Mustafa Ünal
0 0 0000
Dersim çarpar
CHP acınası halde... Kılıçdaroğlu, Dersim ile Ankara arasına sıkışmış durumda. Şu ana kadar bir çıkış bulabilmiş değil. Bir ışık da görünmüyor. 'CHP Genel Başkanı' olarak, Dersim'e olan borcunu bugün değil de ne zaman ödeyecek?
Dün gözler grup toplantısındaydı, acaba Başbakan Erdoğan'ın özür çıkışını bir adım öteye taşıyabilecek miydi? Ne gezer. Aksine Dersim dosyasının açılmasından duyduğu rahatsızlık üslubuna da, sözlerine de yansıdı. Ağır ifadelerle Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. Oysa en azından Başbakan'a özründen dolayı teşekkür edebilmeliydi. Bunu da yapamadı.
Maalesef Dersim konusunda adımını ileriye doğru atmaya cesaret edemedi. Bundan daha elverişli ortamı bir daha yakalayabilir mi, kuşkulu. 'Yeni CHP' söylemini sözde bıraktı. Eski CHP'den bir farkı olmadığını gösterdi. Katı ideolojisini esnetmiş, projelere yönelmiş 'Yeni CHP' arayışı bir umuttu, bir heyecandı. Bütünüyle olmasa da büyük oranda tükendi.
Dersim gerçekleriyle yüzleşmek bu kadar mı zor? Hayır, değil. Türk toplumu hazır aslında... Baksanıza çok farklı siyasi gelenekten gelen Başbakan Erdoğan Dersimlilerin acısını paylaşabildi, 'Başbakan' sıfatıyla özür diledi. Ne partisinden ne de tabandan hiçbir itiraz gelmedi. Özür nedeniyle eleştirilmedi. Aksine kamuoyundan destek gördü.
Kılıçdaroğlu'nun beklentisi, Dersim gerçeklerinin bütün çıplaklığıyla gün yüzüne çıkması değil, konunun bir an önce soğuması ve gündemden düşmesi... Zor düşer. O mağdurların ahı kolay dinmez. Dersim kurbanlarının dosyası kolay kapanmaz. Dersim ruhu, katliamlara bulaşanları yakar. Bu 'CHP de olsa, Atatürk de olsa' fark etmez. Dersim, Kılıçdaroğlu'nu da çarpar.
Kılıçdaroğlu ne tarihe, ne Dersim'e borcunu ödeyebildi ne de Başbakan Erdoğan'a teşekkür edebildi. Dersim'in konuşulmasından rahatsızlık duydu.
Bu sürecin bir başka kaybedeni ise Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün... Bir televizyon programında, sözlerinin çarpıtılarak, eklemeler yapılarak yayımlandığını söylemiş. Keşke neyin çarpıtıldığını, hangi cümlelerin eklendiğini de ifade etseydi. Edemez, çünkü ne çarpıtma ne de ekleme var.
Bu, söyledikleri karşısında zor durumda kalan siyasetçilerin başvurduğu çok ucuz ve çok basit bir yöntemdir. Oysa 'Dersim katliamını' gündeme taşımak için siyasete girdiğini söyleyen Hüseyin Aygün'ün, Zaman'a teşekkür borcu vardı. Dersim dosyası onun Zaman'a söylediklerinin neticesinde açıldı.
Kamuoyu Dersim'in iç yüzünü öğrendi. Okumuş insanların bilgisi bile birkaç makaleden öteye gitmeyen sığlıktaydı. Sadece belli bir kesimin ilgi alanındaydı. Dersim gerçeği Türkiye'ye mal edilmemişti. Pandoranın kutusunu açan, Hüseyin Aygün'ün Zaman'a söylediği sözler oldu.
Katliamı kitap konusu yapmış, siyasete bunun için soyunmuş bir Dersimlinin Zaman Gazetesi'ne teşekkür etmesi gerekmez miydi? Ama tam tersini söyledi. 'Çarpıtma' dedi, 'ekleme' dedi. 'Dersim'de ne olmuştu?' sorusuna cevap verirken de Zaman'a söylediklerini aynen tekrarladı.
Mustafa Kemal Atatürk'e ilişkin sözlerinde eksiltme var. Ayrıca muhabir arkadaşımız Habib Güler görüşme talebinde bulunduğunda haberin bayram tatilinde yayımlanacağını söyledi.
Zaman'ın çarpıtmayacağını Deniz Baykal'ın ağzından söylersek acaba daha inandırıcı olur mu: "Zaman'la yaptığım görüşmelerde 'Acaba hangi başlıkla olay çarpıtılacak' diye bir endişeye hiç kapılmadım. Bu anlayışın artarak devam edeceğine inanıyorum..."
Dersimli de olsanız fark etmez. Dersim'in ruhu sizi de çarpar.
Kılıçdaroğlu ile Aygün'üyle CHP acınası halde...
zaman
Bu yazı 1,489 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
26 Eylül 2012
Balyoz duruşu
-
23 Eylül 2012
'Balyoz' yok sayılamaz
-
19 Eylül 2012
Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
-
5 Eylül 2012
İki görüşme...
-
29 Ağustos 2012
Çiçek'in çıkışı
-
1 Ağustos 2012
Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
-
29 Temmuz 2012
Rüya gibi
-
25 Temmuz 2012
Suriye nelere gebe?
-
18 Temmuz 2012
CHP değişir mi?
-
1 Temmuz 2012
Davutoğlu ile Suriye...
-
27 Haziran 2012
Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
-
20 Haziran 2012
Dağlıca yine dağladı
-
17 Haziran 2012
7+5 senaryoları
-
13 Haziran 2012
Kürtçe derste tarihî adım
-
8 Haziran 2012
İyimser hava
-
30 Mayıs 2012
'Hassas ve gerilimli iş'
-
23 Mayıs 2012
Meclis'te Erdoğan barışı
-
18 Mayıs 2012
Rota başkanlık sistemi
-
16 Mayıs 2012
Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
-
9 Mayıs 2012
28 Şubat'ın dalga boyu
Yorumlar
+ Yorum Ekle