Bülent Korucu
0 0 0000
Öz hakiki CHP!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti yönetimini bir kez daha değiştirdi. Yeni CHP iddiasını canlı tutabilmek üzere 'Münavebeli Merkez Yürütme Kurulu' uygulamasına geçilmiş görünüyor!
Bir yılı biraz geçmişken üçüncü çaplı değişim hayra alamet değil. Hele 'başarılı' seçim döneminden sonra değişiklik sürpriz oldu. Başarı iddiası Kılıçdaroğlu'na ait. Hem oy oranı hem de milletvekili sayısı itibarıyla yükselen tek parti olduklarına dikkat çekerek sözlerini delillendirmişti. Aldığı yüzde 50 oya rağmen milletvekili sayısı düşen AK Parti bile seçimin mağluplarındandı! Kemal Bey, seçim döneminde görev yapan kurmaylarını değiştirerek aslında mağlup olduğunu itiraf etmiş oldu. Teşkilat Başkanı Gürsel Tekin'in koltuğundan olması oraya dönük operasyonun habercisi. Hâlbuki kazanan takımı bozmamak, akıllıca bir taktik ve ekibin ödüllendirilmesi anlamına gelir. CHP gecikmeli de olsa seçimi kaybettiğini tescilledi.
Konunun diğer boyutu kadro ve vitrin istikrarı sorunu. Başta CHP, siyasi partilerin temel sorunu 'demirbaş' kadrolardı. Eski CHP'de ilerlemiş yaşlarına rağmen hep aynı isimlerin vitrini ve önemli koltukları işgal etmesi problemdi. Şimdi kısa sürede üç değişiklik istikrarsızlık ve kafa karışıklığına işaret ediyor. Bu hızla giderse yönetici koltuğuna oturmayan kimse kalmayacak. Kılıçdaroğlu, hem gidenlere hem de taban ve kamuoyuna ikna edici gerekçeler sunabilmeli. Aksi halde bir oyun sistemi tutturamadığı için doldur boşalt oynayan futbol takımlarının durumuna düşer. Yemin krizinde verdiği danışmanlıkla partiyi ve lideri zor durumda bırakan, zaten partiye paraşütle inen Süheyl Batum'un gidişini izah edebilir, ancak Gürsel Tekin, Umut Oran ve Hurşit Güneş o kadar kolay olmaz.
Böyle sık ve köklü revizyonlar, liderin tek adamlık özlemine yorulabilir. Köprüyü geçene kadar dayı dediklerinin sayısı artar. Gayri memnunlar kitlesi büyür. Birlikte yürüdüğü insanların lidere güveni zayıflar, ilmeği hep boyunlarında hissederler.
CHP'de iki ve üç numaralı koltuğa da Alevi kökenden gelen isimlerin oturmasının tartışılması doğru değil. Nihat Matkap ve Erdoğan Toprak, bulundukları konuma bugün ve tepeden inme gelmediler. Siyasi geçmişi bilinen isimler. Bir görev veya makama liyakatsiz birileri geldiğinde farklı bağlantıları konuşmak belki anlamlı olabilir. Ama kariyeri o işe uygun ise tercih yapana saygı duymak gerekir. Nihat Matkap olayında benim çözemediğim konu başka. Kemal Bey, Önder Sav'ı tasfiye ederken, onun koltuğuna Matkap'ın oturacağı duyurulmuştu. O gece çok hayati bir bilek güreşi yapılırken Matkap görevi kabul etmediğini ilan etmişti. 'Havayı bir anda Sav'ın lehine çeviren bu ret cevabından 6 ay sonra ikili nasıl bir araya geldi?' sorusuna cevap bulamıyorum. Nihat Bey nasıl ikna oldu kısmı ikinci derecede önemli. Asıl 'Kılıçdaroğlu, en kritik dönemeçte kendini yüzüstü bırakan isme yeniden bu şansı nasıl tanıdı?' bölümünü merak ediyorum. Hangi saik ya da aracı bu kırgınlığı telafi edebildi? Herkes aynı olgunluğu gösteremez.
"Yeni dönem en çok Gürsel Tekin için sürpriz olmuştur. 'Kimsenin tanımadığı Kılıçdaroğlu'nu piyasaya çıkardım. İlk fırsatta beni sattı.' diye düşünmüştür" tezleri bence gerçeği yansıtmıyor. Tekin bugünü öngörmüştür. Anadolu'yu dolaşacağı yönündeki bilgi taban siyaseti yapacağını ve kendi önceliklerini takip edeceğini gösteriyor. Ancak birinin Tekin'e sarı öküz hikâyesini hatırlatmasında yarar var.
zaman
Bu yazı 1,671 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
28 Eylül 2012
Emri verenle alan bir olur mu?
-
11 Eylül 2012
Siyasette sonuçsuz arayışlar
-
4 Eylül 2012
PKK'yı kim cesaretlendiriyor?
-
3 Ağustos 2012
Özkök Paşa'nın tarihî tanıklığı
-
31 Temmuz 2012
Kılıçdaroğlu, koltuğunu sağlamlaştırdı
-
27 Temmuz 2012
Anketler ne diyor?
-
6 Temmuz 2012
Ahmet Şık, Ahmet Şık'ı yalanlıyor
-
26 Haziran 2012
Karayılan söyledikleri mi kaçırdıkları mı?
-
15 Haziran 2012
Özal'ın ölümü aydınlanacak mı?
-
22 Mayıs 2012
Anayasanın dili
-
11 Mayıs 2012
Başkanlık Türkiye'de uygulanabilir mi?
-
8 Mayıs 2012
CHP'de yerel seçim mücadelesi
-
4 Mayıs 2012
AİHM, mahkemeyi ibra etti
-
17 Nisan 2012
Balyoz'da acı fren!
-
27 Mart 2012
Balyoz'a ABD'den destek gelmiş!
-
16 Şubat 2012
MİT tartışmasındaki toz bulutu
-
8 Şubat 2012
Dindarların talebi özgürlük
-
3 Şubat 2012
CHP'liler dama oynuyor
-
31 Ocak 2012
CHP'de anomali doğumun yan etkileri
-
20 Ocak 2012
Mahkeme aslında 'örgüt var' diyor
Yorumlar
+ Yorum Ekle