En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?



Eskiden darbelerden kaçarlardı...

Devlet teröründen, şiddetten, sağ ve sol çetelerden, kurban gidilecek kör kurşundan, birinci şubeden, ikinci şubeden, işkenceden, apoletlerden, Sıkıyönetim savcılarından, Diyarbakır Cezaevi’nden, Mamak’tan, Metris’ten, polis ve jandarma copundan, “Elimizde taş gibi delikanlılar var, copa ne hacet” diyen Turgut Sunalp’ten, Esat Oktay Yıldıran’dan, Recep Ergun Paşa’dan kaçarlardı...

Kimi Almanya’ya, kimi Fransa’ya, kimi Norveç’e atardı kapağı.

Komşu kapısı Yunanistan’dan Ortadoğu ve Mağrip ülkelerine dağılanlar da olurdu.

Haklarında arama kararı çıkarılırdı.

Her “saat başı” bültenlerinde isimleri okunurdu.

Ülkeye dönmeleri, kendilerini “devletin şefkatli kollarına teslim etmeleri” istenirdi.

Dönmezlerdi tabii...

Gurbette “sürgün ve mahcur” bir hayat yaşarlardı.

Dönmeyecekleri kesinleşince de, vatandaşlıktan çıkarılırlardı.

Sonra hem sağcı, hem muhafazakâr, hem “karşı devrimci” bir lider çıkar, ülkeye dönmelerinin önündeki yasal ve anayasal engelleri kaldırır, darbecilerin pisliğini temizlerdi.

Kalsalar ya kör bir kuşuna kurban gideceklerdir, ya da işkence tezgâhında can vereceklerdir. Bu yüzden, darbe arifelerinde “valiz hazırlamak” eski ve köklü bir aydın geleneğidir bizde.

Bugünküler “hukuk” korkusuyla valiz hazırlıyorlar.

Eski bir milletvekili, elan kaçak.

Ergenekon soruşturması başlar başlamaz valizini hazırladı ve deniz aşırı uçtu.

Dil öğrenmeye gittiğini söylüyordu.

Bir ara İngiltere’de görüldü.

Sonra izini kaybettirdi.

Bir gün İngilizcesini ilerletmiş olarak yurda dönerse, bunu Ergenekon savcılarına borçlu olacak.

Bir de “hastalanacağını” anlayıp valiz hazırlayanlar var.

Bir eski belediye başkanı ve iki general, “tedavi amaçlı” olarak yurt dışına kaçtılar. Belarus’ta, Rusya’da, Almanya’da “ödenekli” tarafından dolaşıp duruyorlar...

Kaçmasalardı, “darbecilik” suçlamasıyla hâkim karşısına çıkacak ve (muhtemelen) tutuklanacaklardı.

Meslektaşlarımız arasında da, bir gün “valiz hazırlamak zorunda kalacaklarını” düşünenler var.

İkide birde köşelerinde, korkuyla karışık, “valizimi hazırladım” ya da “ileri demokrasi demek, valizi hazır tutmak demektir” şeklinde mavra yapıyorlar...

Yani kendilerini darbe dönemlerinin kaçaklarıyla bir tutuyorlar.

Hiç utanmıyorlar...

Sen karargâhtan gelen “çıktı”ları sorgusuz sualsiz manşete taşı... İki lafından biri “Emredersiniz Paşam” olsun... Elindeki medya imkânlarını kullanarak darbeye lojistik destek sağla... Çevik Bir patentli andıçlarla, meslektaşlarının hayatını karart... “İtibarsızlaştırma çetelerine” üye yazıl... Her gün hiç sektirmeden “Ergenekon diye bir şey yoktur, bunlar Zekeriya Öz’ün uydurmalarıdır” diye yazılar yaz... Ortadaki cinayetleri ve darbe planlarını hiç görme... Balyoz ve Kafes’le hiç ilgilenme... Darbe soruşturmalarını itibarsızlaştırmak için her pisliği yap... Müstear isimlerin arkasına gizlenerek her melaneti sergile...

Sonra da “İleri demokrasi demek, valizi hazır tutmak demektir...”

Öyle mi?

Eskiden Genelkurmay Başkanları darbeye karşı çıktıkları için tutuklanırlardı.

Şimdikiler “darbeye teşebbüsten” tutuklanıyorlar.

Eskiden gazeteciler “işkence” korkusuyla valiz hazırlarlardı.

Şimdikiler “hukuk” korkusuyla valiz hazırlıyorlar.

star

Bu yazı 1,443 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,137 µs