En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Bir savaşmadığımız kaldı



Haberin hangisine inanalım, bilemiyorum; galiba ikisine de inanmamak lâzım...

Önce New York Times (NYT) komşusu Suriye’deki rejimi devirmek için çaba gösteren isyancılara Türkiye’nin topraklarını açtığını yazdı. Sadece topraklarını açmakla kalmamış, ‘Suriye Kurtuluş Ordusu’ (SKO) adlı örgütün Beşşar Esad’ın askerlerine yönelik kanlı eylemlerine de göz yummuş Türkiye...
Türkiye’de yuvalanan muhalifler dokuz Suriye askerini öldürmüş...

En iyisi haberin giriş paragrafını dikkatinize sunayım: “Zamanında Suriye’nin yakın dostlarından olan Türkiye, Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın yönetimine karşı ayaklanmış silâhlı bir muhalefet grubuna ev sahipliği yapıyor. Komutanıyla çok sayıdaki SKO mensubuna topraklarını açtığı gibi, Türk askerleri tarafından korunan bir kamptan sınırı geçerek saldırılar düzenlemelerine de müsaade ediyor.”

Allah, Allah, ilişkimiz bu noktaya kadar vardı mı?

Dün bazı gazetelerde çıkan bir başka habere göre de, saldırılara karşı kendini korumak için, Suriye, sınırını mayınlarla donatmış... Sadece Türkiye sınırını değil,
Ürdün ve Lübnan’la olan sınırlarını da...

Vizeyi kaldırmış, bir ara TC vatandaşlarına pasaportsuz seyahat imkânı verecek duruma gelmiş Suriye, Soğuk Savaş artığı mayınlarını tazelemiş oluyor bu habere göre...

Bir “Allah, Allah” da bu haber için gerekiyor...

Mayınla ilgili haberi okurken kaynağın İsrail istihbaratıyla içli-dışlı ‘DebkaFile’ internet sitesi olduğunu öğreniyorsunuz.

NYT’ın haberi de -büyük ihtimalle- benzer bir kaynaktan esinlenerek kaleme alınmıştır. Türkiye’nin topraklarını yabancı bir silâhlı güce kullandırması da, Suriye’nin çare olarak sınırlarına mayın döşemesi de mantığa aykırı çünkü...
Haberlerin yalan olması bir gerçeği iyice gözlere sokuyor: Türkiye ile Suriye’nin (bu arada Suriye ile Lübnan ve Ürdün’ün de) ilişkilerinin şekerrenk olması bazılarını olağanüstü sevindiriyor. Suriyeli muhaliflerin Türkiye topraklarından çıkarak kanlı eylemler düzenlemesini, Esad’ın da buna karşı tedbir olarak sınırlara mayın koydurmasını gerçekten arzu ediyorlar.

Sıcak çatışma çıksa, araya kan davası girse, herhalde daha da sevinecekler...

Türkiye’nin Beşşar Esad’la ilgili hayal kırıklığı yaşadığı kimsenin meçhulü değil; muhtemelen Beşşar Esad da aynı türden hislere sahiptir Türkiye’yle ilgili olarak... Karşılıklı suçlamalar devam ediyor. Ankara demokratikleşmesini hızlandıran Şam’dan barışçı gösterilere müsamaha bekliyordu; Şam da dışarıdan gelen baskıları Ankara’nın desteğiyle daha kolay göğüsleyebileceği hesabındaydı.

İki hesap da tutmadı: Esad’ın arkasındaki 40 yıllık Baas Partisi mekanizması iktidarın ellerinden kaymasını getirecek sürece müsamaha göstermedi; Ankara da masum insanların üzerine ateş açılır ve her gün çok sayıda direnişçi hayatını kaybederken Esad’a destek çıkıyor görüntüsü vermek istemedi...

Yine de hayal kırıklığının düşmanlığa dönüşmesi gerekmez... Irak ve Libya’dan sonra Suriye’nin de askeri bir güç olmaktan uzaklaşması birilerinin işine gelebilir, ama Türkiye’nin işine gelmez, gelmemeli...

Beşşar Esad’a bir çıkış kapısı aralamak şart. Savaşsız, kan dökmeden, onuru yıkılmadan sahneden çekilebileceği bir çıkış yolu...

Çıkış yolunu sonuna kadar dostluktan vazgeçmeyen Türkiye gösterebilir...

star



Bu yazı 1,086 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,565 µs