En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Olmaz demeyin, bal gibi olur



CHP'de yaşananlar ile İMF başkanlığından zindana düştüğü halde avukatı tarafından ipten alınan Dominique Strauss-Kahn (DSK) olayı arasında varolan irtibatı yalnız ben mi görüyorum?


Oysa paralellik hemen kendini belli ediyor...

DSK'ın bir 'komplo'ya kurban gittiği daha ilk andan belliydi. Parayla almaya alıştığı bir hizmeti bedavaya getirmesi düşünülemez konumda biri o. New York'ta evi olduğu halde otelde kalması şaşırtıcıydı. Rakibi Nicolas Sarkozy ile yakın dost birinin otel zincirinin New York şubesini tercih etmesi ise akıl almaz bir gaflet...

Gitti, doğru avukatı buldu ve tabloyu tam tersine çeviriverdi. Şimdi bütün medya ilk elde "Namussuz DSK" diye haykırırken şimdilerde "Namussuz kat hizmetlisi" manşetleriyle olayı yansıtıyor...

Skandal yüzünden cumhurbaşkanı olma şansını yitirdiğini düşünenler durumu yeniden gözden geçirme ihtiyacı duyuyordur. Yokluğunda adaylığını ilan eden Jacques Delors'un kızı bile, "DSK adaysa ben yokum" deyip adaylıktan vazgeçebileceğini duyurdu.

Bir de bakmışsınız, en adi suçluların konulduğu Rikers cehennemine girmiş bir cumhurbaşkanı oluvermiş Fransızların... "Olmaz" demeyin bal gibi olur...

Olduğunu varsayalım bir an için; öyle bir durumda hangi olay 'komplo' sayılabilir? Kat hizmetlisine saldırdığı sanıldığı için cumhurbaşkanı seçilme şansının zedelenmek istenmesi mi? Yoksa yargının elinden kat hizmetlisi suçlanarak kurtarılması ve Fransız halkının gözünde mağdur kılınıp Elysee Sarayı'na girme noktasına gelmesi mi?

Yoksa becerikli bir çevre sayesinde birinci komplodan kurtarılan DSK, düştüğü zelilane durumu lehine çevirme komplosu mu kurdu gözlerden uzak çile çekerken?

ABD ile Fransa arasında yaşanan 'skandal-komplo' olayı, ilk bakışta, yemin boykotu yüzünden CHP'nin Meclis'te kendisini kilitlemesini pek andırmıyor. Ancak Türkiye'de yaşananı biraz deşeleyince bizdeki olayın oradakiyle benzediği fark edilebiliyor.

Deniz Baykal'ı CHP genel başkanlığından, Önder Sav ve arkadaşlarını uzun yıllar boyu oturdukları yönetici koltukları ve milletvekilliğinden eden 'kaset' bir komploydu. "Ben aday olmam" diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nu ikna eden Önder Sav, genel başkan adayının "Sav ve arkadaşları Parti Meclisi'ne gireceklerse ben yokum" dediğini sonradan işittiğinde aklından kimbilir neler geçmiştir...

Kılıçdaroğlu'na "Onları Parti Meclisi'ne alma" aklını veren kişinin daha önce kendilerine "Kılıçdaroğlu'nu başınıza getirin" diyen kişi olduğunu Önder Sav artık biliyor.

CHP'den iyi haber alan meslektaşlar "Bu işler konaklarda kotarıldı" diyorlar. Daha önce de siyaset hayatında etkili bir odak CHP'den iktidar alternatifi çıkarmak için devredeymiş; önce "Baykal'la olmaz" demişler ve kaset çıkınca Kılıçdaroğlu'nu suyun başına getirmişler... Yeni genel başkanı CHP'nin başına getirmede kullandıkları kişileri yeni genel başkan eliyle tasfiye etmişler...

Müthiş komplolar bunlar...

Aynı meslektaşlar, şimdi de, "Kılıçdaroğlu'na önce 'Meclis'i boykot et', ardından 'Yeminden kaçın' aklını aynı odak verdi" iddiasını dillendiriyorlar. Konuyu Parti Meclisi'nde tartıştırmadan boykotu dayatmış Kemal Bey; en büyük desteği de partiyi geniş kitlelere açma projesinin mimarı Gürsel Tekin'den almış...

Geçen gün, "Süheyl Batum veya Muharrem İnce olsa hadi neyse, fakat Gürsel Tekin?" hayretimi burada dile getirmiştim. Beni bile şaşırtan bir kimlik sapması görülüyor CHP'de...

"Peki, öyle olsun, ama yine de CHP'de yaşananlar ile New York-Paris hattında DSK'nın başına gelenler arasındaki benzerlik ne?" diye sorduğunuzu işitir gibiyim. Komployu tersine çevirmeyi bilmişti DSK, CHP ise yemin boykotuyla kendisini kilitleyerek siyaseten batağa batmış görünüyor...

İMF'nin eski başkanının hayatının akışını değiştiren olayın kaderi avukatı eliyle farklı bir mecraya oturdu. CHP'de ise Kılıçdaroğlu'nu partinin başına getirip birkaç ayda anamuhalefet lideri yapanlar, şimdi zihinlerde onu 'Ergenekon' ile bütünleştirip siyasette işlevsiz hale getirdiler...

Fransa'nın tam tersi bir durum...

'Komplo' söz konusuysa şu yakınlarda yaşananlarda, Kılıçdaroğlu'na karşı bir 'komplo' olabilir ancak...

Ben de sizin gibi düşünüyorum. Galiba Kemal Bey CHP içerisindeki yükselişini borçlu olduğu odak tarafından, bilerek ve isteyerek, zor duruma düşürüldü... 'Yemin boykotu' CHP açısından tam bir dönüm noktası...

Düşünün bakalım: Kılıçdaroğlu'nun akıl aldığı, verdiği akıllarla CHP'nin sandıktan birinci parti çıkacağına kendini inandırmış, ona "Şunları, şunları parti yönetiminden tasfiye et" aklını vermiş kişi esas güç odağıyla barış çubuğu tüttürme girişiminde bulundu mu şu yakınlarda?

Nedamet çoğu kez pahalıya malolur.

zaman

 



Bu yazı 1,556 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,904 µs