Hasan Cemal
0 0 0000
Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
Başbakan Merkel, Cumhurbaşkanı Gül’ün söylediklerini dikkatle
dinledi. Gül’ün aktardığına göre, geziye Türk-Alman dostluğu damgasını vurdu.
Cumhurbaşkanı Gül, Almanya ziyaretinin üçüncü ayağı olan Stuttgart’ta dün gazetecilerle sohbet ederken, Almanya Başbakanı Angela Merkel’le önceki günkü Berlin buluşmasını anlattı.
Merkel’e söyledikleri satır başlarıyla şöyle özetlenebilir:
“AB, Türkiye’ye dürüst davranmıyor.”
“Doğu Akdeniz, İsrail gölü değildir.”
“Türkiye’nin AB ile müzakereleri engelleniyor.”
“AB, Güney Kıbrıs konusunda kendisini sorgulamalıdır.”
“AB, Güney Kıbrıs’ı kendi ilkelerini çiğneyerek, kendi kendisiyle çelişkiye düşerek üyeliğe almıştır. Kendi içinde sorunları olan, sınır meseleleri olan bir ülkenin yarısını üyeliğe kabul etmiştir. Ayrıca, çözüm planına da (Annan Planı) hayır demiştir.”
“Güney Kıbrıs’ı, AB’deki dönem başkanlığı sırasında muhatap almayız.”
“Kıbrıs koskoca AB’yi esir almıştır.”
Cumhurbaşkanı Gül, son günlerde kabaran terör dalgasını da lanetlerken şunu da söyledi:
“Bizim Kürt vatandaşlarımız da bütün bu terör eylemlerini şiddetle telin ediyorlar.”
Cumhurbaşkanı Gül’ün dün gezisini izleyen gazetecilerle Stuttgart’ta yaptığı görüşmede sorular ve yanıtların özeti şöyle:
Genel olarak ne söyleyebilirsiniz?
“Bu geziyle Türk-Alman ilişkilerinde doğrusu güçlü bir zemin oluşturuldu. Gayet güzel geçti gezi.”
Merkel’le görüşmenizi biraz açar mısınız?
“Vize konusunda biraz daha çalışacaklarını, şikâyet aldıklarını ve bu meseleyle ilgileneceklerini söyledi.
Uyum politikası konusunda kendilerini savundu. Ben ona Türk-Alman ilişkilerinin iyi olduğunu, geleceğe negatif yönleri taşımak yerine başarıyı ve potansiyeli taşımamız gerektiğini söyledim.
Filistin‘in devlet olmak için önünde başka engelin kalmadığını anlattım. AB’nin dönem başkanı olarak bigane kalamazsınız dedim.
Kendilerinin de bigane kalmamaları gerektiğini söyledim.
Türkiye’nin AB ile müzakere sürecinin engellendiğini belirttim. AB’nin dürüst davranmadığına işaret ettim. Buna rağmen en çok faslı Almanların açtığını söyledim.
Kıbrıs meselesinde pek çok ülkenin AB’de Kıbrıs meselesinin arkasına sığındığını söyledim.
Merkel, benim konuşmalarımı önemser. Dikkatle dinledi.
Büyük hata olduğunu söyledim, Rum tarafının sınır problemlerini çözmeden tam üye yapılmasını... Biliyorsunuz, AB’nin temel ilkelerine göre sınır problemi olan, çözülmemiş iç sorunu olan ülke tam üye olamaz. Ben bunları Merkel’e söyledim. Bunları Temmuz 2007’de Merkel de söylemişti.
Yarım olan bir ülke girecek ve başkanlık yapacak. Bu bir kriz, AB’nin krizi... Bunu biz değil, sizin, AB’nin sorgulaması gerekir. Sonra bize gelip de Kıbrıs sorununu çözün demeyin. Hıristofyas’ın yerine ben de olsam çözmem dedim.”
Merkel ne dedi?
“Dinledi, söylediği şey, biz de müzakere sürecinin engellenmesini istemiyoruz oldu.”
Merkel de Türkiye de limanları açsın dedi mi?
“Hayır bahsedilmedi.”(Gül, bu arada Ankara Protokolü’ne değindiğini belirten bir ima yaptı)
İsrail gündeme geldi mi?
“Konuştuk bunları. Ben Doğu Akdeniz’in İsrail’in bir gölü olmadığını söyledim.”
Ankara’daki olayı PKK reddetmiş...
“Diyarbakır’da da dershane önündeki terör eylemini de önce inkâr etmişlerdi. İstanbul’daki sivilleri öldürmelerini de önce inkâr etmişlerdi. O tarihte, devlet yaptı diye ortalığa yaymışlardı. Sonra faili yakalandı ve her şeyi itiraf etti. Bütün Kürt vatandaşlarımız bu terör eylemlerini şiddetle telin ediyor ve onlardan nefret ediyor. Herkes büyük bir pişmanlık içinde. Kendi Kürt kardeşlerimiz arıyor, bu utançtan kurtulmak için... Bu tehditler bizi yıldırmaz.”
Gelişmelerin Kıbrıs Rum yönetimini daha da olumsuz etkileyeceğini ifade ettiniz mi Merkel’e?
“Biz Güney Kıbrıs’ı muhatap almayız tabii ki. Tanımadığımız bir yönetimi muhatap almayız... Süreçle ilgili olarak kaygılı değilim. AB’nin içine düştüğü tezadı kendisinin sorgulaması gerekir. Bunları söyleyince, çok haklısın derler.”
Merkel de öyle mi?
“Tabii tabii.”
Doğalgaz araştırması Rumlarla gerginliği daha da artırmaz mı?
“Kaynakların hepsi Rumların mı? Kıbrıs Türklerinin de hak ve hukuku var. Hepsi Rumların değil ki. Biz Türk tarafına destek veriyoruz.”
milliyet
Bu yazı 1,413 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
16 Eylül 2012
Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
-
13 Eylül 2012
Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
-
7 Ağustos 2012
Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
-
12 Mayıs 2012
Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
-
18 Nisan 2012
Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
-
15 Nisan 2012
Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
-
3 Nisan 2012
Suriye’de ben de tarafım!
-
27 Mart 2012
Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
-
21 Ocak 2012
İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
-
18 Ocak 2012
Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
-
20 Kasım 2011
''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
-
18 Ekim 2011
Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
-
5 Ekim 2011
Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
-
29 Eylül 2011
Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
-
27 Eylül 2011
PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
-
22 Eylül 2011
Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
-
21 Eylül 2011
Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
-
7 Eylül 2011
Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
-
2 Eylül 2011
Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
-
6 Ağustos 2011
Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!
Yorumlar
+ Yorum Ekle