En Sıcak Konular

Ahmet Taşgetiren


Ahmet Taşgetiren
0 0 0000

Mücadeleyi anlamak...



Baykal'a ne oldu?
Kılıçdaroğlu neyi oynuyor?
CHP şu anda ne anlama geliyor?
Demirel ne yapıyor?
Haberal kim?
Cindoruk ne yapıyor?
Kasetlerin işlevi ne?
Ve Ergenekon ne alemde?
12 Haziran seçimlerine bunlarla gidiyoruz değil mi?
Süleyman Soylu, Demokrat Parti eski Başkanı. Bir operasyonla düşürüldü ve yerine Cindoruk getirildi. Cindoruk, CHP etrafında kenetlenilmesi çağrısını yaptı.
Süleyman Soylu, siyasetin yeniden şekillendiği dönemde önemli bir tecrübe yaşadı. İşte o tecrübenin içinden konuşuyor.
Yeni Şafak'tan Murat Aksoy'a önemli değerlendirmeler yapmış.
Bir "Yerleşik Ankara iktidarı"ndan söz ediyor. Bu iktidarın sadece siyaset alanında değil, ticaret alanında da bir ortaklığın ifadesi olduğunu söylüyor. Ticari meselenin Demireller ile TMSF arasındaki problemli durumlara kadar uzandığını, Haberal'ın bu süreçte önemli roller üstlendiğini öne sürüyor.
Yaşananı "yüzyılın hesaplaşması" olarak niteliyor.
İşte Soylu'nun "Temel tartışma ekseni"ne ilişkin tespiti:
"Vesayet sistemini değiştirmek isteyenlerle millet iktidarını kurumsallaştırmak isteyenlerin bir mücadelesi olacak. Ergenekon ile ilgili mücadele edenlerle, Ergenekoncu olarak nitelendirdiğimiz birçok insan bu yeni Meclis'te karşı karşıya gelecekler. Şu anda yargılanan Ergenekon sanıklarını siyasi çizgiye kaydırarak dokunulmazlık hedefliyorlar. Ergenekon bir anda Neo-Ergenekon'a dönüşüyor. Dokunulmazlık hedefliyorlar ve zaman kazanıp Ergenekon'u siyasallaştırma gayreti içerisindeler. Bu açık biçimde demokrasi mücadelesinin Meclis'te devam edeceğini gösteriyor. Bu mücadelenin bir alanı da önümüzdeki dönem yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri olacaktır."
Soylu, CHP'nin Ergenekon sanıklarına adaylık imkânı vermesini şöyle değerlendiriyor:
"Şu çok açık ki, CHP, Neo-Ergenekon'a taşıyıcı annelik yapıyor." Soylu'nun bu ilişkiye yönelik bir diğer tanımlaması ise "CHP Ergenekon'un saklama kabı oldu" şeklinde.
Şu da Soylu'nun Ergenekon'a ilişkin tespiti:
"Benim vicdanımda bir Ergenekon vardır. Bunlar çok uzun süredir vardı. Benim vicdanımdaki Ergenekon Menderes'i idam etmiştir. Bana göre Ergenekon 1971 muhtırasını vermiş, 1980 darbesini gerçekleştirmiştir. 28 Şubat sürecini yaratmıştır. Bu ülkenin çocuklarını sağcı, solcu diye birbirine düşürmüştür. Benim vicdanımdaki Ergenekon namaz kılanları fişlemiştir, hepimizin kafasında Alevi öcüsü yaratmıştır. Kürt sorununu şiddet kullanarak çözümsüz hale getirmiştir. Türkiye'nin yıllarca enerjisini yok etmiştir. Benim vicdanımda Ergenekon mahkûm olmuştur. Failleri bellidir. Ergenekon vardır. Ve bizleri tehdit olarak görmekte, fırsat kollamaktadır. Temennim Ergenekon Davası en kısa zamanda sonuçlansın. Türkiye'nin önü açılsın."
Süleyman Soylu çok önemli şeyler söylüyor.
Ben, onun "yerleşik Ankara iktidarı" tespitinin oldukça açıklayıcı olduğunu, "yüzyılın hesaplaşması" tespitinin de yanlış olmadığını düşünüyorum.
Milletin derin bilinci, her partide odaklaşmış bulunan o yerleşik iktidarı tasfiye etmek ve kendi iktidarını gerçekleştirme yolunda ilerliyor.
"Yerleşik iktidar" ise "Bu ülkede hangi alanda ne yapılacaksa onu da biz yaparız" mantığıyla her alanı kontrol edecek aktörler üretiyor.
Ama alan daraldı.
Milletin derin bilinci, o odaklara alanı daralttı.
28 Şubat hesaplaşması, "Yerleşik Ankara iktidarı"nın ürettiği sağı-solu, demokratı-askerciyi aynı kaba doldurup kaynatarak yeni bir bulamaç çıkardı.
Milletin derin bilincinin içinden ise 28 Şubat sürecini tasfiye edecek bir siyasi irade doğdu.
Mücadeleyi doğru anlamak ve ona göre tavır almak için bütün bunları görmek gerekiyor.
Türkiye'nin tarihe yeniden doğmasının vakti geldiyse, bu mücadele iyiye doğru seyredecektir.

bugün




Bu yazı 1,415 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Vesayet tortusunu silmek...
    • 20 Eylül 2012 Ana gündem: Terörü yok etmek
    • 12 Eylül 2012 Gültan Kışanak kaçırılsa...
    • 11 Eylül 2012 AK Parti formatının önemi
    • 9 Eylül 2012 Ne kadar çok ''keşke'' diyoruz
    • 7 Eylül 2012 ''Akil adam'' enstrümanı
    • 28 Ağustos 2012 MGK ne yapacak?
    • 26 Ağustos 2012 Düşme, düşersen üzerine çullanırlar
    • 19 Ağustos 2012 Bayram nostaljisi
    • 14 Ağustos 2012 Aygün ve bölgenin çıplak gerçeği
    • 12 Ağustos 2012 115 asker ölseydi...
    • 9 Ağustos 2012 ''Güvenlikçi politika''
    • 7 Ağustos 2012 Şemdinlili bir ananın Karayılan'a mektubu
    • 2 Ağustos 2012 ''Daha büyük harita''
    • 27 Temmuz 2012 Ortak mutluluğu planlamak
    • 26 Temmuz 2012 Ortadoğu'da ne oluyor?
    • 24 Temmuz 2012 Bölgesel Kürt yapılanması
    • 19 Temmuz 2012 Erdoğan'ın kurgusu ne?
    • 18 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu için son raunt
    • 27 Haziran 2012 Türkiye sınanıyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    12,845 µs