En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Kuklacılar işbaşında!



Seçimden dört-beş gün sonrasıydı...
Ekranda CHP'nin halini konuşuyorduk... 'Yeni CHP' denilen tuhaf oluşumu desteklesin diye gazetenin başına getirilen yayın yönetmeni partinin durumunu değerlendiriyordu: Ankara'ya gitmişler... CHP'nin nabzını tutmuşlar... CHP uzlaşmaya hazırmış... Buna fırsat tanınmalıymış... Hemen üstüne gidilmemeliymiş... Vs. vs.
Gerçeklerle hiçbir ilgisi olamayan bir tablo çizmekteydi yayın yönetmeni: Kendini mi kandırıyordu, yoksa izleyicileri mi?
"Ankara'ya boşuna gitmişsiniz" dedim... "CHP'yi anlamak için İstanbul'da kalmanız, Beykoz Konakları'na kadar uzanmanız gerekirdi"... "Hatta o kadar bile değil, (Güneşli'de) çalıştığınız binanın üst katına çıkmak da yeterdi..."

***

Birçok kişi bu söylediklerimize inanmıyor. "Komplo teorisi" kurduğumuzu sanıyor.
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "bildik- tanıdık" parti başkanlarından biri olduğunu sanıyorlar.
Yani siyasi mücadele yaparak başkanlık koltuğuna oturmuş... Ekibiyle birlikte parti politikalarını belirleyen bir başkan...
Ah keşke! Ancak Kemal Bey "atanmış" bir başkan... Bir proje olarak o koltuğa oturtuldu... Partinin izleyeceği politikalar kulağına fısıldanıyor...
Örneğin hafta başındaki olay: Yemin edilecek mi, edilmeyecek mi?
Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının tartarak ve tartışarak ulaştığı bir karar değildi bu... Başkalarının kararıydı; tebliğ edildi. Son anda açıklandı, grup da uymak zorunda kaldı.

***

Hâlâ inanmadınız mı? Bakın, Ankara kulislerini yakından izleyen Bugün gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan ne diyor:
"Geçtiğimiz hafta başında İstanbul'da Boğaz'a nazır bir mekânda toplanan heyet, CHP'nin yemin etmemesini değerlendirdi. Sonrasında da partinin etkili bir ismine 'Yemin edilmeyecek' kararı tebliğ edildi."
Yavuz şöyle devam ediyor: "Bu durum, pazartesi gecesi ve salı günü Ankara'da yaşananları bir nebze olsun açıklıyor. Çünkü çok sayıda vekil ve bazı parti yöneticileri Meclis'e girip yemin edeceklerini düşünüyorlardı.
Hatta bu yüzden Meclis'e çocuklarını getirenler bile vardı." (Bugün, 1 Temmuz)
Ortada "gerçek" bir parti kararı olsa, CHP milletvekilleri niye çocuklarını Meclis'e getirsin? Değil mi?

***

Hatırlarsanız, damardan CHP'li Tarhan Erdem, yeminden kaçışı, "bir azınlık hizbi partiyi ele geçirdi" diye açıklamıştı. Bense, "azınlık hizbi değil, statükocular olsa gerek" demiştim.
İstanbul'da toplantı yapan heyette işadamları ve emekli askerler olduğu biliniyor.
Kısaca ifade edersek Vesayet Rejimi'nin sürmesini isteyen kesim bu...
Amaçları belli: Asker elini siyasetten çekmesin... "Seçilmişlerden" ve "atanmışlardan" oluşan ikili devlet yapısı devam etsin... Medya ve diğer hegemonya araçlarıyla askeri destekleyen İstanbul büyük sermayesi, bu hizmeti karşılığında devletten nemalanmayı sürdürsün...

***

Özetle: Düpedüz statükonun müdahalesiyle ortaya çıktı o yemin etmeme olayı.
Bu konuya defalarca değindim. Çünkü çatışma ve gerilimlerin de ardında asıl hedefleri Yeni Anayasa'yı engellemek olan statüko operatörleri var.
Ergenekon sanığı vekilleri kurtarmak, bu yoldaki ilk adım... Çünkü Ergenekon şebekesi, statükonun öncü gücü, sahadaki ekibi...
Bu açıdan bakarsanız, Başbakan Erdoğan'ın resti ve direnci daha iyi anlaşılır.
Unutmayalım: Samimi bir çabayla hukuki çözüm arayanlar, farkında olmadan statükoya destek veriyor.
Dün Sivas'ta meydana gelen olayları gördünüz. Ergenekon'u serbest bırakırsanız, bunlar dörde katlanacaktır. (Özel Harpçının, 1993 Madımak itiraflarını okudunuz mu?)
Not: "Yeni CHP" teorisyenliğine soyunan laklakçı akademisyenler... CHP'nin "herkesi yakala partisi" haline geldiğini sanan araştırmacılar... Bu durum karşısında ne diyecek bakalım?

sabah



Bu yazı 1,354 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,911 µs