Süleyman Yaşar
0 0 0000
ABD, Avrupa'yı terk ediyor, Türkiye ne yapacak?
Avrupa'da yaşanan mali kriz, piyasaları sarsarken, Amerikalılar kendi ekonomilerini kurtarmak için yeni bir serbest ticaret bölgesi kuruyorlar. Asya Pasifik ülkeleriyle kurulacak bu yeni serbest ticaret bölgesinde her türlü gümrük vergisi ve kota uygulaması sıfırlanacak. Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi'nden (APEC) farklı olarak, Trans-Pasifik Ortaklığı için ABD, Avustralya, Endonezya, Malezya, Singapur, Yeni Zelanda, Vietnam, Brunei, Peru ve Japonya prensipte anlaştılar.
Başkan Barack Obama, bu hafta sonunda Hawaii'de bu dokuz ülkenin liderlerini serbest ticaret anlaşması için ikna etti. Şimdi Çin, Güney Kore, Rusya ve Hindistan'ı ikna etmeye çalışıyor.
Çünkü Başkan Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a göre, bu yüzyıl Amerika'nın Pasifik yüzyılı olacak. Peki ABD niye böylesine telaş içinde yeni bir serbest ticaret bölgesi kurmaya çalışıyor?
Nedeni şu. ABD'nin Asya-Pasifik bölgesine ihracatı 2009'da 254 milyar dolardan 2010'da 326 milyar dolara yükseldi.
Ulaşılan bu ihracat tutarı Avrupa ve Kanada'ya yaptığı ihracatı geçti. Hatta Asya-Pasifik ülkelerinin ABD'den potansiyel ithalatının 1.1 trilyon doları bulabileceği bile düşünülüyor. Özellikle tarım ve gıda alanında ABD çok büyük bir ihracat potansiyeline sahip. Japonlar da zaten ABD karşısında kendi tarım sektörlerinin çökeceğinden korkuyorlar en çok.
Ama buna rağmen durgunluktan kurtulmak için yeni serbest ticaret anlaşmasını imzalamakta kararlılar.
Gelelim Çin ve Hindistan'a... Bu yüzyıla ÇİNDİSTAN yüzyılı diyenler bile var. Çünkü Çin ve Hindistan'ın toplam milli gelirleri, satın alma gücü paritesine göre 14 trilyon doları buldu. Bu büyüklük, Avrupa Birliği'nin ve ABD'nin milli gelirlerine eşit oluyor. Her ne kadar 2012'de Çin'in büyüme hızının gerileyeceği düşünülse de, Çin ekonomisinin 2027'de ABD'yi geçeceği tahmin ediliyor. Çin milli geliri satın alma gücü paritesine göre 10 trilyon dolar oldu. Hatta Çin yabancı işçi bile ithal etmeye başladı. "Sonunda bu da oldu mu diyebilirsiniz."
Evet oldu. 1 milyar 340 milyon nüfuslu Çin, Bangladeş'ten işçi ithal etmeye başladı. Çünkü Bangladeşliler, Çinli işçilerden yüzde 20-30 daha ucuza çalışıyorlar. Çinli işçiler haftada 40 saat çalışırken, Bangladeşliler 48 saat çalışıyorlar.
Hindistan'a gelince, o, 1.2 milyarlık nüfusu ve satın alma gücü paritesine göre 4 trilyon dolarlık milli geliriyle büyük bir ekonomik güç olma yolunda ilerliyor. Zaten bu yüzden de Avrupa, Çin ve Hindistan'dan yardım bekliyor.
Çin 2.9 trilyon dolar, Hindistan ise 290 milyar dolar döviz rezervine sahip. Ancak bu iki ülke Finansal İstikrar Fonu senetlerini alırsa Avrupa mali krizden kurtulabilecek.
Peki niye anlattık bütün bunları? Hafta sonunda Hawaii'de tartışılanlar, gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisinde öneminin nasıl arttığını bize gösteriyor.
Hatta Başkan Obama "Avrupa borç sorununu çözemeden ekonomik büyümeye geçemez. Dolayısıyla Asya-Pasifik ülkeleri bizden üç kat daha hızlı büyüyor, mecburen onlara yönelmeliyiz" diyor.
Nitekim Türkiye'nin de toplam ihracatında, Avrupa'nın payı ABD'ninki gibi gerilemeye başladı. Avrupa'nın toplam ihracatımızdaki payı son beş yılda yüzde 56'dan yüzde 46'ya düştü. Çünkü Avrupa büyüyemiyor. Hatta 2012'de ancak yüzde yarım oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.
Demek ki biz 2012'de Avrupa'dan sekiz kat daha fazla büyüyeceğiz. O halde bizim de dış ticaretimizi ABD gibi hemen, Asya-Pasifik bölgesine yönlendirmemiz gerekiyor. Çünkü artık bizden daha az değil daha hızlı büyüyen ülkelere mal satabiliriz. Hatta Trans-Pasifik Ortaklığı'na bile katılmanın yollarını aramakta fayda var. Dünya dengeleri değişirken ticaret yollarımızı da değiştirmek ve çeşitlendirmek zorundayız.
Bu yazı 1,855 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Eylül 2012
Kriz mi var?
-
24 Eylül 2012
Yüksek faiz yüksek vergi
-
21 Eylül 2012
Eksen kayması derler sakın kanmayın
-
19 Eylül 2012
2001 krizinde ABD, IMF'nin Türkiye için yardım talebini geri çevirmiş
-
14 Eylül 2012
Madem her şey çok kötü, niye AK Parti önde?
-
12 Eylül 2012
Riskler azaldı, hâlâ notu niye artırmıyorsunuz?
-
10 Eylül 2012
Altında yeni fiyat ne olacak?
-
7 Eylül 2012
Draghi'nin planı Türkiye'nin notunu artırır mı?
-
6 Eylül 2012
Sosyalist Enternasyonal'in Kürt sorununa çözüm önerisi ne?
-
3 Eylül 2012
The Economist'in iki tuhaf isteği
-
24 Ağustos 2012
Anadolu sermayesi mi, İslami burjuvazi mi?
-
22 Ağustos 2012
Niye Gaziantep hedef seçildi?
-
16 Ağustos 2012
Faiz lobisi şimdi ne diyecek?
-
13 Ağustos 2012
İran niye Türkiye'ye kızıyor?
-
9 Ağustos 2012
Faiz lobisine kötü haber: Londra zorda!
-
7 Ağustos 2012
Türkiye'nin dış ekonomik riskleri ne?
-
1 Ağustos 2012
Para niye Türkiye'ye gelecek?
-
30 Temmuz 2012
Babamın bavulu Kıbrıs'ta
-
25 Temmuz 2012
Obama küresel yolsuzluk dosyalarını niye açıyor?
-
20 Temmuz 2012
Erdoğan'a niye kızıyorlar?
Yorumlar
+ Yorum Ekle