Mümtaz'er Türköne
0 0 0000
Kitlelerin dönüşü
'Arap uyanışı' ile 'Wall Street'i işgal et' eylemleri arasında tek ortak payda var: Halk kitleleri, toplumu, siyaseti, ekonomiyi; bir bütün olarak tarihi değiştirmeye girişiyor. Gördüklerimiz daha sadece bir başlangıç. Bir uyanma, ayağa kalkma ve duruma el koyma hali yaşanıyor.
Yunan hükümeti kendi halkından korktu. AB'nin bin türlü naz ve afra-tafra ile kabul ettiği 'kurtarma planı'nı referanduma sunuyor. Kararı halkın verecek olmasının, Avrupa borsalarında yol açtığı dalgalanmayı kurtların kuzulardan korkması olarak yorumlamak lâzım. Ekonomi ile toplumun kesiştiği alanda açılan delik giderek büyüyor. Liberal kapitalizm, geniş halk kitlelerini artık ağzına bir parça bal çalarak susturamıyor. Sebep balın azalması ve sermaye elitlerinin kalan parçayı kendilerine ayırmaları. II. Dünya Savaşı'ndan sonra sermaye sahipleri ile halk arasında kurulan Refah Devleti mutabakatı, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve reel sosyalizm tehdidinin ortadan kalkması ile rahat bir iklime kavuşmuştu. 'Liberal kapitalizmin ebedi zaferi' ilan edilmiş, tarihe son nokta bile konmuştu. Bugün olup bitenleri, bu mutabakatın ve sağladığı toplumsal barışın sona ermesi olarak yorumlamak doğru olacak. Yunanistan'ın rahata alışmış gençlerini tatmin edip, okullarına, derslerinin başına gönderecek hiçbir çözüm yok. New York'ta başlayan 'işgal'in Avrupa'daki yankıları; Londra, İspanya ve İtalya'daki eylemler kısmî, geçici ve bölgesel bir ayaklanma ile karşı karşıya olmadığımızı gösteriyor. ABD'de hızla bir grev dalgası yayılıyor. Yapılan araştırmalar protesto dalgalarının geniş halk kitleleri tarafından benimsendiğini ve desteklendiğini gösteriyor.
Batı için temel sebep ekonomik refahın artık sürdürülememesi. Koca denizin resmen tükenmesi. Pasta küçülüyor. Sermaye seçkinleri hâlâ aynı payı almakta ısrar ederken, % 99 bu duruma isyan ediyor. Yükselen kitlesel başkaldırının arkasında bir bölüşüm sorunu var. Liberal kapitalizmi ayakta tutan ve yaşatan finans kapital düzeni artık sürdürülemez hali geçti. Reel ekonomiler bu yükün altında ezilerek, istihdam, refah yaratma yeteneğini kaybediyor.
Arap uyanışı, kokuşmuş bir bürokratik sermaye ve iktidar düzenine karşı başladı. ABD ve Avrupa'da bu içine kadar çürümüş bürokratik oligarşinin yerini, finans-kapitalin merkezde yer aldığı bir sermaye oligarşisi işgal ediyor. Canı yananlar sokağa dökülüyor ve bu işlemeyen düzenleri deviriyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın bu bürokratik oligarşinin köhnemiş yükünden kurtulması, ekonomik refahı tetikleyebilir. Ancak ABD ve Avrupa'nın sermaye elitlerinden kurtulmak ve yerlerine yeni bir alternatif oluşturmak ihtimali yok. 'Wall Street'i işgal et' eylemleri, eskisi gibi geçinemeyen fabrika işçilerinin patrona isyanına benziyor. Patronu linç etmeleri ancak öfkelerini dindirir; karınlarını doyurmaz.
Liberal kapitalizmin temelinde yer alan bu toplum-ekonomi mutabakatının sona ermesi, artık yeni bir çağın başlangıcını haber veriyor. Alıştığımız ve bildiğimiz bir dünyadan farklı bir dünya. Daha kaotik, daha sorunlu ve daha belirsiz. Bir dünya yıkılıyor ve yenisi henüz ortada yok. Çözüm ne? ABD'li patronların kafasında bu soruya verilmiş bir cevap yok.
Kitlelerin politikanın belirleyici aktörü olarak tarih sahnesine çıkması, modern tarihin getirdiği bir yenilik. Fransız İhtilali, 1830, 1848 devrimleri, komünizm ve faşizmin iktidara gelmesi hep kitlelerin marifeti ile oldu. Devlet düzenleri ve siyasî iktidarlar kitleleri dikkate alarak tercihlerde bulundular. Soğuk Savaş'ın sona ermesi ile kitleler sahneden çekilmişti. Şimdi yine tarihi değiştirmeye girişiyorlar.
Gençliğini benim gibi eline dövizi, pankartı alıp meydanlara fırlayarak geçirenler, neden bahsettiğimi çok iyi bilirler. Bugün, sosyal iletişim ağlarında bir araya gelen, örgütlenen ve ortak hedeflere yönelen kitlelerin eylemleri geçmiştekilerden daha fazla etkili. Daha hızlı, enerjik, organize ve kendini ifade etmede daha yetenekliler. Ama ne kendilerinin ne de onlardan rahatsız olanların bulduğu bir çözüm yok.
Kitleleri ve doğal olarak kitlelere yön verenleri daha dikkatli takip etmemiz gerekecek.
zaman
Bu yazı 1,148 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
Bu sefer çözülecek mi?
-
16 Eylül 2012
Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
-
14 Eylül 2012
Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
-
13 Eylül 2012
CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
-
9 Eylül 2012
Merkez Sağ'ın son noktası
-
7 Eylül 2012
Başbakan sertleşmekte haklı mı?
-
28 Ağustos 2012
Hükümet haklı çıktı
-
26 Ağustos 2012
Kawa ve Ergenekon
-
24 Ağustos 2012
Terör sorunu ayrışıyor
-
17 Ağustos 2012
Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
-
16 Ağustos 2012
'Paralel devlet'in iflası
-
12 Ağustos 2012
Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
-
10 Ağustos 2012
Yangını kim söndürecek?
-
5 Ağustos 2012
Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
-
22 Temmuz 2012
Davutoğlu haklı çıkarsa?
-
17 Temmuz 2012
'Hücre yenilenmesi'
-
29 Haziran 2012
ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
-
24 Haziran 2012
Türkiye savaşa girer mi?
-
21 Haziran 2012
Teröre teslim olmak
-
19 Haziran 2012
Çözüme yakın mıyız?
Yorumlar
+ Yorum Ekle