En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

İttihat Terakki zihniyetiyle hesaplaşmak



Başbakan Erdoğan, üçüncü iktidar döneminde çok temel bir tespit yapıyor ve Türkiye'nin asıl yüzleşmesi gereken adresi gösteriyor:
"Biz jakoben, elitist bir zihniyeti teşhir ediyoruz. 'Dün dünde kalmıştır' diyerek geçmişi hasıraltı etmek isteyenler var. Bunlar ellerine yetki geçtiğinde meseleleri sümenaltı ediyorlardı. Bugün Diyarbakır'dan çıkan kemikleri de toprak altı yapmak istiyorlar. Dersim 1939'da üzeri kapatılmış bir faciadır."
Bu yeni bir dönemin başladığına işaret...
Sivil siyaset belki de ilk kez darbeler üreten, faili meçhul cinayet yapan, iç düşman mantığıyla toplumu birbirine düşüren bir gerçeği dile getiriyor.
"Biz 150 yıllık köhne bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Devletin tüm kılcal damarlarına kadar işlemiş bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Karşımızda 'Terör meselesini çözme' diyen bir zihniyet var. Dersimli olduğu halde Dersim'i ağzına alamayan bir anlayış var. Biz CHP'ye, MHP'ye ve Güneydoğu'nun CHP'si olmaya çalışan BDP'ye rağmen bunu yapıyoruz."
Türkiye solunun da Kürt siyasi hareketinin de paradoksu, bu gerçeği kendine bile itiraf edememesi. Tarihin karanlık dehlizlerinde yaşanan her suikastın, her facianın, her katliamın altında o zihniyet vardı.
Tıpkı bugünlerde çok tartışılan, "Hrant cinayetinin arkasında hangi örgüt var" sorusunun cevabında olduğu gibi...
Kazıyın 1915'teki Ermeni "soykırımını", Komünist Mustafa Suphilerin boğdurulmasını, azınlıkların tasfiye edilmesini, Kürt meselesini kanla bastırma girişimlerini, Sabahattin Ali'nin öldürülmesini, 6-7 Eylül 1955 talanını veya 1 Mayıs 1977 katliamını ya da Uğur Mumcu suikastını... Altında o zihniyet çıkacak.
Ne yazık ki Türkiye'nin tüm muhalif siyasi akımları, bugüne kadar sonradan resmi ideoloji haline gelen bu zihniyetle hesaplaşmayı başaramadı.
Daha doğrusu adını bile koyamadı.
Bu nedenle Başbakan Erdoğan haklı olarak şu tespiti yapıyor:
"İstiklal Mahkemesi'nin vicdansız hâkimlerini kahraman ilan edenler bugün çıkıp da bağımlı yargıdan bahsedemez. Yassıada'nın yargılamalarıyla yüzleşemeyenler kalkıp da yargıyı eleştiremez. Menemen'in peşine düşmeyenler Ergenekon'u, Danıştay olayını anlayamaz."
Bu çıkışla Türkiye'nin özgür ve zengin olmasını istemeyen, iç düşman mantığıyla kendi halkına zulüm eden ceberut zihniyete karşı, ilk kez sivil bir mücadele başlamış durumda.
Türkiye, 100 yılını kaybettiren bu zihniyetle savaşmadığı için uzun yıllar dünyanın en geri ülkeleri arasında yer aldı.
Geçmişte sol adına iktidara gelen partiler bile bu zihniyete çarptıkları için geldikleri gibi gittiler.
Şimdi yeni bir siyasi yolculuğun başındayız. Sayfalar tek tek açılıyor. Dersim'le atılan ilk adımı, İstiklal Mahkemeleri, 12 Eylül diktatörlüğü, Ergenekon dava süreci, Diyarbakır'da ortaya çıkan kemikler ve cuma günü Diyarbakır'da duruşmasına katılacağım faili meçhul cinayetler davası izleyecek.
Başbakan Erdoğan'ı bir siyasi aktör olarak hâlâ aşılmaz kılan da bu gerçeği görmesi...
Geleceğin siyaseti, bu tarihsel hesaplaşma üzerinde şekillenecek.
Kim bilir belki de Başbakan Erdoğan'ın cesurca adını koyduğu "İttihat Terakki" zihniyetiyle bu hesaplaşma, 1915'le yüzleşmeye giden kapıyı da aralayacak.
O kapıyı aralayan bir Türkiye'nin geleceği daha bir aydınlık olacak.

sabah



Bu yazı 1,221 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,351 µs