Geçtiğimiz hafta oldukça bereketliydi… Dost kitaplar düştü yolumuza. Adeta birer rahmet gibi, birer yağmur taneleri gibi peşi sıra gelen kitaplar.
Bahara iyi girdik.
Mart karıyla kışıyla kazmayı küreği yaktırdı yaktırmasına, ama ardı bereketli geldi.
Önce, yıllardır peşinde olduğumuz bir kayıp kitap ilim âlemine doğdu. Kayıp kitap; Hüseyin Vassaf merhumun Bursa Hatırası. Kaç yıldır bu kitabın peşindeydik… Hele Kara Hocam, bu kitabı görmeden âşık olmuştu. Bir merak işte; Sefine-i Evliya yazarının gözlemleriyle Bursa’yı okumak!
Geçtiğimiz yıl, bir dost meclisinde, tek yazma nüshası olan eserin bulunduğunu öğrenmiş, pek heyecanlanmıştım. Dursun Gürlek Bey bir sahaftan eseri bulmuş, Osmanlıca derslerinde okutuyormuş… Ne ala haber! Hazinenin izinde bir adım… Bir adım daha attık, kadirşinas dost, Mustafa Kara hocamla birlikte yayınlamamız üzere bu güzide eseri fakire teslim etti.
Ne büyük bir lütuf!
Bursa Hatırası, böylece çoğaldı… Bursa Büyük Şehir Belediyesi Bursa Araştırmaları Merkezi’nin yayını olarak görücüye çıktı. Çıktı, ama baskı kalitesi ve sayfa düzeni kitaba pek yakışmadı, bizi üzdü. Bu kitap daha nitelikli yayınlanabilirdi.
Sadece bir tesellimiz var; kayıp kitap, Bursa Hatırası meraklısına ulaştı. Ama keşke…
Beni heyecanlandıran diğer bir kitap aziz üstadım Uğur Derman’ın kitabı. Uğur Bey, Hak ömrünü bereketlendirsin hat sanatımızın mümtaz temsilcisi. Sadece hat mı? Uğur beyin kalemi de kuvvetli… Ne güzel yazıyor? Araştırıyor, inceliyor.
Kubbealtı Yayıncılık, Uğur Bey’in yılların birikimi, araştırma ve inceleme yazılarını bir araya getirmiş… Böylece kırk altı yıllık bir birikim, Ömrümün Bereketi: I adıyla itaba dönüşmüş. Nefis bir baskı, güzel bir iç düzen… Okurken, seyretmenin de zevkine varıyorsunuz.
Bir İstanbul Beyefendisi Uğur Bey; nezaket ve letafet kitapta sûrete tebdil ediyor. Hele hele lütfedip o güzel hattıyla “Aziz-i muhibbim Bilal Kemikli’ye nâcizâne te’lifimiz olan Ömrümün Bereketi: I yâdıgârım…20 Mart 2010 Uğur” imzasıyla fakiri onurlandırması… Ne diyelim? Hak, ömrünü bereketlendirsin azizim üstadım!
Heyecan heyecan üstüne… Çarşamba günü İsmail Kara Beyin lütfettiği posta bendenizi farklı bir âleme götürdü. Ne güzel insansın sen İsmail Ağabey! Hoş, İsmail Bey “ağabeylik” unvanından ziyade “meslektaşım” demeyi tercih eder, ama olsun… İnadına o, İsmail Ağbi’dir. Tıpkı Ali Ağbi –Birinci- gibi. Her ne ise, mesele ağabeylik meselesi değil… Mesele, bir Âkif sevdalısının yıllardır biriktirdiği evrakı gün yüzüne çıkarmasıdır.
Evet, postadan, Sessiz Yaşadım: Matbuatta Mehmet Âkif 1836-1940 adlı kitap çıkıverdi. Büyük boy,797 sayfalık rengârenk fotoğraflarla ve belgelerle müzeyyen bu güzide eser, İsmail Kara ve Fulya İbanoğlu’nun gayretleri ve Zeytin Burnu Belediyesi’nin himmetleriyle hayat bulmuş.
Önümde acil yetiştirilmesi gereken bir iş vardı, dur dedim, dur bugün Sensiz Yaşadım günü… Fakat bir güne sığmayan, bir ay halvet olunacak ve bir ömür taşınacak bir eser.
Âkif’e ve Sensiz Yaşadım’da yazıları bulunan zevata rahmet okudum, eseri bize sunanlara dualar ettim. Duanın bereket vesilesi olduğu gün gibi ortada; zira gün içinde yeni bir posta geldi: Dünden Bugüne Büyük Çekmece… Aziz dost Salih Şahin’in aylardır üzerinde çalıştığı Büyük Çekmece evrakı, diğer gayret ve himmet ehli zevatın da desteğiyle kitap kisvesine bürünmüş. Şehir tarihçileri mutlaka görmeliler…
Derken, Kadim dost Hasan Basri Öcalan ve Bedri Mermutlu’nun iki üç yıldır çalıştıkları projenin de kitap kisvesine büründüğünü söylemeliyim. Büyük Şehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin himâyesinde proje tamamlandı ve bir dizi kitaba dönüştü. Bu dizinin ilk eseri, Tarihi Bursa Mezar Taşları- Bursa Hazireleri adıyla raflardaki yerini aldı.
Ne güzel yağıyor yağmur… Ne ala rahmet.
Bahar bereketi, kitap sağanağıyla aklımızı ve gönlümüzü şenlendirdi.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle