Başbakan Erdoğan'ın Irak ve "tarihi" Kuzey Irak ziyareti, Türkiye sınırına en yakın domino taşının sallandığı zamanlamaya tesadüf etti…
Suriye'deki huzursuzluğun Ankara'yı kaygılandırdığı sır değil; iki ülke ilişkilerinin tarihin en parlak döneminden geçtiği sırada Şam'ın özgürlük rüzgarının kuranderinde kalması, Türkiye'nin çözünürlüğü en yüksek hassasiyetleriyle izlenecek.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Suriye'ye gönderilmesi herhalde aynı gelişmelerle ilgili olsa gerek.
Yerli ve yabancı bölge uzmanları, domino taşlarının sonraki rotasını keşfetmeye çalışırken, Irak'ı da taş destesine ekliyorlar.. Ama bir farkla; Kuzey Irak'ı da olası dönüşüm listesine ekleyerek!
Irak; politik, ekonomik ve asayiş açısından oturmuş bir ülke değil hâla.. Son Amerikan askerlerinin çekileceği zamanın da yaklaşıyor olması, hem Bağdat'ı hem Kuzey Irak'ı mutsuz ediyor.
Öyle ki, Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Erdoğan'ın ziyaretinden 48 saat önce Washington'a seslenerek, 'gitmeyin' demesi manidar.
Bağdat'ta bir değişim fırtınasını yaratacak parametrelerin oluştuğunu sanmıyorum.. Aynı durum Kuzey için de geçerli...
Hele devrimleri Ortadoğu'nun tadilatı olarak okuyanlardansanız, Kuzey Irak'ta bu türden bir kalkışma yakın durmuyor.
Yine de temkinli olmakta fayda var ve Şeytan doldurur; bir kör kıvılcımın nelere yol açtığını görüyoruz…
Nitekim, 'CNN İnternational'in servis ettiği, "Kurds in Syria 'waiting to take to the streets, academic says" türünden haberlere dikkat gerekir…
Öte yandan görülüyor ki, Türkiye'de seçim öncesi bu fikri akla getirmeye çalışanlar var.. 'Sivil' direniş sloganı altında, Ahmet Türk'ün, "Adalet ve özgürlüğümüzü her gün kat be kat isteyeceğiz. Tunus, Libya ve Mısır’da özgürlük çığlıkları yükseliyor. İnanın ki bizim haykırışımız daha büyük olacak. Biz Mısır, Tunus, Libya’dan daha yüksek sesle özgürlüğümüzü isteyeceğiz" sözleri budur...
Ağır biçimde kınanmayı ve eleştirilmeyi hakediyor!
Petrol tatlı ama Libya'nınki 'tatlı petrol'!
Libya'ya yönelik operasyonu tek gerekçe ile anlamlandırmak eşyanın doğasına aykırı olur...
Diğer taraftan, bütün parametreleri bir tür "blender"a atarak, çıkan hülâsadan şifa ummak da isabetli olmayabilir.
İlla basitleştirerek anlamayı kolaylaştıracaksak, daha önce de söylediğim gibi, bir "Akdeniz jeopolitiği"dir yaşananlar... (Pazartesi akşamı CNNTürk'te Dışişleri Bakanı Davutoğlu da ilk kez bu kadar açık biçimde parelel bakış dillendirdi.)
Enerji, Libya örneğinde "petrol", yaşananların ne kadarını izah edebilir?
Albay Kaddafi'ye yönelik koalisyon atakları ülkenin günlük petrol üretimini-şimdilik-800 bin varil geriletti.. Dünya üretimi düşünüldüğünde ölümcül sayılmaz.
Fakat bölgesel konjonktür ve Libya petrolünün bir özelliği bilindiğinde iş daha farklılaşabilir!
Suudi Arabistan azalan bu payı telafi edebileceğini daha önce açıklamıştı.. Belki eder belki etmez ayrı konu ama Libya petrolünün 'özel dokusunu' yakalayamaz...
Libya petrolü; Sülfür oranı düşük, dünyada müşterisi bol, dizel ve gazoline ürünlere kolaylıkla dönüşebiliyor.
Bu tür kaliteli petrol nadir sayılmaz ama sık da rastlanmıyor.. (Libya petrolünün kesilmesi % 10'luk bir azalma yaratabilir.) Hele Avrupa'yı, özellikle Akdeniz üzerinden "besleyen, yakın" coğrafyada!
Konjonktürü; yani Cezayir'i, Mısır'ı, Bahreyn'i, Suudi Arabistan'ı, Körfez ülkelerini ve zaten yaşanan küresel ekonomik krizin aynı Avrupa'yı nasıl vurduğu anımsanırsa, petrol ve olası fiyatlarının ne anlama geleceği daha iyi anlaşılabilir.
Öyle böyle korku değil bu!..
Cepheden bu bakış, petrolün ne kadar "neden" olduğunu açıklar mı size kalmış...
Fakat ben hâla Libya'nın "kum devrimleri"ne ait domino taşlarından biri olduğunu sanmıyorum!
http://twitter.com/NedretErsanel
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle