En Sıcak Konular

Yasin Doğan


Yasin Doğan
0 0 0000

''Ya PKK ya Ergenekon'' kandırmacası...



Son dönemde alttan alta estirilen bir rüzgar var; sanki terörle mücadele sürecinin selameti, Ergenekonvari çetelere hesap sorulmasına son verilmesine bağlıymış gibi... Ergenekon davasından rahatsız olan bazı kesimler süreci sulandırabilmek ve akamete uğratabilmek için terörle mücadeleyi öne sürüyorlar. Adeta 'ya PKK, ya Ergenekon' gibi bir ikilem oluşturulmaya çalışılıyor.

Aslında Ergenekon davası kapsamında bazı askerlerin gözaltına alınması ve yargılanması sırasında da bu tez çok işlendi, 'Ordunun morali bozuluyor' söylemi çok tekrarlandı. Son zamanlarda basında yer alan bir kısım değerlendirmelerde de Ergenekon'un gündemden düşürülmesi için terörle mücadele bir kaldıraç gibi kullanılmaya çalışılıyor. Bir yanda terör örgütü PKK, Uludere olayıyla terörle mücadeleyi akamete uğratmaya çalışıyor, diğer yanda Ergenekon sevdalıları terörle mücadele söylemleri üzerinden Ergenekon meselesini boşa çıkarmaya gayret ediyor.

Ben, iki girişimin de devam eden süreçlere zarar vermemesi gerektiği kanaatindeyim. Ne terörle mücadele akamete uğratılmalı, ne de devam eden davalar sulandırılmalı...

Birinin varlığının diğerinin yokluğuna bağlı olduğu tezi de açık bir kandırmacadan ibaret... Birisi için diğerinin feda edilmesi gerekmiyor, tam aksine ikisi arasında ters değil paralel ilişki var.İllegal bütün yapılanmalar demokrasi ve hukuk karşısında aynı safta yer alır.

Ergenekon ve benzer davalardaki iddialar sadece seçilmiş iktidarı yıpratmayı, alaşağı etmeyi hedeflemiyordu, aynı zamanda bu hedeflere ulaşmak için ortaya konulan eylem planları terörle mücadeleye de zarar veriyordu. Çözüm süreçlerini sabote eden eylemler yanında, bu örgütler arasındaki paslaşmalar da mücadele stratejisini boşa çıkarıyordu. Ergenekon kapsamında gündeme taşınan bir çok iddia ve ilişki örgütler arasındaki örtülü veya açık işbirliklerini ortaya koyuyor.

Abdullah Öcalan da bir çok değerlendirmesinde örgüt içindeki Ergenekon varlığına vurgu yapıyor. Apo, bir açıklamasında örgütün izahta zorlandığı eylemleri veya yaşanan krizlerin aşılamamasını Ergenekon bağlantılarıyla yorumluyor. Geçmiş dönemlere kadar uzanan Ergenekon bağlantıları AK Parti döneminde de Kürt meselesinin çözüm çabalarına sekte vurmak için ellerinden geleni yaptılar. Özellikle son dönemde PKK ve statükocu çetelerin belki de ittifak ettiği konu, demokratik gelişim sürecini sabote etmekti.

Orhan Miroğlu, PKK çevresinin Ergenekon konusundaki çekimser veya ürkek tavrını şu şekilde izah ediyor: "Türkiye'de Kürt muhalefeti bu konuda önemli bir dinamikti ama Kürt muhalefeti Ergenekon sürecinde siyasi sebepler nedeniyle ve belki o alanda gerçekleşmiş bir takım işbirlikleri nedeniyle, Ergenekon sürecinden uzak durdu. Bu Öcalan'ın arzusuyla oldu. Ergenekon soruşturmaları ve süreç başladığında BDP'ye ve başka Kürt kurumlarına bu süreçten uzak durmaları tavsiyesinde bulundu". Gerçi Mustafa Karasu bu iddiaları da, Apo'nun sözlerini de yalanlıyor ama PKK içindeki kanatların nasıl uluslararası Ergenekon yapılanmalarının yönlendirmeleri altında olduğu da biliniyor.

Terörle mücadele konusunda güvenlik güçlerinin motivasyonunun korunması elbette hassasiyet gösterilmesi gereken bir konudur. Nitekim Başbakan Erdoğan bu hassasiyeti en üst düzeyde göstermekte ve terörle mücadele sürecinin akamete uğramadan kararlılıkla süreceğini söylemektedir.

Bugün asker, polis ve istihbarat örgütleri arasında tesis edilen uyum, sivil iktidarın kontrolü altında başarılı bir mücadeleye dönüşmektedir. Bunun Ergenekon tartışmalarının gölgesi altında kalması ve sekteye uğratılması sözkonusu olmamalıdır. Hükümetin bu konudaki duruşu, böyle bir endişeye mahal olmadığını göstermektedir.

yenişafak

Bu yazı 1,231 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Ağustos 2012 İran'a bir haller oluyor...
    • 25 Temmuz 2012 Suriye Kürtlerinin PKK sorunu...
    • 9 Şubat 2012 Muhalefet çok sevindi!
    • 3 Şubat 2012 ''Ya PKK ya Ergenekon'' kandırmacası...
    • 1 Şubat 2012 Suriyeli Kürtler ve Barzani, PKK'yı kızdırdı
    • 1 Aralık 2011 Lider olmak da zor, çok sevilmek de...
    • 10 Kasım 2011 Barzani ve PKK
    • 7 Ekim 2011 KCK sadece halka değil BDP'ye de tahakküm ediyor
    • 12 Mayıs 2011 PKK, BDP'nin varlığını anlamsızlaştırıyor
    • 16 Şubat 2011 Perver'e hain diyen hainler!
    • 9 Eylül 2010 Yargı, hayır kampanyası yapabilir mi?
    • 4 Ocak 2007 AB din işlerine karışır mı?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,527 µs