Erdal Şafak
0 0 0000
Fıkra gibi
Avrupa Birliği, malumunuz, bir "Utanç rekoru"na imza attı: Türkiye ile müzakerelerde üç dönem başkanlığında (Belçika, Macaristan ve Polonya) bir başlık bile açılamadı.
2012'nin ilk yarısının dönem başkanı Danimarka da, "Biz en az bir, mümkünse iki başlık açmaya kararlıyız" demesine rağmen, iki ayda arpa boyu yol gidemedi.
Zaten iki başlık açması mümkün değil. Zira masaya getirilebilecek üç başlıktan sadece birinin açılması şansı var: "Sosyal politikalar ve istihdam". AB Konseyi'nin, Fransa'nın ve Rumlar'ın veto etmediği diğer iki başlık, "Rekabet politikası" ile "Kamu alımları" o kadar çok yasal düzenleme gerektiriyor ki, Danimarka'nın dönem başkanlığının kalan 4 ayında yetiştirilmesi mümkün değil.
***
Neyse; asıl konumuz başka. AB Konseyi (Devlet ve hükümet başkanları kurulu), Sırbistan'dan kopan Karadağ'ın AB ile katılım müzakerelerinin açılmasına "Yeşil ışık" yakarken bir de "İlke kararı" aldı. Oybirliğiyle alınan karara göre, Karadağ'dan başlamak üzere bundan böyle AB'ye üye olmak isteyen ülkelerle müzakerelerde önce 23 ve 24'üncü başlıklar açılacak. O başlıklar açılmadan diğer başlıkların hiçbirine geçilemeyecek.
O başlıkların konusu ne? Hatırlatayım:
23 numaralı fasıl "Yargı ve temel haklar" başlığını taşıyor. Yani, yargı bağımsızlığı ile demokratik toplumun olmazsa olmaz haklarını kapsıyor.
24 numaralı fasılın başlığı ise "Adalet, özgürlük ve güvenlik". O da adalet sisteminin hızlı işlemesi, tutukluluk süreleri, temel özgürlüklerin (düşünce, ifade ve inanç) korunmasıyla ilgili...
***
Gelelim asıl konumuza...
Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlatıldığı 3 Ekim 2005'ten bu yana 35 başlığın 13'ü açılabildi.
2006 Aralık'ındaki AB Konseyi'nde, liderler 8 başlığı askıya aldı. Başlık numaralarıyla birlikte vereyim: "Malların serbest dolaşımı" (1), "İş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi" (3), "Mali hizmetler" (9), "Tarım ve kırsal kalkınma" (11), "Balıkçılık" (13), "Taşımacılık politikası" (14), "Gümrük birliği" (29), "Dış ilişkiler" (30).
Buna ek olarak Fransa, "Tam üyeliğe götürecek" gerekçesiyle 5 başlığa ambargo koydu: "Ekonomik ve parasal politika" (17), "Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu" (22), "Tarım ve kırsal kalkınma" (11), "Mali ve bütçesel hükümler" (33), "Kurumlar" (34).
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi açık artırmaya katıldı, "6 başlığa da benden veto" dedi: "İşçilerin serbest dolaşımı" (2), "Enerji" (15), "Yargı ve temel haklar" (23), "Adalet, özgürlük ve güvenlik" (24), "Eğitim ve kültür" (26), "Dış güvenlik ve savunma politikaları" (31).
***
Bir yandan AB Konseyi, "Bundan böyle tam üyelik müzakereleri başlatılan ülkelerle önce 23 numaralı 'Yargı ve temel haklar' ile 24 numaralı 'Adalet, özgürlük ve güvenlik' başlıkları açılacak. O iki başlığın işlemleri tamamlanmadan hiçbir başlığa geçilemeyecek" diyor.
Öbür yandan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye ile müzakerelerde 23 ve 24 numaralı başlıkları veto ediyor.
Ve hiçbir AB üyesi, hiçbir AB lideri bu komik çelişkiye ağzını açmıyor.
Ve AB Komisyonu'nun hiçbir üyesi "Koskoca Avrupa rezil ediliyor" tespitini yapma cesaretini bile gösteremiyor.
Bize de katıla katıla gülmek kalıyor...
sabah
Bu yazı 1,330 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
31 Temmuz 2012
Körfez'e büyüteç
-
22 Temmuz 2012
Tarih yolları kesiştirince...
-
4 Nisan 2012
Demokrasiyi taçlandırmak
-
1 Nisan 2012
Suriye aktörleri
-
4 Mart 2012
Fıkra gibi
-
1 Şubat 2012
Konsey'i beklerken
-
16 Ekim 2011
1961 Ekim'i
-
26 Eylül 2011
New York'tan dönüş gündemi
-
20 Ağustos 2011
Şam'la satranç
-
12 Ocak 2011
Aslında biz bize yeteriz
-
8 Ocak 2011
Referandum
-
26 Aralık 2010
Krizin öbür yüzü
-
27 Kasım 2010
Senede bir gün
-
18 Kasım 2010
Savaş Lordu
-
16 Kasım 2010
Beşik sallanıyor
-
9 Ekim 2010
Sri Lanka modeli
-
26 Eylül 2010
Dolmabahçe'de medyatik kahvaltı
-
28 Ağustos 2010
BDP'lilerin söylemleri
-
30 Haziran 2010
Ortaklık
-
15 Mayıs 2010
Atina'dan
Yorumlar
+ Yorum Ekle