Erdal Şafak
0 0 0000
Savaş Lordu
Ruslar'a göre, o bir girişimci; Amerikalılar'a göre ise ölüm meleği. Ruslar onu uçak kiralama şirketi sahibi olarak görüyorlar, Amerikalılar dünyanın bir numaralı silah taciri.
Konumuz: Tayland'da yakalandıktan 2.5 yıl sonra yargılanmak üzere ABD'ye götürülen ve suçlu bulunursa müebbet hapis cezasına çarptırılması beklenen Rus vatandaşı 43 yaşındaki Viktor Bout.
Bilmem hatırlayacak mısınız; 11 Aralık 2009'da Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'dan havalanan "Ilyuşin 76TD" tipi bir Gürcü kargo uçağı ikmal için Tayland'ın başkenti Bangkok'a inişinde bir ihbar üstüne tepeden tırnağa aranmıştı. Uçağın belgelerinde petrol sondaj malzemeleri taşıdığı yazılıydı ama içlerinde tanksavar roketatarların, karadan havaya SA-7 füzelerinin ve kasalar dolusu mühimmatın da bulunduğu 35 ton silah bulunmuştu. Bir Belarus ve dört Kazak vatandaşından oluşan mürettebat tutuklanmış, silahların İran'a götürüldüğü belirlenmişti. Hem de hayli karmaşık bir güzergâh izlenerek: Uçak Bangkok'tan havalansaydı, daha sonra Sri Lanka, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ukrayna'ya uğrayacak, oradan Tahran'a geçecekti.
İşte o uçak Sovyet ordusunun eski pilotlarından Viktor Bout'un şirketine aitti. Daha doğrusu Bout'un dünyanın birçok ülkesine (Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Svaziland, Liberya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi) dağıttığı onlarca şirketine kayıtlı 60 küsur uçaktan biriydi.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra "Ticaret"e atılan ve Kızıl Ordu'nun hem uçaklarını, hem de depolarda çürümeye yüz tutmuş silahlarını yok pahasına satın alan Bout'un inanılmaz yaşamı filmlere konu oldu. Örneğin, Nicolas Cage'in başrolünü oynadığı "Savaş Lordu" filmi tümüyle onu anlatıyor.
ABD ve BM belgelerinde Bout tarihin gelmiş geçmiş en büyük silah tüccarı diye niteleniyor. Adnan Kaşıkçı'dan, hatta Birinci Dünya Savaşı'nda tüm taraflara silah satarak başdöndürücü bir servet edinen Muğla doğumlu, Tatavla (Kurtuluş) bıçkını Basil Zaharoff'tan bile büyük bir kaçakçı...
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyesi Gayle Smith'in "O oralardan geçmeseydi, Afrika'daki kanlı çatışmalar çok kısa sürede ve çok daha az can kaybıyla bitebilirdi" diye anlattığı Bout, gerçekten her sıcak noktada her tarafın silah ihtiyacını karşıladı:
Örneğin, Angola'da hem hükümet güçlerine silah sattı, hem de onunla savaşan UNITA gerillalarına.
Sierra Leone'de öyle, Liberya'da öyle, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde öyle, Sudan'da öyle...
Afganistan'da, 2000'lerin başında hem Ahmet Şah Mesud'a silah satıyordu, hem Taliban'a, hem de Burhaneddin Rabbani'ye...
İşini bilen bir tüccardı; uçakları yükünü teslim ettikten sonra boş dönmüyordu. Kongo'dan silah karşılığı elmas kabul ediyordu, Kenya'ya uğrayıp demeti 2 dolardan aldığı glayölleri Dubai'de 100 dolara satıyordu.
Buraya kadar tamam. Ama... İşin bir de "Ama"sı var.
ABD, Sudan iç savaşı mağdurlarına insani yardım ve BM görevlileri göndermek istediğinde Bout'un uçaklarını kiraladı.
Sri Lanka'da tsunami faciasında yiyecek ve ilaç atan ilk uçaklar Bout'un filosu oldu.
Filipinler'de hükümet Ebu Sayyef örgütüyle rehine pazarlığı yapacak temsilcileri bölgeye göndermek için Bout'tan uçak kiraladı.
BM Kalkınma Programı acil durumlarda ondan yardım istedi. Hem de birçok kez.
Yani, Bout, bazen silah taciri oldu, bazen uçak kiralayıcısı.
ABD onu işine geldiği zaman kullandı, işine gelmeyince "En çok arananlar" listesine aldı.
Başta ABD ve Rus gizli servisleri olmak üzere birçok gizli güçle sıkı ilişkisi bulunan Bout'u almak için ABD neden bu kadar ısrarcı oldu? Rivayet muhtelif.
Bir iddiaya göre, Bout cezasında indirim karşılığı işbirliğini kabul edip "Öterse", Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in örtülü operasyonları açığa çıkacak. Bu da, Başkan Dimitri Medvedev'in elini güçlendirmekten, Putin'in Kremlin'e dönüş umutlarının suya düşmesine kadar bir dizi olasılığın kapısını aralayacak.
Bir başka iddia da şu: Viktor Bout'tan 2001'deki bir operasyonu aydınlatması istenecek. O tarihte tüm uluslararası sözleşmeler çiğnenerek Ukrayna'dan İran'a nükleer başlık taşıyabilen X-55 balistik füzeleri gönderildi. Bu operasyonun arkasında dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney vardı!
Sizce Viktor Bout -ama en büyük ama değil- sadece silah tüccarı mı? Yoksa gölge oyununun aktörlerinden veya kuklalarından biri mi?
Bu yazı 1,384 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
31 Temmuz 2012
Körfez'e büyüteç
-
22 Temmuz 2012
Tarih yolları kesiştirince...
-
4 Nisan 2012
Demokrasiyi taçlandırmak
-
1 Nisan 2012
Suriye aktörleri
-
4 Mart 2012
Fıkra gibi
-
1 Şubat 2012
Konsey'i beklerken
-
16 Ekim 2011
1961 Ekim'i
-
26 Eylül 2011
New York'tan dönüş gündemi
-
20 Ağustos 2011
Şam'la satranç
-
12 Ocak 2011
Aslında biz bize yeteriz
-
8 Ocak 2011
Referandum
-
26 Aralık 2010
Krizin öbür yüzü
-
27 Kasım 2010
Senede bir gün
-
18 Kasım 2010
Savaş Lordu
-
16 Kasım 2010
Beşik sallanıyor
-
9 Ekim 2010
Sri Lanka modeli
-
26 Eylül 2010
Dolmabahçe'de medyatik kahvaltı
-
28 Ağustos 2010
BDP'lilerin söylemleri
-
30 Haziran 2010
Ortaklık
-
15 Mayıs 2010
Atina'dan
Yorumlar
+ Yorum Ekle