilimin tarafı maalesef.

Terör örgütünün hedefi belli; kaos ve kargaşa. Meclis'te grubu bulunan BDP'nin daha dikkatli davranması beklenirdi. Bir partiden çok örgüt gibi. BDP ateşle oynuyor. Bu ateş Nevruz'un ateşi değil...

zaman

Bu yazı 1,209 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,856 µs