0 0 0000

Proje savaşı

ARTIK CHP de bazı projelerden bahsediyor. Halbuki, Deniz Baykal’ın Siyasal Katılma adlı akademik kitabında anlattığı gibi, Menderes’ten beri hep sağ partiler projelerden bahseder, CHP ise laiklik ve çağdaşlaşma gibi konuları vurgulardı.
Altan Öymen, önceki gün Radikal‘deki yazısında CHP’nin Prof. Yüksel Kavak başkanlığındaki bir ekibe hazırlattığı eğitim raporunu ayrıntılarıyla anlatıyordu. Öymen, Kılıçdaroğlu’nun şu sözlerini de alıntılamıştı:
“Bize soruyorlardı; ‘iktidara gelince ne yapacaksınız, projeleriniz nerede?’ diyorlardı. Biz de çalışıyoruz, açıklayacağız diyorduk. Altı aydan beri partinin bir bölümünü üniversite haline getirdik...”
Bu sözler CHP’nin ‘projeli düşünme’ konusunda ne kadar geciktiğinin bir fotoğrafı değil mi?!
Bana göre, CHP’nin eğitim yaklaşımındaki yeni ve yaratıcı husus, Prof. Sencer Ayata’nın “yılda 12 bin doktora” projesidir. Maliyeti yılda 600 milyon Avro olacaktı ve AB kaynaklarından finansmanı mümkündü.
Hemen belirteyim, Uzakdoğu mucizesinin temelinde de “lisansüstü eğitim” vardır.

Erdoğan’ın projeleri
Başbakan’ın dün açıkladığı Ankara projelerinde elbette seçimler dolayısıyla propaganda unsuru da vardır. Fakat her birinin “tasarım” olarak iyi düşünüldüğü de açıktır.
Başbakan’ın “Selçuklu mimarisi” vurgusunu çok beğendim. “Ulaştırma alanında Ankara’nın merkezi durumunu güçlendirmek”ten bahsetmesi de üniter devletin sosyolojik zeminini güçlendirecek bir yaklaşımdır; bunu da alkışlıyorum elbette.
Çağımızda projeler konusunda yaratıcı düşünce başlı başına ekonomik bir kaynaktır. Kârlı projeler kendi finansmanını da üretiyor. “Kanal İstanbul” için şimdiden “yap, işlet, devret” talipleri çıktı.
Türkiye dünyadaki muazzam yatırım sermayesi stokundan büyük paylar alabilmek için böyle projeler önermelidir.
Tayyip Erdoğan’ın siyasi görüşleri eleştirilebilir ama günümüzdeki liderler içinde projecilik açısından en geniş vizyona sahip olduğu inkâr edilemez. Nitekim en büyük oy kaynağı ulaştırma, sağlık ve eğitim alanlarındaki gelişmelerdir.
Projecilik Menderes-Özal çizgisinin bir karakteristiğidir.
CHP, felsefi kavramlara programlanmış geleneksel düşünce tarzını önümüzdeki dönemde proje odaklı düşünmeye yöneltmelidir; “6 ayda” olmuyor bu.

Mehmet Âkif Üniversitesi
Önceki gün Burdur Mehmet Âkif Üniversitesi’nde, davetli olarak “Bilim ve Yanılgı” konulu bir konferans verdim. Mehmet Âkif adı beni cezbetmiş, geceli gündüzlü vaktimi alan “Atatürk ve Hukuk” çalışmamı bırakıp yola düşmüştüm. İyi ki de gitmişim.
Anadolu’daki üniversitelerin kültürel ve ekonomik kalkınmamızda nasıl lokomotif rolü oynadıklarının bir örneğini daha gördüm.
Genç Rektör Prof. Mustafa Saatçi ile karşılaştığımızda, “meslek yüksek okulu öğrencileriyle işadamlarını bir araya getiren toplantı”dan dönüyordu!
13 bin dönümlük yeni kampüs alanını gezerken rektör muazzam bir binayı gösteriyordu:
- Burası merkezi laboratuvar. Bütün Ege bölgesinin tarım ve hayvancılık ürünleri burada analiz edilip standartlaştırılarak ihraç edilecek!
Çağımızda “girişimci üniversite” denilen modelin güzel bir örneği.
Üniversite cıvıl cıvıl, kızlı erkekli öğrenciler, konferans dinlediler, sorular sordular; hem “bahar şenlikleri”nde yeteneklerini sergiliyorlar hem sınavlara hazırlanıyorlar.
Kürt meselesinden bir yangın çıkmazsa, Türkiye, 2023 hedefini başarmanın dinamizmine sahip.

 
milliyet

Bu yazı 1,461 defa okundu.