0 0 0000

KCK sadece halka değil BDP'ye de tahakküm ediyor

KCK operasyonlarını eleştirenlerin tezi, BDP'nin siyaset alanının daraltıldığı, siyaset kanalının kapatıldığı iddiasına dayanıyor. Bu yüzden operasyonlar 'siyasi' olarak değerlendiriliyor ve bir 'engelleme' olarak takdim ediliyor. Hatta 'boşverin KCK'nın ne olduğuna, ne yaptığına' deniyor ve duruma göz yumulması isteniyor.

Öncelikle şunu vurgulamak gerekir: KCK'nın hukukdışı, illegal faaliyetlerine göz yumulması mazur görülemez ve gerekli gösterilemez. KCK bugün sadece bölge halkını baskı altına almıyor, BDP'yi de baskı altına alıyor. Bu operasyonları BDP'yi etkisizleştirmek olarak görenler, aslında KCK'nın BDP'yi etkisizleştirdiğini görmek istemiyorlar. KCK yapılanması, BDP'nin legal demokratik alanını illegal bir ortaklığa dönüştürmekte, iradeye ipotek koymakta, hukuki ve siyasi meşruiyeti zehirlemektedir.

BDP'nin sahici bir siyasi aktöre dönüşmemesinde geçmişte devletin bir çok hatasından bahsedilebilir, BDP'nin siyaset tarzından ve söylemlerinden kaynaklanan sorunlara da vurgu yapılabilir. Gerçekten de hem BDP'ye yönelen bakış açısı ve muamele tarzı, bu çizginin normal gelişimine olumsuz etki yapmıştır; hem de BDP'nin yanlış politikaları, toplumu geren söylemleri ve taktik hataları da kendi alanını daraltmıştır. Ancak son dönemde BDP'yi zayıflatan öncelikli sebep, KCK'nın BDP siyaseti üzerinde kurduğu tahakküm düzenidir. Kandil, yani elinde silah olan adam, siyaset adamı üzerinde bir kontrol ve tahakküm mekanizması oluşturmuştur. KCK'nın illegal faaliyetlerinin hukukun konusu olması bir yana bunun siyasi karşılığı KCK'nın demokratik-legal siyaseti yedeğine almaya çalışmasıdır. Seçilmiş belediye başkanları ve siyasi aktörler silahlı örgütün denetimi altında tutulmaya, illegal şebekenin bir parçası olarak kendi amaçlarına hizmet eder hale getirilmeye çalışılmaktadır. Çözümden yana olduğu için KCK operasyonlarını eleştirenlerin BDP'ye olan muhabbetleri, onları özgürleştirici olmalıdır, şu an yaptıkları gibi illegal örgütün esaretine sunar şekilde değil...

KCK sadece bölge insanını, esnafı, işadamını, seçmeni, öğretmeni baskı altına almamaktadır, aynı zamanda BDP'li siyasetçileri ve seçilmişleri baskı altına almakta, illegal yapılanmasının figüranı haline getirmektedir.

KCK siyasi veya legal bir örgüt değildir, PKK'nın şehir yapılanması da değildir. Tam aksine bütün bu parçaların üzerindeki şemsiye örgüttür. KCK'nın başında terör örgütünün fiili lideri Murat Karayılan bulunmaktadır. Duran Kalkan gibi kan dökmeyi tek yol bilen insanlar da bu konseyin yöneticisidir. 'KCK'ya göz yumun' demek, BDP'yi kan döken bu çetenin idaresine teslim edin demektir.

BDP'liler PKK veya KCK tarafından yönlendirilmeyi, iradelerinin ipotek altına alınmasını normal görebilirler. Zaten onlar diğer yapıların da devrede tutulması gerektiğine inanıyorlar ve bu bünyenin belirlediği istikametten ayrılamıyorlar. Ancak demokratik siyaset adına, BDP'nin bu illegal şebekenin kontrolünde tutulmasına göz yumulmasını istemek, demokratik siyaseti kötürüm hale gelmesine sessiz kalınmasını istemek anlamını taşır.

KCK, kendince paralel bir devlet yapılanması kurmakta, BDP'yi bu çerçevede tali bir enstrüman olarak konumlandırmaktadır. BDP'nin devleti suçlaması, eleştirmesi kolaydır, ama KCK'ya dönüp, 'irademizi rahat bırakın, seçilmişleri baskı altına almayın, legal alanımızı zehirlemeyin' deme ihtimali çok düşüktür. KCK operasyonlarını siyaset alanını yok etmek olarak görenlerin, KCK'nın izlediği stratejiyi savunma, normalleştirme fonksiyonu görmesi büyük bir talihsizlik olur.

KCK, PKK ile BDP arasında bir ara mekanizma, dağdakinin siyasete ısındığı bir geçiş güzergahı değildir. KCK'yı PKK'nın legale doğru dönüşüm geçirme aşaması görmek de yanlıştır. İllegal yapının dönüşmesi, legalleşmesi, siyaseti esas alan olarak görmesi elbette savunulabilir. Bu çerçevede güç verilmesi gereken de legal siyasi aktör olan BDP'dir. Ancak şu anki durum ve KCK'nın faaliyetleri böyle bir tabloyu yansıtmamaktadır.

KCK'ya göz yumulmasını isteyenlerin hiç değilse Öcalan gibi şunu söylemesi gerekir: "Yaptığınız işi doğru yapın, illegal ile legali birbirine karıştırıp kendinize operasyon yaptırmayın".

yenişafak

Bu yazı 1,603 defa okundu.