Ahmet Taşgetiren
0 0 0000
Kimse yanlış hesap yapmamalı
PKK yanlış hesap yapmamalı.
BDP de yanlış hesap yapmamalı.
Kuzey Irak Kürt Yönetimi de yanlış hesap yapmamalı.
Ve Türkiye'de şu saydığım hareketlere kol kanat gerenler de yanlış hesap yapmamalı.
Türkiye'de başka bir Ankara var.
Evet, AK Parti'nin temsil ettiği Ankara da öğrenme, devlet birimlerini ahenkleştirme süreçlerinde aksama ve olgunlaşma süreci yaşadı.
Ama sonunda, "Bu işi bitirmek gerekir" gibi bir kararlılık durumu oluştu.
O kararlılığa hem Kürt sorununun çözümü hem "Türkiye'nin yükselme yolunda bu tür ayak bağlarından kurtulması" iradesi eşlik edince, her şeyin formatı değişti.
Benim okuduğum format şöyle:
-Bu iktidar PKK'yı bitirmek istiyor ama daha çok insan öldürmek istemiyor. PKK'nın iradesinin çözülmesi ve ölümlerin sona ermesi ana amaç gibi görünüyor.
-Bu iktidar kendisini, bu ülkede yaşayan herkesin asli iktidarı olarak görüyor.
-Bu iktidar, bu niteliği ile ülkenin her kesiminden, bu arada Kürtler'den de yoğun biçimde hatta Kürt siyaseti yapıyoruz diyenlerden daha çok oy alıyor.
-Bu iktidar, bu toplumsal karşılığı bölge insanı ile kurduğu kalbi iletişim ile sağlamış durumda. O kalbi iletişimin içinde de Kürtler'in İslam konusundaki hassasiyetleri ile iktidar kadrolarının frekans birlikteliği önemli pay sahibi. Buna bir de "Kürt siyaseti"ne soyunanların aynı konulardaki soğuk karakterleri eklenince, ortaya terör örgütü adına çok negatif bir durum çıkıyor.
-Bu iktidar, Kürt sorunu gibi bir sorun bulunduğunu biliyor ve bunu çözmek istiyor.
-Bu iktidar, ülkenin kurulu düzenin çarpıklığından kaynaklanan başka sorunlarının bulunduğunu da biliyor.
-Bu iktidar, şu ana kadar, kendi tabanının en hassas olduğu bir sorun alanına, mesela başörtüsü sorununa, yasal metinler anlamında el atabilmiş değil. Bu sorunu kökten çözme iradesi bulunduğunda kuşku duymak anlamsız olduğu gibi, Kürt sorununun çözüm iradesinde sarsaklamalar bulunduğunu düşünmek de anlamsız.
-Bu iktidar, yönetici kadroları devletin gadrine uğramışlıktan geldiği için devletin şefkati konusunda son derece duyarlı.
-Bu iktidar, "Kürt sorunu" diye tanımlanan hadisenin doğduğu zeminin mağduriyetlerini gidermek için yoğun çaba sarf ediyor.
-Bu iktidar, bölge halkı üzerindeki örgüt baskısını ortadan kaldırmak gibi çok net bir iradeye sahip ve bölgede daha etkin olmak üzere tüm ülkede, güvenlik birimlerini bu anlamda ahenkli bir çaba içine sevk etme noktasına gelmiş bulunuyor. Çukurca sonrası harekâtta Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının operasyon süresince bölgede kalması, bu kararlılığın son işareti. Ve bölgeye tayin edilen yeni emniyet müdürlerinin bilgi birikimi bu kararlılığı yansıtıyor.
-Bu iktidar, Türkiye'yi dünyada etkin bir güç haline getirmiş durumda. Uluslararası konjonktür de, Türkiye'nin etkisini azaltmıyor, artırıyor. Buradan çıkan sonuç, terör örgütüne bugüne kadar şu veya bu şekilde destek vermiş uluslararası odakların, örgütü çöpe atma noktasına gelmesidir. Örgüt artık Kuzey Irak'tan koruma, Amerika'dan göz yumma, Avrupa'dan lojistik destek sağlamakta zorlanacak.
-Bu iktidar, başa döneyim "Bu işi bitirme kararlılığında!" Bu iktidar hem Türkiye için etkinlik alanları üretmeye çalışsın hem de kendi içindeki bir sorun sebebiyle boğulsun, bunu akıl alır mı? Belli ki bu iş ya bitecek ya bitecek.
Kimse yanlış hesap yapmamalı. Türkiye'ye karşı silahlı bir örgütün sırtını sıvazlamak demek sadece ölümleri artırmak demektir.
Hakkı Devrim'in hadsizliği: TV 8'de yayınlandığı gece izleyemedim. Sonradan okuyucularım uyardı. Hakkı Devrim, Okan Bayülgen'in programında Peygamberimizi "Kabile şefi", Kur'an'ı "Muhammed'in sözleri" diye tanımlamak dahil akıl almaz gaflara imza atıyor. Yazık. O yaşta ve tecrübede bir insan için affedilmez bir çirkinlik. Utanç verici, utanç verici, utanç verici. Böylesine utanç verici bir işe imza atmak, yüreğine yük olmuyorsa o yüreğe yazık. Çok yazık. Böyle durumlarda gerekeni kendisinin daha iyi bilmesi lazım.
bugün
Bu yazı 1,120 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Eylül 2012
Vesayet tortusunu silmek...
-
20 Eylül 2012
Ana gündem: Terörü yok etmek
-
12 Eylül 2012
Gültan Kışanak kaçırılsa...
-
11 Eylül 2012
AK Parti formatının önemi
-
9 Eylül 2012
Ne kadar çok ''keşke'' diyoruz
-
7 Eylül 2012
''Akil adam'' enstrümanı
-
28 Ağustos 2012
MGK ne yapacak?
-
26 Ağustos 2012
Düşme, düşersen üzerine çullanırlar
-
19 Ağustos 2012
Bayram nostaljisi
-
14 Ağustos 2012
Aygün ve bölgenin çıplak gerçeği
-
12 Ağustos 2012
115 asker ölseydi...
-
9 Ağustos 2012
''Güvenlikçi politika''
-
7 Ağustos 2012
Şemdinlili bir ananın Karayılan'a mektubu
-
2 Ağustos 2012
''Daha büyük harita''
-
27 Temmuz 2012
Ortak mutluluğu planlamak
-
26 Temmuz 2012
Ortadoğu'da ne oluyor?
-
24 Temmuz 2012
Bölgesel Kürt yapılanması
-
19 Temmuz 2012
Erdoğan'ın kurgusu ne?
-
18 Temmuz 2012
Kılıçdaroğlu için son raunt
-
27 Haziran 2012
Türkiye sınanıyor
Yorumlar
+ Yorum Ekle