Hukukun değil de yasayı zorlayarak amaca ulaşmanın gelenek olduğu topraklardayız.
Recep Tayyip Erdoğan’ın yıldızı yükselmeye başladığında şiir tezgahı devreye sokulmuş, Meclis’e girmesi engellenmişti.
Abdullah Gül cumhurbaşkanlığına aday olduğunda 367 tezgahı devreye sokulmuştu.
Geçen seçimlerde AK Parti’nin önünün kesilmesi için karakol baskını tezgahları, şehit cenazelerinde küfür tezgahları, misyoner cinayeti tezgahları devreye sokulmuştu.
Hepsi geri tepti.
Ama tezgahçılar bir türlü akıllanmadı.
Hala yeni tezgah peşindeler.
Bu kez “Veto tezgahı” devreye girdi ama toplumda beklenmedik bir tepki gördü.
Sağduyu hakim oldu ve Yüksek Seçim Kurulu’na bağımsız adayların yolunu açtıracak belgeler birer birer sağlandı.
Buna ragmen kimi merkezlerde şiddete varan eylemler sürdü, gelen haberlere göre Bismil’de polisin açtığı ateş sonucu göğsünden iki kurşun yarası alan bir yurttaşımız hayatını kaybetti.
Sorunun çözümüne rağmen, şiddet tezgahı devam etti.
BDP de bu tezgaha uydu ve Selahattin Demirtaş dün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile olan randevusunu iptal etti.
BDP, Yüksek Seçim Kurulu’nun tavır değişikliğinden rahatsız olduğunu gösteren bir tavıra girmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Gül, AK Parti iktidarının ilk gününden itibaren Kürt sorununun çözümü için çaba harcayan bir siyasetçi.
Cumhurbaşkanlığında da bu sorunun çözümü için olanca gücüyle devreye girdi.
Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Gül ile olan randevusunu iptal etmesi çözümden değil, çözümsüzlükten yana olduğunun bir göstergesi.
BDP’nin içinde kafa karışıklığının bir göstergesi bu aslında.
Dahasını söylersek Kandil ile İmralı arasında bir görüş farklılığı olduğunun ve veto krizinin bu farkı derinleştirmek için kullanıldığı anlaşılıyor.
Öcalan’ın çözüm yanlısı duruşunun, sertlik yanlısı kadroları mutsuz ettiği bir sır değildi. Bu farklılık parti komiserleri aracılığıyla partiye de yansıtılıyordu.Veto krizinin çözüme kavuştuğu saatlerde Bismil’in karışması kaos arayışının bir göstergesi.
BDP de tıpkı CHP gibi birden fazla merkezin hakim olduğu bir parti görünümünde.
Kim nereye çekerse oraya sürükleniyor.
Tezgaha mı geliyorlar yoksa hiç tezgahtan çıkamadılar mı, bilemiyorum.
Medya tezgahı
SABAH’ın sahibi Dinç Bilgin’i tutuklayıp cezaevine gönderenlerin bir hedefi vardı, gazeteyi Hürriyet’leştirmek.
SABAH herşeye rağmen devletin derin unsurlarıyla ilişkisi Hürriyet boyutuna varmayan bir gazeteydi.
Bunun başarılması için Bilgin’in devreden çıkarılması gerekiyordu.
Dinç Bilgin’in tutuklanıp cezaevine gönderilmesinden sorumlu olanların bugün Ergenekon’un avukatı veya CHP’nin milletvekili adayı olması, bu tezgahın gerçek boyutunu ortaya koyuyor.
Ama bu tezgah da geri tepti ve SABAH onca oyuna rağmen devletin derin unsurlarının denetimine girmedi.
Bu sayede Ergenekon’dan Balyoz’a, 367’den kılık kıyafet düzenlemesine kadar pek çok alanda Doğan Medyası yalnız kaldı.
Demokratikleşmenin önündeki engeller tek tek aşıldı.
O yüzden bu son tezgahtan da bir şey çıkmayacaktır.
TESEV’in anayasası
TESEV Türkiye’nin yeni anayasasına yönelik çalışmasını tamamladı.
Basınla paylaşılan metnin “Yurttaşlık, Temel ve Kültürel Haklar” bölümünü dikkatle okudum.
Kürtleri yakından ilgilendiren bir bölüm.
Türkiye’nin Batısı’ndan bu önerilere ne kadar destek çıkar bilmiyorum ama son dönemde yaşananların ardından Doğusu’nu tatmin eder mi kuşkum var.
Paketin anayasa hiçbir şekilde kimliklere referans yapmamalı hükmü önemli.
Ancak anadil konusunda yeterince cesaretli olunmadığı kanısındayım. Anadilde eğitim olmasa da anadil eğitimi gündeme getirilmeliydi.
Ancak geneli itibariyle demokratik zihniyette, bireyi çıkaran bir anlayışla ele alınmış bir çalışma.
Okuyup tartışmaya devam edeceğiz.
star
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle