En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...



BDP’nin dün Meclis boykotuna son vermesi barış adına olumlu bir gelişme. Keşke bundan sonra da PKK ‘ama’sız bir ateşkes ilan etse, Öcalan’a iki aydır süren görüş yasağı kaldırılsa...

Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ciğerim yanıyor” diyor.  Nasıl yanmaz ki?..
Vicdanı olan herkesin ciğeri yanar. İnsan olan herkes böyle bir acıyı olanca şiddetiyle yüreğinde hisseder.
Batman’da PKK kurşunlarıyla hayata veda eden hamile kadınla kızlarının yarattığı tarifsiz acı, savaşa hayır diyenlerin, “Silahlar sussun, siyaset konuşulsun” diyenlerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yetmedi mi savaş?..
Silahla daha nereye gidilebilir ki?..
Yeterince gözyaşı aktı.
Kan ve ateşle alınacak mesafe kalmadı.
Bir başka deyişle:
Barış olgunlaştı!
Türkiye bu noktaya çoktan geldi.
‘Oslo buluşmaları’nda devletle, hükümetle PKK temsilcilerinin karşı karşıya oturmaları da, yıllardır süren Öcalan’la İmralı görüşmeleri de barış koşullarının oluştuğunu ortaya koymaktadır.
Bu gizli temaslar küçümsenemez.
Bunun arkasında siyasi irade vardır, Başbakan Erdoğan’ın koyduğu... Siyasal risk vardır, Başbakan Erdoğan’ın aldığı...
Buna burun kıvrılamaz.
Çözüm niyeti yoktu, zaman kazanmak için yaptı, PKK’yı bölmek, çökertmek için yaptı diyebilirsiniz.
Bunlar da gerçeğin bir yanı...
2009 yılı Ekim ayındaki Habur fiyaskosuyla birlikte, Tayyip Erdoğan’ın ayağını ufak ufak gaz pedalından çekmeye başladığı gerçeğin bir parçasıdır.
Şunlar da alt alta sıralanabilir:
DTP’nin kapatılması...
Büyük çoğunluğunun eli silah tutmamış ama siyasetle haşır neşir 3500 kişinin KCK operasyonlarında tutuklanması...
Yüzde 10 barajına dokunulmaması...
Öcalan’ın İmralı koşullarının düzeltilmemesi...
Türk Ceza Yasası’yla Terörle Mücadele Yasası’nda yapılacak değişikliklerle milletvekili seçilenler dahil bazı KCK tutuklularının tahliyesini sağlayacak düzenlemelerden kaçınılması...
Erdoğan’ın seçim döneminde, “Ben olsam Öcalan’ı asardım”a kadar varan aşırı milliyetçi bir söyleme kendini kaptırması...
Ve Kandil bombardımanları...
Bütün bunları sıraladıktan ve bazıları gerçekten haklı olan eleştirileri yaptıktan sonra bile, Erdoğan’ın ‘Oslo süreci’nin arkasındaki siyasal iradesini küçümsemek ve görmezlikten gelmek yanlıştır.
Bir noktaya katılıyorum.
Daha önce de yazdım.
Erdoğan lider olarak daha cesur davranabilseydi, özellikle seçim sonrası, yüzde 50 oy almış çok güçlü bir başbakan olarak ‘barış süreci’nde boşluk bırakmasaydı, bazı adımlar atabilseydi, bugünkü uğursuz şiddet sarmalına girmeyebilirdik.
Ama bundan hareketle PKK’nın şiddet eylemleri ve saldırıları gerekçelenebilir mi, mazur gösterilebilir mi?
Hayır.
Taraf gazetesinde hafta başı çıkan Aysel Tuğluk’un Yasemin Çongar’a açık mektubunu da, Neşe Düzel’in Şerafettin Elçi’yle yaptığı konuşmayı da dikkatle okudum.
İkisinin de, Erdoğan’a yönelik bazı eleştirilerini ben de paylaşıyorum.
Doğrudur, Erdoğan yapabileceği şeyleri yapmadı, yapamadı, bazı pratik adımları atmaktan kaçındı.
Ancak, Tuğluk’la Elçi’nin açıklamalarından çıkan bir başka gerçek de, devletle PKK arasındaki gizli temaslarda alınmış olan mesafenin ne kadar önemli olduğudur.
Bu konuda gözardı edilemeyecek noktaya gelince, demin de işaret ettiğim gibi, Başbakan Erdoğan’ın sürecin arkasına koymuş olduğu siyasal iradedir.
Erdoğan’ı ben de eleştiriyorum.
Yüzde 50 oyluk bir siyasal güçle çok daha yürekli ve kararlı davranarak barış yolunu açabileceğini düşünüyorum.
Bu konuda umudumu kesmedim.
Sözü uzatmak yersiz.
Acılar yetti!
PKK, tek taraflı da olsa, ‘ama’sız bir ateşkes ilan etse... Öcalan’a iki aydır süren görüş yasağı kaldırılsa...
Keşke...
Bütün bu açılardan BDP’nin dün boykota son verip, “Savaşa karşı barışı savunmak istiyoruz” diyerek, 1 Ekim’de TBMM’ye katılma kararı almasını barış adına olumlu bir gelişme diye selamlıyoruz.

milliyet

Bu yazı 1,136 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,818 µs