En Sıcak Konular

Engin Ardıç


Engin Ardıç
0 0 0000

Vakitlice öleceksin



Her ölüm aslında erken ölümdür, derler şairler. Bir de "Allah vakitli ve de sıralı versin" şeklinde bir dilek vardır. Meşrebinize göre seçiniz.
Seçseniz de seçmeseniz de, hepiniz öleceksiniz, hepimiz öleceğiz. Nötrino parçacıkları ışıktan yavaş da gitseler, ışıktan hızlı da gitseler...
Fakat ölüm zamanı insanın "biyografisinde" çok şey değiştirebilir. Ülkelerin tarihinde de.
Hani birisi bir film yapmıştı, Selanikli küçük Mustafa, kızkardeşi Makbule'yle birlikte çiftlikte kargaları kovalarken ağaçtan düşüp ölüyordu...
Düşünmek bile istemiyorum. "Bahtı kara maderini kurtaracak" birisi bulunur muydu, bilemem.
Ama, diyelim İsmet Paşa, imzayı atmış İsviçre'den dönerken Orient Express raydan çıksa, paşa da 1924 yılına çıkmasaydı...
Nasıl geçerdi tarihe?
Menderes, Londra'da, uçak kazasından kurtulamasaydı... Nasıl yazılırdı yakın tarihimiz?
Ecevit 1975 yılında "gitseydi" mesela...
Şakağını sıyıran Ergenekon mermisi Recep Tayyip Erdoğan'ı bulsaydı...
Apo'yu ülkücüler temizleselerdi gençliğinde Ankara sokaklarında devrimcilik oynarken...
Erken ölüp kaybolanlar da vardır, geç ölüp kaybedenler de.
Bir de vakitlice gidip kurtulanlar.
İlhan Selçuk sözgelimi, 1971 yılında Erenköy köşkünde, kontrgerillanın elinde, işkencede can verseydi... Kahraman olurdu...
Yani otuz küsur yıl daha yaşayıp "işkencecilerini affedemeden" demek istiyorum.
Fakat o zaman başaramadığını sonradan başardı. Öldü de kovuşturmadan kurtuldu. Yaşasaydı ahır ömründe şimdi Silivri'de yatıyor olacaktı.
Onun yerine temsilcisi, pardon, gazetenin Ankara temsilcisi Mustafa Balbay yatıyor.
Selçuk'un "dinlemeye takılan" bazı telefon konuşmalarını okudum (hemen hoplamayınız, "yasal dinleme" bu, mahkeme kararıyla.)
"Eğer kapatma davası açılırsa, bir de üstüne ekonomik kriz gelirse, Türkiye biraz karışırsa belki bir umutlar doğabilir yani" demiş.
"Bir yerde bir hesaplaşma olacak yani" diye de eklemiş.
Kapatma davası açıldı, kapanan iktidar partisi değil dava oldu, ekonomik kriz de çıkmadı. Bir yerde bir hesaplaşma da oldu ve İlhan Selçuk ve adamları kaybettiler.
1971 yılında da kaybetmişlerdi, demek ki yenilen pehlivan gibi güreşe doyamıyorlardı.
İlhan Selçuk "sonra oturup ağlamasınlar" diye bir yazı da yazmış, 2008 yılı başlarında... 14 Mart 2008... Kapatma davasının açıldığı günün sabahı yayınlanmış... Yani, dava açılmadan bir gün önce yazılmış... Doğu wPerinçek'le birlikte gözaltına alınmasından da tam bir hafta önce.
Hangi gazeteden sözediyorsa artık, bir gazeteye hitaben diyor ki "birşeyler olduğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, oturup mazlum rolünde ağlamasınlar"...
Düşmanlık güttüğü kişilere önerdiğini yandaşları yerine getirdiler, sonuç istedikleri gibi olmayınca oturup ağlamak şöyle dursun zeytinyağı gibi üste çıktılar, büsbütün hırçınlaştılar, büsbütün yüzsüzlüğü ele aldılar.
İspiritizmacılara özel not: İlhan Bey'in ruhunu çağırıp sorun bakalım, "Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu" diye bir örgüt duymuş mu?
Ayy, pardon, onlar "sağ kanat" oluyorlar galiba, rakip fraksiyon!

sabah

Bu yazı 1,523 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Tayyip gitsin de Hitler mi gelsin?
    • 15 Ağustos 2012 Atraksiyon
    • 29 Temmuz 2012 Akşam diyordun Abbas
    • 23 Temmuz 2012 Özeleştirini yap Kemal arkadaş!
    • 16 Temmuz 2012 Fransa'nın Kılıçdaroğlu'su
    • 15 Temmuz 2012 Onları geri kazanalım
    • 4 Haziran 2012 Ay birbirinizden farkınız mı vardı?
    • 26 Mayıs 2012 İç savaş istediklerini söylemiştim
    • 29 Nisan 2012 Coşku duyulacaaak... Duy!
    • 13 Nisan 2012 Osmanlıca dersi de konulsun
    • 8 Nisan 2012 Osmanlı'da garaj mes'elesi
    • 23 Mart 2012 Hatırlayalım hatırlatalım
    • 7 Mart 2012 ''Haybeden Şef Gezisi''
    • 29 Şubat 2012 Senin de adın Kemal
    • 12 Şubat 2012 Lafının ardında dur
    • 19 Ocak 2012 Aman oğlum, vururlar ha
    • 6 Ocak 2012 Zurnanın zırt dediği yere henüz gelmedik
    • 5 Ocak 2012 İlker Paşa bize de ifade versin
    • 2 Ocak 2012 CHP'yi destekliyorum
    • 19 Aralık 2011 Olmayanı olduramazsınız

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,517 µs