Emre Aköz
0 0 0000
Krizler bitmeyecek
Çevremdeki herkes "MİT krizi bitti mi... Yasa çıkınca ortalık sütliman olacak mı..." diye soruyor. Bugünden yarına bitmeyebilir elbette. Çünkü süreç, MİT'i zor durumda bıraktı.
Eski ve yeni MİT yöneticilerini yargılama girişimine kamuoyunda meşruiyet kazandırmak için...
Medyada yer alsa da, bugüne kadar dikkatimizi fazla çekmeyen olaylar (mesela: MİT'çilerin işlediği suçlar)... Adeta üstümüze boca edildi.
Eğer "siyasetçi" yanı güçlüyse, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bu krizi fırsata çevirebilir. Geçen akşam Mehmet Eymür ekranda, "Kurumu tam manasıyla tanımak için 5 yıl gerekir. Fidan daha iki yılı doldurmadı" diyordu.
İşte bu krizi iyi kullanarak, reform süresini kısaltabilir Hakan Fidan... "Ser verip sır vermeme" bahanesiyle suçlarının üstü örtülen çürük elmalardan kurtulabilir.
Mehmet Ali Birand'a, "Neden komplonun parçası gibi gösteriliyoruz; biz işimizi yapıyoruz" diyen yargıçlar, (ve emniyetçiler), muhakkak ki bir süre sonra sakinleşecektir.
Ancak nihayetinde Hükümet'i hedefleyen bu tip saldırıların biteceğini sanmıyorum. Hiç tahmin etmediğimiz yerlerden yeni yumruklar çakılabilir.
Bir kriz bitecek, diğeri başlayacak.
***
Önümüzdeki dönemde meydana gelecek olan tüm krizler, "2014 ufku" önünde yaşanacak.
O tarihte, "devletin kilit taşı" konumunda olan Cumhurbaşkanı değişecek. Hatırlayın: 2007'de sadece Cumhurbaşkanı yenilenecekti... Mayıs 2006'daki Danıştay Saldırısı'ndan itibaren ne badireler atlattığımızı gördünüz.
Bu kez kavganın getirisi çok daha kıymetli... Muazzam öneme sahip iktidar koltukları sahip değiştirecek: 1) Başbakan Erdoğan, Köşk'e çıkacak mı? 2) AK Parti genel başkanı kim olacak? 3) Cumhurbaşkanı Gül ne yapacak?
Başbakan'ın ilk ameliyatına denk gelen Şike Yasası tartışmalarında, nasıl bir bölünme olduğunu görmüştük. Şimdi de MİT Krizi bağlamında bir ayrışma meydana geldi.
İşte buraya yazıyorum: Devam edecek...
Öcalan'a Kandil komplosu mu?
ABD tarafından, idam edilmemek şartıyla teslim edilen Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilmişti. PKK'lılar, "uluslararası komplo" dedikleri bu olayı her yıl gösterilerle anıyor.
Dün öğle saatlerinde İstiklal Caddesi tarafındaydım. Emniyet ciddi bir hazırlık yapmıştı: Her yerde Çevik Kuvvet polisleri vardı. (Ayrıca bol miktarda sivil polis...)
Haberlere bakılırsa... 150 kişilik BDP'li grup, "Öcalan'a özgürlük", "Kahrolsun 15 Şubat komplosu", "Direne direne kazanacağız" gibi sloganlar atmış.
Burada bir ilginçlik var: Gösterici sayısı çok ama çok az! İstanbul medyasının kameraları önüne, bu kadar az kişiyle çıkmaları çok garip.
Bir vakitler 15 Şubat'ı görkemli biçimde anardı Kürt ulusalcılar. Hatta gösteriler yoğun ve coşkulu olmadı mı, birbirlerini kıyasıya eleştirirlerdi.
İnsan düşünmeden edemiyor: Acaba "aslında" Apo'nun özgür kalmasını istemiyorlar mı? Zevahiri kurtarmak için mi gittiler Taksim'e... Kandil'den "abartmayın" emri gelmiş olabilir mi? Yoksa Öcalan yeni bir komployla mı karşı karşıya?
sabah
Bu yazı 1,361 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
23 Ağustos 2012
Yeni Anteplere dikkat!
-
28 Haziran 2012
Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
-
21 Haziran 2012
Bunlar bizi kandırıyor
-
23 Mayıs 2012
Tek emperyalist ABD mi?
-
15 Mayıs 2012
Silivri izlenimleri (1)
-
10 Mayıs 2012
Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
-
6 Mayıs 2012
Aşk olmadan meşk olur mu?
-
3 Mayıs 2012
Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
-
27 Nisan 2012
27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
-
24 Nisan 2012
Stalinci olmak suç mu, değil mi?
-
3 Nisan 2012
PKK'nın vesayet aracı KCK
-
16 Mart 2012
Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
-
9 Mart 2012
Hani kadınları eve kapatacaklardı?
-
22 Şubat 2012
Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
-
16 Şubat 2012
Krizler bitmeyecek
-
14 Şubat 2012
O ajanlara bir de böyle bakın
-
10 Şubat 2012
2014 kavgası
-
8 Şubat 2012
Kemalistler ve İsrail lobisi
-
5 Şubat 2012
Müsamere kardeşliği
-
25 Ocak 2012
Kemalistlerin baba kompleksi
Yorumlar
+ Yorum Ekle