En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Resmî dil, iki dil ve sermayenin dili



Kürtçenin etrafına, devleti merkez alan, güvenlik endişeleri ile sınırları tayin edilmiş ve korkularla beslenen bir yasağı yerleştirdik.

Bu basit ve tüketici denklemi 'iki dil' tezi karşısında 'resmî dil' olarak tartışıyoruz. Aldığımız eğitimin, bize metazori benimsetilen ideolojinin eseri olarak resmî dilin Türkçe olduğunu düşünüyoruz. Çok fazla yanılıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmî dili, üniforma gibi tek tip, renksiz, şekilsiz ve kuru bir dil. Türkçeyi en kötü konuşanların ve yazanların en hararetli resmî dil taraftarları olması bu yüzden tesadüf değil. Devletin bu tektip diline rakip ondan daha güçlü başka bir dil var. Üretim girdilerini bir araya getirip istihdam, büyüme ve zenginlik yaratan sermayenin renkli dili bu dil. Bu ülkeyi bir arada tutacak olan hangisi? Yasakların cenderesinde huzursuz bir ülke mi? Üreten, büyüyen, zenginleşen ve hep daha iyisini vaat eden güçlü bir ekonomi ile entegre olmuş bir toplum mu?

Alp Çakaloz'un, yakında çıkacak olan 'Kadınlar Neden Sarışın Olmak İster?' isimli kitabını henüz baskı aşamasında okuma şansım oldu. 'Sarışınlık olgusu' etrafında ilham verici, şok edici ve nefes kesici bir tarih, toplum ve gelecek analizi var bu kitapta. Yazar, kitabın bir yerinde, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in iki hafta önceki Diyarbakır ziyareti ve İş Dünyası Zirvesi'nde yaptığı konuşmadan bahsediyor: '...TV haberlerinde Ümit Boyner'i gördüm..kalabalık bir ekiple gittiği "Diyarbakır çıkarması" kapsamındaki bir toplantıda önce Türkçe-Kürtçe çift dilli bir konuşma yaptı, daha sonra da Diyarbakırlı siyasilerle neşeli bir halay çektiği ekranlara yansıdı.. stilettolarıyla halay çekerken harikulade golden blonde röflesi ışıldıyordu..' Alp Çakaloz, geçmişte 'tutucu ve gerici siyasî konumlar' benimsemiş büyük sermayenin kaptan köşkü olan TÜSİAD'ın kuvvetli bir demokratikleşme iradesi sergilemesini, bu renkli satırlarla özetliyor ve üstlendiği liderliği analiz ediyor: 'Ümit Boyner liderliği, benzersiz bir sıçrayış sürecini başlattı: Büyük sermayenin siyasi süreçteki alışılagelmiş tutumunu, demokratik özgürlükler yönünde geliştirmeyi önerdi.. böylece, burjuvazinin demokratik süreçteki öncü misyonunu hatırlattı ve tarihteki dönüştürücü gücünü yeniden kazanmasının yolunu açtı.. siyasi süreçte ters dönmüş durumdaki büyük burjuvaziyi, yeniden tekerleri üstüne oturttu..'

Alp Çakaloz'un dikkat çektiği aslında bir dil. Bu dil sermayenin renkli ve yaratıcı dili. Sermaye kendi güvenliğini ve geleceğini bu dille arıyor. Sermaye, piyasa ihtiyaçlarını merkeze alan evrensel duruşu ile Türkçeyi de, Kürtçeyi de hiç komplekse kapılmadan iletişime geçmek için seferber ediyor. Ümit Boyner, Diyarbakır'daki bu toplantıda konuşmasına Kürtçe olarak, "Jıbo aşiti, jıbo bırati, jıbo wekhevi sılav jı wetevan, Diyarbakır malameye" diye başladı. Sonra Türkçesini söyledi: "Barış için, kardeşlik için, eşitlik için hepinize merhaba. Diyarbakır bizim de evimizdir." Şöyle devam etti: "Silahları gömdüğümüz, mayınlı topraklara tekrar bereket getirebildiğimiz günleri hayal edebiliyorum."

Geçmiş, TÜSİAD başkanının şu cümlelerinde mahkûm ediliyor: "Bu toplum, bu millet kıt kaynaklarını kalkınmasına değil, olanı reddetmeye, reddettiğini yok saymaya, yok saydığını bitirmeye, düşmanlık üretmeye ayırmak zorunda bırakıldı." Gelecek ise her şeyin başlangıcı olarak 'demokrasi açığı'nın kapatılmasına bağlanıyor...

İşte bu, sermayenin yalın dili. İster Kürtçe olarak ister Türkçe olarak söyleyin, anlaşılmıyor mu? Bugünün dünyası, devletin ekonomiye bekçilik ettiği, sermayenin gelişmesi için hizmete koştuğu bir dünya. Bir ülkenin birliği ve bütünlüğü de piyasanın gücüne bağlı. Ülkeyi koyduğunuz yasaklar değil piyasanın kendisi entegre ediyor. Türkiye, sınırlarının ötesine uzanan tek ve bütünleşmiş piyasasında Türkçeyi gündelik hayat dili haline getiriyor. Resmî dilin bütün engelleme çabalarına rağmen.
 
zaman



Bu yazı 1,037 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,839 µs