En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

BDP, Sinn Fein olur mu?



BDP, Sinn Fein kadar yürekli olsun, biz Kürt sorununu çözeriz… Silahlar tümden devre dışı kalır. Siyasiler konuşur."
Bu çağrıyı sıradan biri değil, iktidardaki AK Parti'nin Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik söylüyor. Önceki gün Taraf gazetesinde Kurtuluş Tayiz'in gündeme taşıdığı bu sözler, iktidarda Kürt sorununu çözmek isteyen sivil bir iradenin var olduğunu gösteriyor. Bir Kürt siyasetçi şöyle diyor:
"Bu çok açık biçimde; 'Biz hükümet olarak diyaloğa açığız, bu sorunu çözmek için üzerimize düşeni yapacağız' demektir. Bu önemli… Ama diğer taraftan bu açıklama hükümetin seçime kadar bir şey yapmayacağı anlamına da geliyor. Aslında adım atmak için bir Sinn Fein'in olması da gerekmiyor. Bugüne kadar atılan adımlar Sinn Fein için mi atıldı?"
Bu gerçeğe rağmen siyasette bir "Yerli Sinn Fein" arayışı olduğu kesin… Gerçi BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, buna "BDP Sinn Fein'in 10 katı kadar yüreklidir. Ama kendilerinin de en azından Tony Blair'in yarısı kadar yürekli olması gerekir" gibi sert bir cevap veriyor ama kamuoyu algısı farklı…
Ortada hem Sinn Fein gibi muamele görmek isteyen, hem de Sinn Fein gibi "bağımsız" tavır koyamayan bir BDP algısı var.
Peki, bu sadece bir algı mı? Daha önce de yazdım, Ahmet Türk, bu algının nedenini başka bir sürece bağlıyor:
"Bizim gibi sorunlar yaşanan ülkelere bakın hepsinde sivil örgütlenme önce başlıyor sonra silahlı örgütler ortaya çıkıyor. Güçlü bir sivil siyaset geleneği var. Bizde tam tersi."
Tam da bu nedenle karşımızda bir Sinn Fein yok. Bir Kürt siyasetçi olamayacağını da şöyle anlatıyor:
"Bırakın BDP'yi BDP dışı siyasetin bile inisiyatif alma şansı yok. O kesimler üzerinde bile silahın gücü belirleyici." Araya girip soruyorum, Türkiye'deki bürokratik devlette olduğu gibi "İşi sivillere bırakırsak nereye gideceği belli olmaz mantığı mı hakim?"
"Evet, aynen öyle. BDP bir bakıma Kürtlerin CHP'si gibi bir pozisyonda. Çünkü burada da 1930'ların özlemi içinde olanlar var. Ama buna rağmen referandum sürecinde başlayan sivil toplum örgütlerinin değişim talebi de kendini dayatıyor. Değişim olacak ama sancılı ve yavaş olacak."
Kısaca bölgede siyaset yapanlar BDP'den bir Sinn Fein tavrı beklemiyor. Hatta seçimlere katılma konusunun bile belirsiz olduğu konuşuluyor.

Kürt Çalıştayı'ndan medyaya öneri
Hafta sonu İstanbul Sirkeci'deki Ottoman Otel'de Sivil Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen "Kürt Meselesinde Bir Adım Çalıştayı"na katıldım…
"Medya ve Kürt Sorunu" üzerine kısa sunum yaptığım çalıştaya, Diyarbakır, Van, Mardin, Bitlis, Elazığ ve Bingöl üniversiteleri ve Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu'nun da aralarında bulunduğu 50'yi aşkın sivil toplum örgütü katıldı.
İki gün süren çalıştayda ortaya çıkanları SDP Başkanı Ayhan Ogan özetledi:
"Bir defa, çok propagandası yapılan bölücülük ve bölünme tehlikesinin boş olduğu ortaya çıktı. Aşağı yukarı Kürtlerin tüm temsilcileri buradaydı ve 'birlikte yaşama iradesi' çok güçlü biçimde ortaya kondu. İkincisi eğer örgüt her hangi bir çatışma ortamı başlatsa bile bunun toplumun çoğunluğunda bir karşılığı olmadığı ortaya çıktı. Yani tüm toplum artık çatışma istemiyor. Bu Batı'da da böyledir. Bu sonuçları hem hükümete götüreceğiz, hem de kamuoyu ile paylaşacağı."
Ben de medyaya ilişkin çıkan sonuçlardan bir kaçını paylaşayım:
* Medya her etnik kesimle ilgili artık dışlayıcı, kışkırtıcı bir dil yerine barışçı bir dil kullanmalı
* Gazeteler ve televizyonlar Kürt dili, kültürü üzerine eğilmeli ve tanıtıcı programlar yapılmalı.
* Mevcut dizilerde, filmlerde etnik farklılıkları arttırıcı değil, yakınlaştırıcı bir yaklaşım izlenmeli.

sabah



Bu yazı 1,121 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,175 µs