2 ayı biraz geçmiş son olarak Şam’a gideli...Açık söyleyeyim...Gittiğimde Facebook yasaktı!..
Genç bir nüfusa sahip Suriye...Tıpkı bizim bir zamanların Youtube yasağında olduğu gibi gençlerin Facebook’tan yararlanmak için bir yolunu bulduklarını söylemişlerdi...Sonrasında, Arap dünyasını sarsan devrimler çağı başladı...Önce Tunus, devamında Mısır...Haber aldım ki, Suriye’deki Facebook yasağı da sonlanmış!..
Şimdi Suriye, ülkenin Daraa kentinde patlak veren gösteriler nedeniyle manşetleri süslüyor...
Türkiye açısından son derece önemli ülkeden söz ediyoruz...
Gerçekten, Suriye’de neler oluyor?
Batı’nın yanıtı mı?..
Arap Devrimi, “Batı tarafından kollanan” iki diktatörün peşpeşe devrilmesiyle yükseldi. Önce, Fransa’nın kontrolündeki Tunus diktatörü Zeynel Abidin bin Ali gitti, devamında Amerika’nın bir numaralı dostu Mısır diktatörü Hüsnü Mübarek...
Bugüne kadar Batı’nın garantörlüğünde işbaşında kalmış iki diktatörün bir anda tarihin tozlu raflarına gönderilmesi, bir karşı harekatın da olacağının habercisiydi...
Libya vuruldu!..
Batı’da özellikle sol kanat yorumlarda Kaddafi’nin de İtalya bağlantısı nedeniyle Batı’nın “müsamahasında” bir lider olduğu savunuluyor ama, geçiniz...
Ülkesinin petrol sektörünü millileştirmiş, petrol ve doğalgazdan gelen geliri fon olarak kullanarak eğitim, sağlık, konut edinme, hatta KOBİ tarzı iş kurma alanında sosyalist çizgiler taşıyan programlar uygulayan bir liderin Batı’nın sempatisini kazanabileceğine kim inanır?..
Libya, Batı’nın Arap devriminin ruhuna karşı geliştirdiği saldırıdır...
...Ve belli ki, sıra , bir başka dışlanmış ülkeye, Suriye’ye gelmektedir...
Suriye’nin gerçek dengeleri...
Arap dünyasında bütün ülkeleri kendi şartları içinde değerlendirmek durumundayız...
Libya’nın Bingazi kenti merkezli aşiret direnişi, bu ülkenin siyasi istikrarını büyük ölçüde bozabilecek güce erişebilir... Orası, 30 büyük aşiretin oluşturduğu bir ülkedir ve Libya’daki siyasetin rengini aşiretler arasındaki dengeler belirler...
Libya örneğine bakarak Daraa kentinde ayaklanan aşiretlerin de benzer sonuçlara varabileceğini, Suriye’yi, “Libyalaşma sürecine” sürükleyeceğini düşünmek yanlıştır.
Suriye, kentleşme oranı yüksek, aşiret bağlarının zayıfladığı, kent orta tabakasının güçlendiği bir ülkedir...
Suriye’nin geleceğine dönük son sözü ise eğitimli genç nüfusunun, orta sınıfının, özellikle de güçlenmiş olan ticaret sınıfının söyleyeceği açıktır...
Askerle çözüm imkansız...
Suriye lideri Beşar Esad’ın ciddi bir sorunu var: Babası Hafız Esad’dan devraldığı ve -ne yazık ki- tam olarak temizleyemediği yönetim kadroları...Beşar Esad, belli ki, Suriye sokaklarında yükselen reform yanlısı düşünceleri iyi takip ediyor ve ülke siyasetinin çağın gerçekleri doğrultusunda yeniden yapılanmasının yolunu açmaya çalışıyor...
Hafız Esad’dan kalan ve gücünü özellikle istihbarat-güvenlik birimlerinde koruyan unsurlar ise, reform yanlısı muhalefeti “geleneksel yöntemle” yani ezerek susturmayı düşünüyor. Daraa’da göstericilere karşı sert müdahale ve ölümler sonrasında Beşar Esad’ın “ölümlerden üzüntü duyduğunu” açıklaması, hatta, ölümlere neden olan yetkililerin soruşturulacağını söylemesi, Şam’daki ana çelişkiyi sergileyen gelişmelerdir.
Suriye gençliği ve ticaretten hayli yüksek mali gelire ulaşan orta tabaka yatırımcıların hedefi, dünya ile bütünleşen demokratik bir ülke kuşkusuz... Ama, Suriye’deki reform yanlılarının bu hedefe ne Alevi-Sünni çatışmasını körükleyerek, ne de aşiret direnişleriyle varmak istemedikleri de belli oluyor.
Zaten, Sünni çoğunluklu bu ülkede yönetimin Aleviler’in elinde olduğunu vurgulayan yorumlar, -nedense- Suriye ordusunun tüm komuta kademesiyle Sünni bir ordu olduğunu görmezlikten geliyor...
Demek... Bu komşumuz hakkında daha çok bilgiye ve soğukkanlı değerlendirmelere ihtiyacımız var...
Bizde bıraktığı izlenim, Beşar Esad’ın babasından miras kadroları devredışı bıraktığı oranda sokaktaki insanın demokratik reform talebini karşılayabileceği yönündedir. Suriye, bunu yapmak zorunda...Çünkü, içini karıştırmak isteyen çok fazla dış gücün hedefinde bulunuyor...
star
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle