0 0 0000

CHP'nin ekonomik vaatleri, ve ''Güneş'' vakası

CHP seçim bildirgesinde hiç boşluk bırakmamış. Ekonomide, siyasette, hukukta ne kadar eksik gördüğü nokta varsa hepsini arka arkaya sıralamış, adına da seçim bildirgesi demiş.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun seçim vaatleri, nicelik olarak eski siyasilerin söylemlerini hatırlatacak kadar fazla olsa da içerik olarak biraz değişmiş.

Vaatlerle uygulamaları birbirine uymuyor.

Bu konuyu nasıl halledecekler bilmiyoruz.

Güçlü bir sosyal devlet vaat ediyor ama vatandaşa yapılan kömür ve eşya yardımlarını, nakdi yardımları eleştiriyor, belediyelerin öğrencilere verdiği bursu engelliyor.

Halka yapılan yardımları popülizm (seçim yatırımı) olarak görürken seçim bildirgesinde yoksul ailelere her ay 600 lira para vermeyi vaat ediyor.

Küresel ekonomiye uygun bir büyüme vaat ediyor, yabancılara arazi satışına, "memleket satılıyor" mantığıyla bakıyor.

Her özelleştirmeyi peşkeş olarak görüyor.

*

Yalnız Kılıçdaroğlu'nun seçim beyannamesini açıklama saatinin Cuma namazı vaktine sarkması, partinin ekonomik ve siyasi vaatlerinden daha çok ilgi çekti.

Program gereği saat 11.00'de konuşması gereken Kılıçdaroğlu, saat 12.40'da ancak kürsüye çıktı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını sadece cumaya gitmeyen ve gidemeyen vatandaşlarımız dinleyebildi.

Açıklamayı saat 11.00'de yapmayı planladıklarını, ancak İstanbul'da basılan bildirgelerin ulaşmasının gecikmesi nedeniyle saati ertelediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu 'Özel bir kasıt yok' diyerek sıyrıldı, ancak herkesi asıl şaşırtan konuşma CHP'li Hurşit Güneş'den geldi.

*

Rahmetli Turan Güneş gibi değerli bir siyasi ve devlet adamının oğlu olan Profesör Dr Hurşit Güneş'in, "Cuma namazını kaza etsinler" sözü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun erken başlayıp Cuma saatine kayan seçim bildirgesini açıklama tarihindeki yanlışlıktan daha vahim.

Neden vahim?

Sırça köşklerden yeni yeni halka inmeye başlayan CHP'nin "değişiyorum" görüntüsünün arkasında hiç değişmediğini gösterdiği için vahim.

*

Babası halkla iç içe yaşayan, onların değerlerini ve hassasiyetlerini bilen ve saygı gösteren bir insandı.

Çiftçilik yapan rahmetli amcam CHP'liydi.

Zaman zaman Ankara'ya gider ve Turan Güneş'in evinde kalırdı.

Kandıra'nın bütün köylerinde Turan Güneş'e, Ankara'ya gitmiş ve devlet adamı olmuş yakın akraba gözüyle bakılır.

Dayımlar demokrat partili olmalarına rağmen Turan Güneş'e büyük saygı duyarlar ve sahiplenirler.

Prof Dr Hurşit Güneş hemşehrilerini üzdü.

*

Hurşit Güneş'in Cuma vakasını, kandıralı saflığını anlatan eniştenin yaşadığı hikayeyle tatlıya bağlayayım.

Kandıranın bir köyüne camiye halı döşemeye gitmişler.

Günlerden de Cuma.

Halıları Cuma saatine yetiştirmek için acele ederken, namaza iki saat kala camiye bir ihtiyar geliyor.

Enişte soruyor: Hayrola amca neden geldin?

-Namaza geldim

-Bugün halı döşeniyor. Cuma namazı yarına ertelendi, haberin yok mu.

-Ha öylemi, diyor ihtiyar, "Hadi size kolay gelsin" deyip gidiyor.

Kandıralılar böyledir; söze inanırlar.

Pazar hikayesi

Rasûlullah'a (sav) bir içecek getirilmişti. Sağ tarafında bir çocuk, sol tarafında ise ashabın büyüklerinden yaşlı kimseler oturuyorlardı.

Efendimiz (sav) sağındaki çocuğa nezaketle:

"–Müsaade eder misin, bu içeceği evvelâ şu büyüklerine vereyim?" deyince çocuk herkesi şaşırtan şu büyük cevabı verdi:

-Senden bana ikram olunan nasibimi hiç kimseye vermem!

Bunun üzerine Peygamber (sav) içeceği o çocuğa verdi.

(Osman Nûri Topbaş, Huzurlu Aile Yuvası, Erkam Yay.)

Haftanın sözü

Seçimlerde laik kesim mağlup oldukça vatandaşa güven geliyor. Harcama yapıyor. Bu seçimden de güven çıkacağını düşünmek lazım.

Bilgi Üniversitesi'nde Ekonomi Profesörü Asaf Savaş Akat.

(EuroFinance'ın düzenlediği 7. Yıllık Konferansı'nda yaptığı konuşmadan)

Çocuklarınıza ikram edin ve terbiyelerini güzel yapın.
Hz Muhammed (SAV)

yenişafak

Bu yazı 1,549 defa okundu.