En Sıcak Konular

Bülent Korucu


Bülent Korucu
0 0 0000

Halk ne dedi?



12 Haziran seçimleri siyasî tarihimize derin izler bırakacak. Seçmenin mesajını her parti doğru okumalı ve bunu en başta kendisi için yapmalı. Kabahat samur kürk olsa kimse üzerine almıyor. Öyle olunca halkın aptallığından girip, oyunu satıyordan çıkan mazeretler silsilesi inandırıcı gelmiyor. Gözünü kapatıp kendine gece yapana da faydası dokunmuyor.

Kazananlar da en az kaybedenler kadar ciddiyetle bu analizi yapmalı. AK Parti çok az partiye nasip olan bir başarının sahibi. Milli Görüş geleneğinin hatalarından ders alarak bugünlere geldi. Kendi yanlışlarında da çoğunlukla ısrar etmiyor. Sonucu belirleyen merkez seçmenin holiganist tarafgirlik içinde olmadığının farkında. Yerel seçimlerde yaşadığı oy kaybını ve bir zamanların efsane partilerinin düştüğü durumu görüyor. Seçmenle arasında sağlam iletişim kanalları kurmuş durumda. Kitle partisi ne kadar yapabilirse o kadar sosyolojik taban buldu ve parti aidiyeti tesis edebildi. Muhaliflerinin mağduriyet edebiyatı ya da oy satın alma safsatasını bırakıp ciddi tahliller yapması gerekiyor. AK Parti ise yüzde 50'de sivil anayasa talebinin lokomotif olduğunu unutmamalı. Üçüncü kez iktidara gelmesine kesin gözüyle bakılan partinin bu orana ulaşması çok kolay değil. Gayri memnunların bağrına taş basması ve teşkilatların rehavete girmemesini ancak böyle bir motivasyon sağlayabilirdi. İktidarın yıpratıcılığı ve talepleri karşılanamayan kitlelerin ortaya çıkması kaçınılmaz. Her şeye rağmen eskiyi muhafaza ederken 5 milyon yeni seçmen kazanmak önemli. Zira gayri memnunlar, en azından 'nasıl olsa kazanıyor' deyip sandığa gitmemeyi ve böylece mesaj verip kulak çekmeyi düşünebiliyor. Anayasa motivasyonu ve içinden geçtiğimiz demokratikleşme süreci, iktidarın yıpratıcılığından gelmesi muhtemel kayıpları telafi ediyor. Darbe davalarının sanıklarını aday gösteren MHP ve CHP, Başbakan Tayyip Erdoğan'a yüzde 50'yi altın tepside sundu. Darbelerden çok çeken muhafazakâr kitle için AK Parti bir anlamda mecburi istikamet haline geldi. CHP seçmeni Ergenekon sanıklarını fazla sorun etmeyebilir; MHP de bir şekilde izah edebilir. Ama bu tercih merkezdeki büyük kitlenin AK Parti'ye yüklenmesi sonucunu doğruyor. Demokrat Parti ve Genç Parti'nin geçen seçimde aldığı yüzde 9 oy serbest kalmıştı. Buradan oy alabilecek MHP eli boş döndü. Aynı şekilde AK Parti tabanından ve açığa çıkan sağ oylardan pay alması beklenen SP ve HAS Parti çok düşük oy oranına mahkûm edildi. Bu gelişmeleri tetikleyen birinci saik, demokratikleşme mücadelesinin sekteye uğrayacağı endişesi. MHP, Engin Alan'ı liste başı yaparak yarıştan zaten çekilmişti. SP, Ergenekon'la ilgili kafası karışık imajı veriyor. HAS Parti de bu mücadeleyi etkin biçimde verebileceği ve bunun için gerekli güce ulaşabileceği intibaı oluşturamadı.

Muhalefetin ciddi bir alternatif üretememesi AK Parti'nin hem avantajı hem de şanssızlığı. Kolay seçim kazanıyor ama rekabetin sağlayacağı ivmeden mahrum kalıyor. AK Parti'nin karşıtını oluşturması beklenen CHP, ideolojik çeperini kırma girişimlerini ikna edici hale getiremedi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun sadece aile sigortasıyla bahar gelmeyeceğini anlaması gerekiyor. AK Parti'nin alternatifi haline gelme potansiyeli taşıyan HAS Parti ise seçimlere hazırlıksız yakalandı. Ben olsam bu seçimi pas geçerdim. Ağır yenilginin psikolojik travmasını atlatmak zor olacak. Ayrıca hedef kitlesini netleştirmesi lazım. AK Parti'yi kötüleyerek değil kendisinin daha iyi olduğunu anlatarak oradan oy koparabilir. Büyük dilimden oy alamazsa zaten var olması mümkün değil.

zaman



Bu yazı 1,330 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Emri verenle alan bir olur mu?
    • 11 Eylül 2012 Siyasette sonuçsuz arayışlar
    • 4 Eylül 2012 PKK'yı kim cesaretlendiriyor?
    • 3 Ağustos 2012 Özkök Paşa'nın tarihî tanıklığı
    • 31 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu, koltuğunu sağlamlaştırdı
    • 27 Temmuz 2012 Anketler ne diyor?
    • 6 Temmuz 2012 Ahmet Şık, Ahmet Şık'ı yalanlıyor
    • 26 Haziran 2012 Karayılan söyledikleri mi kaçırdıkları mı?
    • 15 Haziran 2012 Özal'ın ölümü aydınlanacak mı?
    • 22 Mayıs 2012 Anayasanın dili
    • 11 Mayıs 2012 Başkanlık Türkiye'de uygulanabilir mi?
    • 8 Mayıs 2012 CHP'de yerel seçim mücadelesi
    • 4 Mayıs 2012 AİHM, mahkemeyi ibra etti
    • 17 Nisan 2012 Balyoz'da acı fren!
    • 27 Mart 2012 Balyoz'a ABD'den destek gelmiş!
    • 16 Şubat 2012 MİT tartışmasındaki toz bulutu
    • 8 Şubat 2012 Dindarların talebi özgürlük
    • 3 Şubat 2012 CHP'liler dama oynuyor
    • 31 Ocak 2012 CHP'de anomali doğumun yan etkileri
    • 20 Ocak 2012 Mahkeme aslında 'örgüt var' diyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,339 µs