0 0 0000

BDP kongresinden ne bekleniyor?

Kürt sivil siyaseti belki de ilk kez Türkiye ve dünyayı sarsan "değişim ruhu"yla karşı karşıya... Silahlı mücadelenin gölgesinde siyaset yapan ve bir türlü rüştünü ispat edemeyen sivil siyaset ilk kez tarihi bir karar arifesinde.
BDP içinde, çevresinde hatta sol blok ekseninde şimdi yeni yol haritasının ne olacağı tartışılıyor.
Bir süre önce bir Ege kasabasında bir araya gelen sivil siyasetçiler, Kandil'in verdiği şiddeti yükseltme kararını ve Meclis'e dönüşü konuştu.
İşleri hiç de kolay değil. Gördüğüm kadarıyla Kandil'i mesken tutanlar, sivil siyasetçileri de İmralı'yı da sıkıştıran bir karara imza attı.
Sivil siyasetin önünün açılmasını isteyen Öcalan'ı bile zor durumda bırakan bu karardan sonra devreye İran'ın da girmesi sorunu daha karmaşık bir hale getirdi.
Suriye'nin düşmesi olasılığına karşı Irak'a bir "Şii koridoru" açma hesabı içinde olan İran'ın başka ne hesabı var bilinmiyor. Ama Türkiye'de sivil siyasetin önünü tıkayan ve şiddeti devreye sokan Kandil'i zorladığı çok açık.
Tam da bu yüzden bugün Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı kongre salonunda yapılacak BDP kongresine yeni bir yol açıcı gözüyle bakılıyor.
Acaba sivil siyasetçiler sürece müdahale edip, yeni bir çıkış önerecekler mi?
Ankara'da yapılacak kongreye katılıp Kürt sivil siyasetinin bir çıkış yolu bulup bulamayacağını izleyeceğim.
Aylar önce KCK davasının başladığı gün konuştuğum Ahmet Türk, önemli bir siyasi tespitin altını çizmişti: "Herkes hata yapabilir. Bizim gibi sorunların yaşandığı ülkelere bakın, hepsinde sivil örgütlenme önce başlıyor sonra silahlı örgütler ortaya çıkıyor. Oralarda güçlü bir sivil siyaset geleneği var. Biz de tam tersi. Bu nedenle sivil siyaset güçlü değil. Sıkıntıların nedeni bu."
Kürt sivil siyaset geleneğinin içinden gelen Şerafettin Elçi ve Altan Tan gibi isimlerle sol blok adına kongreye katılacak Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel'in nasıl bir tavır alacakları ve ne önerecekleri de çok merak ediliyor.
Aslında fazla beklenti yaratmayacak gibi görünen bir BDP kongresi söz konusu. Eş Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak'ın değişmeyeceği, en fazla "sol blok"a giden yolu açacak bir Parti Meclisi'nin hedeflendiği bir kongre bekleniyor. Büyük olasılıkla sonuç böyle çıkacak.
Ancak kongrenin görünen yüzü kadar görünmeyen yüzü de var. İşte o arka planda da derin bir iç gerilim ve arayış söz konusu. Sivil iradeyi hakim kılmak isteyen bu arayışın ne zaman öne geçeceği bilinmiyor. Bu kongre olmayabilir ama uzun da sürmeyecek.
Kürt siyasi hareketi "sivilleşme" konusunda tarihi bir karar aşamasında.

Bir bayram gününde Sultanahmet
Yaz tatiline rastlayan bu uzun bayramda İstanbul yine sakindi. Trafik sıkışıklığı yoktu. Sadece Sultanahmet kalabalıktı. Bu tatili fırsat bilip bir kez daha Ayasofya ve Arkeoloji Müzesi'ni gezdim. İki müze de tıklım tıklımdı. Yabancılar çoğunluktaydı ama yerli turistler de az değildi. İstanbullu artık İstanbul'u geziyor ve keşfediyor.
O bölgeyi dolaşırken Çelik Gülersoy'u bir kez daha rahmetle andım. Bölgeye ne çok şey kazandırmış... Tarihle iç içe yaşama duygusu veren Ayasofya Konakları Oteli, dünya mutfağının sunulduğu, sadece mum ışığında ve piyano eşliğinde yemeklerin yendiği o tarihi Sarnıç restoranı... Aslında her yanından tarih akan o çevredeki her şey güzel. Ama hâlâ dökülen ve bakımsız mekanlar var.
Yeni Turing Başkanı Başaran Ulusoy'dan Gülersoy'un bıraktığı yerden başlayıp, yeni eserleri İstanbul'a kazandırmasını bekliyorum. Ayrıca bölgenin yayalaşmasını ve keşmekeşlikten kurtarılmasını sağlayan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'i de kutluyorum. Ama o bölgede daha yapılacak çok iş var. Başta da yürümeyi zorlaştıran Arnavut kaldırımlarının yürüyüşe daha uygun hale getirilmesi geliyor... İstanbul'un o derin geçmişi açığa çıktıkça geleceği daha parlak olacak.

sabah

Bu yazı 1,308 defa okundu.