En Sıcak Konular

Fikret Ertan


Fikret Ertan
0 0 0000

İran, Amerika ve yeni müeyyideler...



Nükleer programı yüzünden İran'a karşı yıllardır çeşitli müeyyideler uygulanıyor.

Bunların başında da BM Güvenlik Konseyi tarafından benimsenen 4 müeyyide kararı geliyor. 23.12.2006 tarih ve 1737 sayılı; 24.3.2007 tarih ve 1747 sayılı; 3.3.2008 tarih ve 1803 sayılı; ve son olarak Türkiye'nin karşı çıktığı 9.6.2010 tarih ve 1929 sayılı kararlar bunlar.

Bunlara ilaveten başta Amerika olmak üzere Avrupa Birliği ve çeşitli ülkelerin İran'a karşı kendi başlarına aldıkları kararlarla uyguladıkları müeyyideler de var. Bu müeyyideler, genel olarak İran'ın nükleer faaliyetleri ile ilgili kurumları, şahısları, programları, şirketleri hedef alıyor. Çoğu da İran'ın malî kurumlarıyla ilgili sayılır. Son dönemde bunlardan bazıları İran'ın enerji yapısını, petrol sektörünü, bunlarla ilgili yatırım ve yabancılarla olan işbirliklerini de müeyyideler kapsamına almış bulunuyorlar.

Amerika ve Avrupa Birliği dışında Kanada, Avustralya, Güney Kore, Japonya, İsviçre ve hatta Hindistan gibi ülkeler de İran'a karşı çeşitli müeyyideler uyguluyorlar.

Avrupa Birliği'nin mevcut müeyyidelerine ilaveten geçen ekimde benimsediği yeni müeyyideler ise mevcutları daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. Bunlar Avrupa Konseyi'nin 27.6.2010 tarihli müeyyide paketini hem güncellemiş ve hem de ağırlaştırmış oluyor. Yeni pakette İran'ın dış ticaretine, malî hizmetlerine, enerji sektörü ve teknolojisine, sigortacılığına karşı yeni kısıtlamalar konmuş bulunuyor.

Ne var ki, bütün bu müeyyideler İran'ı çok fazla etkilememiş görünüyor. Etkilemiş olsa bile İran bunları itiraf etmiyor, dikkate de almıyor. İran müeyyidelerin nükleer programını terk etmeyi hiçbir şekilde sağlayamayacağını tekrarlayıp duruyor.

Amerika da bugün mevcutların İran'ı nükleer programından vazgeçirecek derecede ağır ve güçlü olmamasından hareketle bugünlerde İran'a karşı yeni müeyyideler koymayı planlıyor. Bu planların içinde bugüne kadar düşünülmeyen İran Merkez Bankası ve faaliyetlerinin hedef alınması ve İran'ın global enerji piyasalarından dışlanması gibi dünya ekonomisini etkileyebilecek çok ağır ve tehlikeli adımlar da var. En azından çeşitli haberlerde bunlar öne çıkıyor.

Bu haberlerde, Obama yönetiminin son müeyyide genel planında Amerika'nın İran'ın Merkez Bankası ile iş yapan yabancı şirketleri, kuruluşları cezalandırmayı, İran Merkez Bankası ile işlem yapanların Amerika ile hiçbir malî işlem yapamayacakları gibi kararların yer aldığı söyleniyor. Bunlar, Obama'nın millî güvenlik danışmalarından birisinin ifadesine göre 'son çareler' olarak görülüyorlar.

İran'ı global enerji piyasalarından dışlama planı şüphesiz çok tehlikeli bir plan. Global piyasanın önemli bir enerji gücü olan İran'ın bu piyasadan dışlanmasının global enerji fiyatlarına yapabileceği olumsuz etkiler zaten herkesin malumu. İşte bu yüzden Obama yönetimi bu konuda çok dikkatli hareket etmeyi planlıyor. Bir yandan İran'ın enerji sektörüne ölümcül darbeyi vurmayı planlarken diğer taraftan bunun global enerji piyasasını sarsmamasını sağlayacak tedbirleri şimdiden almayı planlıyor. Bu bapta, kesilmesi halinde İran petrol ve gazını ikame edecek yollar ve ülkeler arıyor, bununla ilgili temaslar yapıyor, kötü senaryolara karşı tedbirler bulmaya, geliştirmeye, gerek görüldüğünde hemen devreye sokulabilecek çareler bulmaya çalışıyor.

Bütün bunları takip eden İran ise bugünlerde Hürmüz Boğazı kartını bir kere daha ortaya koyuyor. İran Donanma Komutanı Amiral Habibullah Seyyari'nin önceki gün ilan ettiği gibi İran kendisine karşı yeni enerji müeyyideleri konulduğu takdirde İran donanmasının Hürmüz Boğazı'ndaki tanker trafiğini derhal durduracağını söylüyor ve böylece hem Amerika'yı ve hem de dünyayı uyarmış oluyor. Seyyari, Hürmüz'ü kapatmanın İran için bir bardak suyu içmekten daha kolay olduğuna da işaret ediyor. Ama bunun bunu bugün yapmayacaklarını; zira Umman Denizi'ni zaten kontrol ettiklerini vurguluyor.

Amerika ise piyasaları ürkütmemek için İran'ın bu tehditlerine karşılık vermemeyi, susmayı tercih ediyor. Ama herhalde bu arada da askerî tedbirlerini muhakkak güçlendiriyor.

Özetle söylersek, taraflar gerilimi düşürmedikleri takdirde zaten durgunluk içinde olan global ekonomiyi yeni yılda zor ve tehlikeli günlerin beklediği tahminini yapabiliriz. İnşallah korktuklarımız, korkulanlar olmaz; tahminler gerçekleşmez...

zaman

Bu yazı 1,228 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Bingazi saldırısının mahiyeti seçim sonrasına kaldı
    • 20 Eylül 2012 Filistin'e acil para lazım
    • 17 Eylül 2012 Bingazi saldırısı ve ötesi
    • 10 Eylül 2012 Rusya, Suriye rejiminden kolay kolay vazgeçmez...
    • 6 Eylül 2012 Trans Hazar hattı bir gün hayata geçecek
    • 3 Eylül 2012 Amerika ve İsrail: Pekişen, derinleşen ayrılık
    • 30 Ağustos 2012 Bosna ve Suriye...
    • 27 Ağustos 2012 Bağlantısızlar Zirvesi'nden ne çıkacak?
    • 23 Ağustos 2012 Amerika'nın Irak'taki nüfuzu ne kadar?
    • 13 Ağustos 2012 İran'a saldırının önünü açabilecek rapor
    • 9 Ağustos 2012 İranlı yetkililerin nankörlüğü
    • 6 Ağustos 2012 Rejimin helikopterleri ve mücadelenin seyri
    • 2 Ağustos 2012 İsrail Suriye'yi nasıl dinliyor, nasıl gözetliyor?
    • 30 Temmuz 2012 Eski dostlar buluştu: Romney-Netanyahu
    • 23 Temmuz 2012 Suriye'nin kimyasal silahlarının akıbeti ne olacak?
    • 19 Temmuz 2012 Rum Kesimi, İsrail, yeni jeopolitik ve ötesi
    • 16 Temmuz 2012 Rum Kesimi ve Rusya ilişkileri
    • 9 Temmuz 2012 İsrail donanması ve yeni görevi
    • 5 Temmuz 2012 El-Kibar muammasını hatırlarken...
    • 2 Temmuz 2012 Rusya'nın rolü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,687 µs