En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Hastalığınız sakın sinsi zatüre olmasın



Siz de zatürree, zatürree başlangıcı, bronşit başlangıcı, keçi gribi, reflü, geçmeyen öksürük gibi teşhislerle doktor doktor dolaşan, en azından birkaç akciğer röntgeni hatta tomografi çektirmiş olan, türlü çeşitli antibiyotik ve öksürük şuruplarına rağmen şikayetleri bir türlü geçmeyen pek çok kişiden biri iseniz bu yazıyı dikkatle okuyun.

Hastalığınız “sinsi zatürree” olabilir!

Önce gelin zatürree, tipik zatürree nedir onlara kısaca bir bakalım ve sonra da sinsi zatürreeye geçelim.

Zatürree, akciğer dokusunun iltihabıdır ve yeni doğmuş bir bebekten en yaşlısına kadar her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Pek çok bakteri, virüs veya mantar zatürreeye yol açabilir. Bunların hepinin ayrı özellikleri olmakla beraber zatürreeleri basitçe iki farklı klinik tabloda toplayabiliriz.

Birincisi tipik zatürree’dir. Ani olarak 40 dereceye kadar çıkan ateş, titreme, dudaklarda uçuklama, öksürük, balgam, nefes alırken bıçak batar tarzda göğüs ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Kanda lökosit adı verilen iltihap hücrelerinin sayısı çok yüksek bulunur. Hastalık, 7-10 günlük penisilin tedavisi ile tamamen düzelir. Tipik zatürreeye sebep olan etkenler içinde pnömokok ismi verilen bakteriler ilk sırada gelir.

Buna karşılık atipik zatürree ise birçok özellikleri ile tipik zatürreeden farklıdır ve halk arasında daha ziyade sinsi zatürree olarak bilinir. Başta mikoplazma, klamidya ve solunum yolları virüsleri olmak üzere pek çok mikrop etken olabilir.

Sinsi zatürreenin özellikleri:

Sinsi zatürreeye daha çok çocuk, genç ve 40 yaşa kadar olan erişkinlerde rastlanır.

Sinsi zatürree, her mevsim görülebilirse de, en çok sonbahar ve kış aylarının hastalığıdır ve salgınlara da yol açabilir. Bu salgınlar özellikle yuva, okul, kışla, yurt gibi gençlerin toplu olarak bulunduğu ortamlarda görülür.

Hastalık, zatürreeli kişinin öksürmesi sırasında havaya saçılan damlacıklardaki mikropların solunmasıyla bulaşır. Mikrop alındıktan sonra zatürreenin gelişmesi için birkaç günlük bir süre gerekir.

Hastaların yarıya yakınında, zatürree belirmeden önce baş ağrısı, boğazda yanma, kırgınlık gibi belirtiler görülür.

Hastaların genel durumları tipik zatürreedeki kadar kötü değildir, yani hastayı yorgan döşek yatırmaz. Bir kısmı hâlsiz de olsalar okullarına veya işlerine devam edebilirler.

Hastaların ateşi de çok fazla yüksek değildir, hatta bazı hastalarda normal bile bulunabilir. Birçok hasta gece yattığında boyun ve başının özellikle de saç diplerinin terlemesinden şikâyetçidir.

Sinsi zatürreenin en önemli belirtisi, çok şiddetli kuru öksürüktür. Öksürük nöbetler halinde gelir. Geceleri çok daha fazladır ve hastanın uykusunu bile bozabilir. Birçok hasta bilhassa da küçük çocuklar öksürürken kusabilir, hanımlar öksürürken idrar kaçırabilirler. Çok şiddetli öksüren bazı kişilerde balgamda çizgi şeklinde kanama olabilir.



Bu yazı 3,063 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,768 µs