En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

İsrail-Türkiye barışı nasıl başladı?



Belli ki hem Ankara hem de Tel Aviv ilişkilerdeki ‘aritmi’yi durdurma niyetinde artık…

Özellikle AKP hükümetinin İsrail’e yönelik dirençli tavrı, yakın zamanda böylesi bir yakınlaşma ümidi vermiyordu. Ama oldu.

Yangına yardıma giden uçakların mucizevi dönüşümü sağladığını söylemek hayli komik olur.. Alevlerin üzerine su serpen uçak görüntüleri 'kamuoyu' için.

Zaten Netanyahu’nun Başbakan Erdoğan’a açtığı teşekkür telefonunda dillendirdiği, “Yangını söndürmeye giden Türk uçaklarını halk görüyor” cümlesinin anlamı da bu.

İlişkileri ılımlı iklime taşıma girişimleri daha önce başlamış olmalı!

Peki neden?. Neden şimdi, İsrail ve Türkiye yakınlaşıyor?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Aralık başında gerçekleştirdiği Washington ziyareti önemli. Davutoğlu’nun özellikle ABD Kongresi’nde gergin anlar yaşadığı sır değil. ‘Yeni’ Kongre’nin net biçimde Türk dış politikasına olumlu bakmadığı, Musevi lobisinin de Davutoğlu’na ‘düşüncelerini açık ve sert biçimde’ söylediği biliniyor. 

Daha detaylandırabilirim ama özeti şu: Davutoğlu tabloyu gördü!

Türkiye’nin NATO zirvesindeki yapıcı tutumu nedeniyle Beyaz Saray’ın memnuniyeti söylenebilir ama.. ABD Dışişleri de ‘kimi konulardaki memnuniyetsizliğin kimi konulardaki işbirliği nedeniyle idare edildiği’ mealinde cümleler kurmuş bulunuyor.

Ve anlaşılıyor ki, Davutoğlu’nun çoklu görüşmelerinin sonunda ortaya çıkan kararlardan biri-gönüllü veya değil-İsrail ile ilişkileri hâl yoluna koyma gereği.

Haaretz Gazetesi’nin iki gün önceki haberinde, İsrail’le yaşadığı sorunların “Türkiye için Washington’da önemli diplomatik zarar yarattığı” cümlesi de bu listeye eklenebilir.

O zararların içinde sayılabilir mi bilinmez; garip bir şekilde atanmayan, Türk basının da üzerine pek gitmediği, bir süredir Ankara’da ABD büyükelçisi bulunmadığı gerçeği de ister istemez akla geliyor.

Tıpkı Tel Aviv’de Türk büyükelçisi bulunmadığı gibi.

Belki her ikisi benzer bir zamanlamayla (!) görevlerine başlarlar.

(İsrail Büyükelçisi Gaby Levi’nin kriz günlerinde görev süresinin uzatılması da bu açıdan okunmalı. Tel Aviv, Levi’nin Ankara’dan ayrılmasını, 'yeni elçiye agreman verilmeyebilir' kaygısıyla durdurdu.)

İki ülke ilişkilerini tazeleme hamlesi başarılı olabilecek mi?

Cenevre’den yansıyan ve bugün (8 Aralık) Başbakan’a anlatılacak gelişmeler işin teknik yanını oluşturuyor…

Belki detaylar sonuç hakkında fazladan fikir verebilir. Örneğin, iki ülke ilişkilerinde mayın görevi yapan Dışişleri Bakanı Lieberman bu sefer sessiz.

Garantisi yok ama kimi konuya vakıf kaynaklar, “bu sefer işin başında haber verildi” diyorlar. Tabii “kızma bak haber veriyoruz mu” dendi yoksa “sesin çıkmasın” mı dendi bu noktada bilinmiyor.

Lieberman’ın bundan sonra söyleyecekleri daha çok, “müzakerelerin taktik kazanımlarına destek için” olabilir!

Bir başka önemli not, şu sıralar Filistin’e yönelik gelişmelerin farklılaşması. Filistin’e tanıyan ülkeler sıklaşıyor gibi.. Tek taraflı devlet ilanı cümlesi daha sık kuruluyor!

Sebebini merak ettiğim bir eş zamanlı yenilik de, ABD’nin İsrail’i yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çalışmaktan vazgeçmesi!  Üzerinde düşünülmeli.

Ve elbette dün Başbakan Erdoğan’ın “devlet özrü” isteyen açıklamaları. Bu talep İsrail’in kabul etmekte zorlanacağı tek madde gibi duruyor.

Bugün geç saatlerde veya yarın, hükümet açıklamalarında nasıl bir gelişme olacağı önemli.

Zira karar ne olursa olsun AKP’nin tabanında da bir reaksiyon yaratacak.

Yumurta ve sucuk şakası tatsız

AB müzakerecisinin 'Bono travması'nı Başbakan’ın tesellilerine rağmen atlatamadığı görülüyor…

Sucuklu-yumurta üzerinden gösterdiği 'humour' doğrusu çok yaratıcıydı!

Bu kötü espriyi öfke nöbeti geçirir gibi yapması da ilginçti.

Kendisinden şunu bekliyoruz şimdi..

Polisin üzerine ‘yumurta attığı’ için gözleri ve burunları patlatılan gençler için dillendirdiği ‘polise karşı aşırı şiddet kullanıldı’ sözlerini, “aynı saatlerde” polise taş, molotof kokteyli atan, panzerleri yakan, sabahtan akşama kadar devletin ve halkın parasını verdiği demirbaşlara zarar veren Hakkarili, Bingöllü, Şırnaklı, Diyarbakırlı vb. gençlere de söylemesi.

Bakalım Avrupa Birliği hangisini mâkul karşılayacak?

http://twitter.com/NedretErsanel



Bu yazı 2,928 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,066 µs