Serdar Turgut
0 0 0000
Terör, sosyal sorun değildir
PKKnın planları, daha büyük bir planın bir parçasıdır. Bu daha büyük plan ise Türkiyeyi bölme ve ülke toprakları üzerinde Kürdistanı kurmayı da içermektedir
Yıllardır bir masal anlatılır durur. Bu masalı anlatanlara ve onu dinleyenlere göre terörün temelinde de ekonomik sebepler vardır ve ekonomik azgelişmişlik ve bölgesel sefalet olmasaydı PKK terörünün ortaya çıkması da mümkün değildi. İlk başta son derece makul görünen bu önerme, birçok düşünür ve sol aydın tarafından kabul edilir ve bu nedenle toplumsal meşruiyeti de fazladır. Ancak bu mesele çok ekonomik determinist bir bakış açısını yansıtıyor ve bu da Marksist gelenekten gelir. Ekonomi alt yapıdır ve ideoloji ve onun yol açtığı terör gibi süreçleri de o belirler. Son derece mekanik olan bu bakış açısı çok şeyi anlatır gibi görülür ama açıklayamadığı da birçok şeyi ortada bırakır. Bu ekonomik determinist bakış açısını da Marksistler sorgulamış ve Neo-Marksist sorunsal da üstyapısal diye bilinen süreçlerin de belirleyici olabileceği vurgulanmıştır. Üzerinde düşünülmesi gereken düşünce şudur: PKK, amaçları olan ve bu amaçları doğrultusunda mücadelede kararlı olan bir terör örgütüdür. Gayet tabii ki örgütün sosyal desteğini veren insanlar, yoksulluktan yapmaktadırlar bunu, ama bölge ekonomik açıdan geri kalmış olmasaydı da ekonomik büyüme sürecinde olsaydı örgütün bölücü çalışmaları daha da kamçılanacaktı. Çünkü örgütün planları, daha büyük bir planın bir parçasıdır. Bu daha büyük plan ise Türkiyeyi bölme ve ülke toprakları üzerinde Kürdistanı kurmayı da içermektedir. Bu amaçlar, ekonomik çıkarlar tarafından belirlenmemiştir. Ortada siyasi ve ideolojik inançları olan bir örgütün kararlı mücadelesi vardır. Siz buna karşı mücadeleyi ekonomik önlemlerde ararsanız yenileceğiniz de kesindir. Bu işte, silahlı mücadeleye karşı aynı şekilde karşılık vermekten başka çare yoktur ve bu da yapılacaktır.
Bu gibi günlerde yine bazı çevrelerden meselenin ekonomik boyutunu vurgulayan görüşler ortaya atılacaktır. Bunların kafa karışıklığı yaratmasına izin verilmemeli. Bölgedeki meselenin en iyi tahlilini Türk Silahlı Kuvvetleri yapmıştır. Onlar silahlı mücadele kazanıldıktan sonra bölgeye yardım elinin uzatılmasından yanadırlar. Uluslararası normlarda da doğru olan yaklaşım böyledir. Bu şekilde teröre taviz verilmeden ilerideki teröre toplumsal desteğin temelleri ortadan kaldırılmış olur.
Sonuç olarak ne yazık ki silahlı mücadeleden vazgeçmeyen terör örgütü, yüzlerce genç insanın hayatını yine tehlikeye atmıştır. Türk devletinin kaba güce başeğmesi pek olası olmadığına göre bu meselenin kısa vadede de çözümü maalesef görülmemektedir. Bölgeye yardım eli uzatılması için terörün kurutulması beklendiğinden bu işten en zararlı çıkanlar ise yine bölge halkı oluyor ve bunun da sorumlusu PKKdır.
Bu yazı 833 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
20 Nisan 2009
Cemaat ile TSK diyaloğa girmeli
-
22 Aralık 2008
Erdoğan’ın kızının resmini görünce utandım
-
11 Aralık 2008
Modernizmin ölümü ve anlamsızlık
-
11 Kasım 2008
Fehmi Koru’nun yazısının şifreleri
-
3 Kasım 2008
Acımasız düzen
-
31 Ekim 2008
Medya Faşizmi nedir?
-
28 Ekim 2008
THY’nin devrimci kararı
-
24 Ekim 2008
Krizi fırsata çevirmek
-
22 Ekim 2008
Kriz komplo olabilir mi?
-
2 Ekim 2008
New York şehrinin kapanması
-
16 Eylül 2008
Doğan’ın büyük kötülüğü
-
17 Ağustos 2008
Medya da temizlenecek
-
7 Ağustos 2008
Taşlar yerine böyle oturur
-
27 Temmuz 2008
Faili meçhul hayatım
-
17 Haziran 2008
Derin devlet gurusu
-
23 Mayıs 2008
S-muhtıra
-
1 Mart 2008
ABD’ye nanik yapılmaz
-
29 Şubat 2008
Bölgenin ‘Büyük Abi’si
-
9 Şubat 2008
Fakirlik ebedi oldu
-
15 Ocak 2008
Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık
Yorumlar
+ Yorum Ekle