En Sıcak Konular

Ali Bayramoğlu


Ali Bayramoğlu
0 0 0000

Hangi tartışma? Eksen mi cazibe meselesi mi?



YÖK Başkanı sene başında Muş Üniversitesi'nin açılış töreninde ilginç bir noktanın altını çizmişti.

Diyordu ki, "Türk üniversiteleri her geçen gün, komşu ülkeler, komşu ülke öğrencileri için bir cazibe merkezi haline gelmeye başladı. Güneydoğu'daki üniversitelerde 100'ü aşkın İranlı ve Arap öğrenci okuyor..."

Dahası vardı:

"Trakya'daki üniversitelere ise sadece bu yıl 3 civarında yabancı öğrenci başvuru yapmıştı..."

Osmanlı döneminde Balkanlarda yaşayanlar Müslüman olsun olmasın, İstanbul'a "şehir" derlermiş, sadece şehir.

Ulaşmak istedikleri, en yüce gördükleri yer, "şehir"...

Uzun yıllar sonra bu topraklar yeniden çekim merkezi haline geliyor.

Ülkenin sıkıntısı pek çok... Dünün köhne sorunları, insan hakları, demokrasi, hukuk sorunları, Kürt sorunu, yasaklar, vs, vs...

Ama madalyonun parlayan bir yüzü de var...

İki örnek verelim...

Haziran ayının başları, Mavi Marmara hadisesinin yaşandığı günler...

Fransa'nın prestijli referans gazetelerinden Liberation'da, Gueatta imzalı, Ortadoğu dengesine ilişkin Türkiye politikasına değinen bir yazıda şu satırlar yer alıyor:

"Derken ortaya Türkiye çıktı, Ortadoğu'nun manzarasını yaptığı tek bir hamleyle değiştirdi...

Dünyanın Gazze'yi tekrar görmesini sağlayarak ve ablukanın kaldırılmasına yönelik bir dünya kamuoyu oluşturarak Arap dünyasına diplomatik ve moral bir başarı hediye etti. Şiddete gömülmüş Arap örgütlere ve Araplara, siyasetin erdemleri ve gücü üzerine ders verdi..."

Türkiye'nin demokrasi deneyimiyle geldiği nokta, ekonomik büyümede sağladığı şaşırtıcı başarı ve istikrarlı bir yapıyı sürdürmesi, önemli gelişmeler.

Günlük siyasi itişmeler bu gelişmeleri zaman zaman gölgelese de...

İkinci örnek, bu açıdan daha da çarpıcı...

22 Ekim 2010...

Yine Fransa'nın önemli gazetelerinden birisinde, Le Monde'da "Boğaz'ın Daveti" başlıklı tam sayfa bir makale yayımlanıyor.

Guillaume Perrier imzalı bu makale, Almanya'daki 3. kuşak Türk gençlerinin Türkiye'ye dönme, geleceklerini Türkiye'de kurma arzusunu konu ediniyordu.

Öylesine ki 1961'de "Gastarbeiter"ler, yani davet edilen ilk Türk işçilerinin sayısı 30 binken, sadece 2009'da Türkiye'ye dönen Türk kökenli Almanların sayısı 40 bin civarındaydı.

Perrier, bunun ana nedeninin "ekonomik ve mesleki olarak Almanya'ya oranla Türkiye'de daha çok ışık görmeleri, umutlarıyla Türkiye'nin gidişi arasında bir bağ kurmaları" olduğunu, yaptığı görüşmelerle ortaya koyuyordu.

Gerçekten de bu tür geri dönüşler, ana vatana, geleneğe dönüşün ötesinde, hatta dışındadır...

Üçüncü kuşak Türk kökenli Almanların yaşam tarzı, dil ve kimi değerler açısından Türk kadar, hatta daha çok Alman oldukları dikkate alınırsa, bunlar ekonomik rasyonaliteyi önde tutan dönüşlerdir.

Bu örnek de Türkiye'nin nasıl bir cazibe merkezi olmaya başladığını sergilemektedir.

Burada kritik nokta, ekonomik büyüme ile demokratikleşme ve açık toplum olma arasındaki bağdır...

Mesele bu bağı derinleştirmektir.

Değişime destek kadar, her tür demokratik sorun ve aksaklığın üzerine gitmek gerekmektedir.

Aksaklıkları giderecek olan bu güç ve özgüvenin yaratacağı gelişmedir.

21. yüzyılın ikinci yarısında Türkiye'nin dünyanın en önemli güçlerinden ve gelişkin demokrasilerinden biri olma şansı yüksektir.


yenişafak



Bu yazı 1,016 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Eylül 2012 Sorgulama vakti...
    • 28 Ağustos 2012 Kürt sorununda yeni safha...
    • 25 Ağustos 2012 Kürtlerin şiddeti...
    • 30 Haziran 2012 Anter'in katili yaşlanmış mı?
    • 12 Mayıs 2012 Solun şiddetle hesaplaşması
    • 3 Mayıs 2012 Yeni Türkiye'nin doğum belgesi...
    • 21 Şubat 2012 Dink davası ''sil baştan''...
    • 18 Ocak 2012 İkinci cinayet zamanı
    • 17 Ocak 2012 Hrant'a sözüm var...
    • 21 Aralık 2011 Soykırım ve yasa
    • 3 Aralık 2011 Dönme dolap...
    • 30 Eylül 2011 Yazıcıoğlu ve jandarma...
    • 8 Eylül 2011 Aydının şiddetle sınavı...
    • 1 Ağustos 2011 İstifaların anlamı ve yarını: Pek iyi...
    • 28 Temmuz 2011 Parlamentoda bir terörist...
    • 5 Temmuz 2011 Futbolda temizlik, ülkede temizliktir
    • 10 Haziran 2011 Yeni CHP ha! Hadi oradan...
    • 24 Mayıs 2011 MHP'de yaşananlar ve perde arkası
    • 19 Mayıs 2011 Askere ''leş'' toplatmayan generaller iş başında
    • 19 Nisan 2011 Militarist-ulusalcı batak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,906 µs