En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

CHP’ye de yabancı doktor lazım



CHP, 9 Eylül 1923’te önce ‘Halk Fırkası’ adıyla kuruldu. 1924 yılında ‘Cumhuriyet Halk Fırkası’, 1935 yılında ise ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ adını aldı.
Bugün 88. kuruluş yıldönümü.

Rahmetli İsmail Cem, ‘Sol’daki Arayış’ başlıklı kitabında, CHP’nin bu ideolojisini şöyle somutlaştırır: “Kökleri Meşrutiyet dönemine, İttihat ve Terakki’ye, tek parti iktidarına kadar uzanan bu anlayışa göre, kitleler ancak iyi niyetli kurtarıcılar tarafından yüceltilebilir; kendi başlarına bırakılmaları onları ya din devleti kurmaya ya da sürekli aldatılmaya götürür. Zaten demokrasi gelince halk daha kolay aldatılmış ve doğruyu göremediğinden CHP iktidar olamamıştır, vb.” İyi niyetli kurtarıcı da CHP’nin de kurucusu olan askerler ve askeriye olmuştur. Onun için TBMM uzmanlarının gezdiği 27 ülkenin hiçbirinde askerler için özel loca yok iken bizde vardır.

***

Zaten CHP’nin eski Genel Başkanı rahmetli Bülent Ecevit de 10 Kasım 1969 tarihinde, partisinin resmi yayın organı olan Ulus Gazetesi’nde, 1923 ila 1950 arasındaki ‘iktidar dönemini’ değerlendirdiği yazısında şunları söyler:

“Devrimcilik, biçimsel bir devrimcilik; halkçılık halka tepeden bakan bir halk patronluğu olmaktan öteye gidememiştir.

... Ekonomik ve toplumsal altyapı gereğince ve yeterince değiştirilememiştir. Bu yapıda, geniş halk kitlelerinin yararına köklü değişimler gerçekleştirilememiştir.

Kadro, kendini halkın dışında ve üzerinde gören aydın bürokratlarla, bunların çoğu zaman ve çoğu yerde özdeşleştikleri mahalli eşraftan kurulmuştu.”  Ecevit aynı yazısında, ‘fesi çıkarıp şapka giymenin ekonomik bünyeyi değiştirmediğini’ de vurgular.

***

Yukarıda tanımlanan anlayış düpedüz Kemalizm’dir. Ama CHP kendini ‘sosyal demokrat’ saymıştır.

Ancak Türkiye ne yazık ki Kemalizm ile sosyal demokrasi arasındaki uçurumun altını çizerek reddedecek bir bilinç düzeyinde olamadı. Hep ideolojik bir sefalet içinde olduk...

‘Sosyal demokrasi’ ise ‘ilerici askeri yönetimler’, ‘halka rağmen halkçı, yarı totaliter’ gibi tanımlarla tanımlanamayacak, çok ayrı bir kökten gelmekte... Derin anlatımlara gerek yok. Sadece ansiklopedik bir bilgi bile bizdekinin hiçbir şekilde ‘sosyal demokrasi’ olmadığını insanın gözüne sokmaya yeterli: “Kapitalizmden sosyalizme, var olan siyasal süreçleri kullanarak barışçı ve evrimci geçişi savunan siyasal ideoloji.

19. yüzyıl sosyalizmine ve Karl Marks ile Friedrich Engels’in öğretilerine dayanan sosyal demokrasi, komünizmle ortak ideolojik köklere sahiptir. Bununla birlikte sosyalist toplumun inşası için devrim yoluna başvurmayı reddetmesi ve Ortodoks Marksist öğretiden ayrılması nedeniyle ‘revizyonizm’ olarak nitelendirilmiştir.”

Sosyal demokrasinin kuramsal temellerini atan Bernstein, Kautsky ve Jaures’dir.

Hep söylerim, kendini ‘sosyal demokrat’ ilan eden bizdeki partilerin hiçbirinde bu akımın fikir babalarının küçük bir resmine bile rastlayamazsınız.

***

Türkiye’nin en büyük eksikliği ve temel sorunu, kavramların içini boşaltıp, dünyadan kopuk ve kendini kendiyle kıyaslayıp yeryüzüyle asla rekabet etmeden, mezrada yaşar gibi yaşaması... Neyse ki dünkü Milliyet Gazetesi’nde bu köhnemiş anlayışı delecek çok önemli bir adımın gelmekte olduğunu okudum. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan kararname taslağı yaşama geçerse, sağlık alanındaki personel politikası sil baştan değişecek, kamuda yabancı doktora kapı açılacakmış. Bu bence dünün en önemli haberiydi ve dilerim son anda kim vurduya gitmez.

***

Keşke CHP de Türkiye’nin gelişip kanatlanması için en büyük dostane eleştiriyi yapıp, reçeteyi de sunan AB’nin İlerleme Raporu’nu kendine rehber edinse...

Bir anda gerçek ve toplumsal bir muhalefete dönüşür... Ve bu hem iktidar, hem siyaset, hem Türkiye, hem de 88’inci yaşını kutlayan CHP için çok yararlı olur... Dünyalaşmak için herkese yabancı, yani dünyalı bir doktor ve reçete gerek... Futbolumuz da Jupp Derwall’le çağ atlamamış mıydı?

star




Bu yazı 1,266 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,476 µs