En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Şiddet ve polis



DÜNYANIN her yerinde küçük aktivist gruplar polisle çatışır, böylece medyada geniş yer almayı başarırlar. Halbuki sessizce bildiri yayınlasalar o kadar ilgi çekmez.
Demokrasi diyorsak polisle çatışan aktivist grupların olması kaçınılmazdır. Demokrasilerde polis bunlara karşı aşırı değil, ölçülü güç kullanır. Hatta bu gruplar taşkınlık yapmadan, sadece protesto gösterisi yapıyorsa polisin müdahale etmemesi hukukun ve demokrasinin ruhuna daha uygun olur.
Dolmabahçe’de Başbakan’ın rektörlerle toplantısını protesto eden aktivist gençlere karşı polisin davranışı, maalesef “aşırı güç kullanımı” niteliğindeydi.
Aşırı güç kullanımı hukuka aykırı olduğu gibi ‘pedagojik’ bakımdan da yanlıştır. Zira aşırı güç kullanımı gençlerde radikalizmi ve “polisle çatışma” psikolojisini tahrik eder. Bu yüzden “önleyici” olmaz, aksine, “zincirleme reaksiyonlara” yol açar.
Nitekim, Yıldız Üniversitesi’ndeki olaylardan sonra bu tür gösteriler ve çatışmalar tırmanma istidadı gösteriyor.

Uzun süreli iktidar
Hükümete şunu hatırlatmak isterim: İktidar yılları uzayıp gittikçe muhaliflerin tahammülü azalır!
Bu, sosyal psikolojik bir tespittir. Saltanat rejiminde bile mesela Abdülhamid, Başkâtip Ali Cevat Bey’e “Bir hükümdarın taht müddeti uzadıkça hoşnutsuzların öfkesi de artar” diye söylemişti.
İstisnasız bütün uzun süreli iktidarlar bunun örneğidir.
Bugün, evet, Ak Parti hâlâ tek başına iktidara gelecek halk desteğine sahiptir. Fakat ülkenin öbür yarısı muhaliftir ve iktidar müddeti uzadıkça “aktivist gruplar”ın çoğaldığı ve hareketlendiği de görülmektedir.
“Polisle çatışma” bu tırmanma sürecinin en tipik araçlarından biridir.
Hatta polisle çatışma planlayarak yapılır, olayları tırmandırmak ve “zincirleme reaksiyonlar”ı tetiklemek amacıyla...
Onun için, demokrasilerle polisin “ölçülü” davranması hem hukukun gereğidir hem olayları tahrik etmekten sakınmanın bir tedbiridir.
Evet, hukukun ilk kademe uygulayıcısı polistir; polisin moraline önem vermek hükümetlerin görevidir. Ama hükümetlerin bir görevi de polisin güç kullanımının demokrasiye uygun ve ölçülü olmasını sağlamaktır.

Yumuşak usullerle
Gençlerin eleştirilecek tarafı yok mu?
Başbakan’ın rektörlerle görüşmesine kendilerinin de katılmasını “doğal hak” diye nitelemelerinin neresi haklıdır?
Pankartın sopasıyla saldırmak, bir konferans salonunda huzuru bozmak, yumurta atmak gibi bir hak olabilir mi?
Her toplantıya herkesin katılması gibi “doğal hak”tan bahsedilebilir mi?
Bu gibi soruların cevabı elbette “hayır”dır.
Fakat gençlik psikolojisi diye bir gerçek de var.
Kanları kaynıyor...
Eline silah almayan, molotof atmayan bu gençlerin, sağdan ve soldan ağabeyleri gençlik yıllarında neler yapmıştı?!
Anlayışlı davranmak ve gençlerin adeta kanlarındaki “protest” duygularını büsbütün besleyecek ve onları daha da radikalizme itecek çatışmalardan sakınmak gerekir.
Batı’da küreselleşme toplantılarına karşı yapılan çok daha örgütlü ve geniş çaplı protestoları hatırlayın...
Bilmeliyiz ki demokrasilerde bu tür lokal çatışmalar olur ve yumuşak usullerle yönetilir.

milliyet



Bu yazı 1,095 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,457 µs