0 0 0000

TSK’nın MİT’e verdiği Echelon teknolojisi Emniyet’i kızdırır mı?

MİT-Emniyet rekabetinde önemli bir ateşleyicinin, Genelkurmay istihbaratın kullandığı üstün teknolojik ekipmanın paylaşımı olduğu söyleniyor…

Meslek büyüğümüz Avni Özgürel’in, Taraf’tan Neşe Düzel’e verdiği röportajda şunlar söylenmiş; “… Bir ay önce, Silahlı Kuvvetler’in dinleme faaliyeti son buldu. Askerin talep ettiği istihbaratı artık MİT yapıyor. Silahlı Kuvvetler’in elindeki dinleme üniteleri, ki bunlar dünyanın en gelişmiş dinleme üniteleridir, … Başbakan’ın işaretiyle Özel Kuvvetler’in elindeki bu üniteler MİT’e teslim edildi. Bu çok önemli! Echelon denen çok gelişmiş bir dinleme sisteminden söz ediyoruz. Ses tonunu kodlayıp dünyanın neresinde ve hangi telefondan olursa olsun o sesin konuşmasını yakalıyor.”

Global teknolojik istihbaratın tanrısı kabul edilen Echelon’un bu vesileyle gündeme gelmesi ilginç…

TSK’nın devrettiği teknolojinin yüksek nitelikli olduğunu tahmin etmek zor değil.. Fakat, Echelon’un marifetlerine sahip olduğu söylenebilir mi?

Çünkü Echelon uydu(lar) sistematiğini yoğun kullanan ve neredeyse buna bağımlı bir mimaridir.. Konumuz olmadığı için geçiyorum ama bu teknolojinin ilgili TSK birimini "dinleme"den kurtaramadığını hatırlamak lazım! (En azından 2011 yılı sonuna kadar Echelon'un Türkiye'de terör örgütüne karşı faal olmadığını biliyoruz!)

Sanırım konu açılmış ve zamanlaması da eş olduğundan "Anonymous"un kulaklarını da çınlatmak gerekiyor..

Daha bir hafta önce CIA’yi hackleyen grup şu sıralar Türkiye’ye sarıyor gibi.. 'Bilgi Teknolojileri Kurulu' son hedefi oldu Anonymous’un ve sırada başkaları da var gibi.

Modern çağın gerçeklerinden biri de bu maalesef: Siber İstihbarat/Siber Savaş…

11 Eylül’ün ardından Afganistan’daki rejimi yıkmayı ilk iş sayan Beyaz Saray ve Pentagon’un ne kadar zorlandığını anımsıyorum: atılacak füzeden daha değerli bir hedef bulmak için hayli uğraşmışlardı.

Siber Savaş ve İstihbarat da aynı konudan muzdariptir.. Bu teknolojilerde ne kadar gelişmiş iseniz saldırıya da aynı oranda açık hale gelirsiniz!

Örneğin; Arap Baharı bölgesinde ve (hele Facebook, Twitter vb. internet olanakları düşünüldüğünde)  komşularımız içinde Siber Savaşa en açık ülkeler hangileridir?

Bu sorunun aktüel gerekçesi şu: 2012 yılı içinde bu bölgede (Ortadoğu, Basra, Akdeniz, Pasifik) bir savaş olacaksa, aynı zamanda ilk kez bir Siber Savaş göreceğiz! Ve ilk kez, şimdiye değin kullanılmamış 'Siber Silah'lar da dijital depolarından çıkarılacak. (Bu mânada ABD ve İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine karşı kullandığı Stuxnet’i ilk sayabiliriz!)

Bu yüzden adı geçen bölgede dijital varlıkları, siber alanları en fazla ülke hangisidir bilmek gerekiyor.

"O kadar yakın bir tehdit mi bu" derseniz, muhtemelen ilk vurulacak hedeflerden biri zaten sizsiniz demektir…

Pek bilinmeyen bazı bilgiler verelim.. Bugün ABD Silahlı Kuvvetleri "siber uzay" yeteneği olan üç filo oluşturmuş durumda.. Bu filoların niteliği düşmanın siber yetenekleri ile bağlantılı olduğundan hedefleri açıkça gösterdiği gibi, konuşlandırıldıkları alanlar da bunu teyit ediyor…

Basra Körfezi’ndeki beşinci filo. Akdeniz’deki altıncı filo. Çin Denizi’ndeki yedinci filo. (Tamamı siber muharebe yetenekleri ile mücehhez bu kuvvetlerin kimi unsurları adı geçen coğrafyalarda mobil halde bulunuyor.)

ABD'nin yeni İndo-Pasifik planı yeni askeri konsept gerektiriyor ve hava-deniz-siber uzay üçgeni baştan doktrine ediliyor. Konuşlandırma bu düzene de uygun.

Bu yapının başında da 10. filo var: 'Donanma Ağ Savaş Komutanlığı'! Bu filonun kaç gemisi var biliyor musunuz?. Sıfır!

Tersine, ABD’nin yüksek teknolojiye en erken ve hızlı sahip olan ülke konumu bu savaş türünde avantaj değil. Tersine riskli. Hedef ülkeler daha korunaklı.

Bugün Çin başta olmak üzere bir çok ülke "siber ordular" yetiştiriyor. Hepsinin siber komutanlıkları var.

Peki Türkiye?..

Bir sonraki yazıya, “dünyanın en güçlü siber orduları sıralaması” başlığını vereceğim ama şimdiden söyleyelim; Türkiye bu konuda çok riskli bir ülke!

http://twitter.com/NedretErsanel

Bu yazı 4,866 defa okundu.