İbrahim Karagül
0 0 0000
En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
İran'a baskı, Suriye'ye müdahale derken bölgede hiç beklenmedik bir karşı taarruz belirmesin! Bugün, pek kimsenin temas etmediği, ihtimal vermediği bu konuyu, bölgesel aktörlerin elindeki kartlardan belki de en önemlisini gündeme getirmek istiyorum. Ama önce hikayenin geneline bakalım ve bu ihtimalin ne kadar güçlü olduğunu ölçmeye çalışalım.
İran, nükleer çalışmalarında geldiği seviyeyi dünyaya duyurdu: Araştırma reaktöründe artık yerli üretim nükleer yakıt çubukları ve dördüncü nesil santrifüjler kullanılacak.
Bu, nükleer teknolojide bağımsız olma yolunda dev bir adım. Zaten İran'ın nükleer çalışmalarıyla ilgili sorun nükleer santral kurması değildi. Bu teknolojide dışa bağlı olmadan kendine yeter hale gelmesiydi. Yani İran, kontrol edilebilir noktadan hızla uzaklaşıyor, İsrail ve Batılı ülkeler için "tehdit olma" halini güçlendiriyor.
Bir süredir İran ve İsrail'le bir şekilde bağlantılı görünen suikast girişimleri ve bombalamalar dikkat çekiyor. İranlı nükleer bilimcilere yönelik uzun süredir devam eden "sürek avı"nın son örneği Tahran'da bir bilim adamının aracıyla havaya uçurulması şeklinde gerçekleşti. Son günlerde ise, Bangkong, Yeni Delhi ve Tiflis'te benzer girişimler oldu. İsrail İran'ı hedef gösterirken İran Bangkong'daki saldırıyı kınadı. Ancak iki ülke arasında belli hedeflere yönelik nokta operasyonların varlığı hissediliyor.
Önümüzdeki günlerde daha feci sonuçları olabilir bu "sürek avı"nın. İran'ı çok zor durumda bırakacak bir saldırı ya da nükleer bilimcilere yönelik yeni suikastler yaşanabilir. Bütün bunlar hesaplaşma için ortam oluşturma dışında hiçbir amaç içermiyor.
İran ve Suriye ortak cephe... Dolayısıyla Suriye'de olan her şey İran'ı da ilgilendiriyor. Bu yüzden bölgede bir çok şeyi birlikte değerlendirmek zorunludur. Suriye'ye müdahale hazırlıkları ve müdahalenin yöntemleri üzerine tartışma ve hazırlıklar çok yönlü biçimde yoğunlaşıyor.
Suriye dün, 16 Şubat'ta yeni Anayasa referandumu yapacağını açıkladı. Bu aşamada bunun bir anlamı kaldı mı, sorgulanır. Zaten nasıl yapılacağı, ne kadar şeffaf olacağı, güvenliğin sağlanıp sağlanamayacağı belli değil. İnsana sormazlar mı? Neden şimdi? Neden bugün kadar beklediniz? Hiç değilse bir ihtimal vardı. Artık o ihtimal de ortadan kalktı. Bu yüzden referandum ilanının Suriye'ye yönelik süreci yavaşlatacağını sanmıyorum.
Fransa-İngiltere görüşmesi bir müdahale ile sonuçlanır mı? Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Suriye'de "insani yardım koridoru" kurulması fikrinin BM Güvenlik Konseyi'nde tartışılması için yeni bir karar tasarısı hazırlandığını, Rusya ile pazarlık yaptıklarını açıkladı. Yani biri Güvenlik Konseyi'nde diğeri Fransa-İnglitere görüşmesinde olmak üzere ikili bir süreç yürütülüyor. İkili görüşmenin daha örtülü planlamaları içerdiği kanaatini taşıyorum.
Türkiye'nin ön planda olduğu "insani koridor planı" nasıl uygulanacak? Konu ile ilgili Türkiye ile ABD arasında bir anlaşma olduğu belirtiliyor. "Suriye'nin Dostları" toplantısı sonrası uygulama başlar mı? Hep birlikte göreceğiz. Ancak, insani koridor beklerken Fransa, Libya'da olduğu gibi bir tür fiili durum oluşturup, Suriye üzerine birkaç uçuş yapıp işin rengini değiştirir mi? Bu konuda Sarkozy'ye güvenilemeyeceği, müttefiklerini bile zor durumda bırakacak fevri bir davranışa girebileceği biliniyor.
Elbette daha bir sürü ihtimal var, dikkatle takip edilmesi gereken. Ama bütün bunların ötesinde bizi şaşkına uğratacak bir ihtimal var ki, pek kimse bunun üzerinde durmuyor. Uzunca süredir bu ihtimalin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair işaretlere dikkat ediyorum. O da şu:
Suriye'ye müdahale beklerken ya tam tersi bir gelişme yaşanırsa? Ya İran bir Hizbullah İsrail savaşı çıkarırsa! Ya Suriye'deki kriz, Golan üzerinden İsrail'le sıcak çatışmaya dönüşürse!
Ne olur o zaman? Suriye olayı nasıl bir hal alır? Suriye yönetiminin de, Tahran'ın da en etkili kartı şu an için bu. Özellikle Hizbullah-İsrail savaşının kendilerine bir çıkış sağlayıp sağlayamayacağını ciddi olarak düşündükleri kanaatindeyim.
İşte o zaman bütün hesaplar sıfırlanır. Bölge kamuoyu ani refleks gösterir, rüzgar tersine döner. Hizbullah ve İran İsrail'le savaşırken Fransız uçakları Suriye'yi bombalarsa Türkiye de zor durumda kalır.
Peki böyle bir ihtimal var mı? Bence var? İran ve Suriye'nin bu işin üstesinden gelme, Şam yönetiminin devrilmesini önleme imkanları yok. Tek çıkış hedef saptırmak, rüzgarı başka yöne çevirmek, ezeli düşmanlığa sığınmak. Bu gerçekten etkili bir kart ve son çare olarak kullanılabilir...
Bekleyip göreceğiz..
yenişafak
Bu yazı 1,713 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
20 Nisan 2012
Türk-Kürt-Sünni..
-
30 Mart 2012
Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
-
16 Şubat 2012
En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
-
10 Şubat 2012
Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
-
2 Aralık 2011
Bitti Esad, gerçekten bitti..
-
18 Kasım 2011
Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
-
9 Eylül 2011
Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
-
18 Ağustos 2011
İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
-
10 Ağustos 2011
Altı saat ne konuştular?
-
27 Temmuz 2011
Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
-
22 Temmuz 2011
Avrupa Birliği parçalanıyor..
-
29 Nisan 2011
Cuma, öfke, kan...
-
10 Şubat 2011
Barış beklerken savaş gelmesin!
-
31 Aralık 2010
Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
-
29 Aralık 2010
İki not ve bir kirli ittifak!
-
24 Eylül 2010
İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
-
3 Şubat 2010
Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
-
17 Aralık 2009
İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
-
8 Aralık 2009
Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
-
28 Ekim 2009
Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?
Yorumlar
+ Yorum Ekle