Mahmut Övür
0 0 0000
Alevilerin 'statüko' ile yüzleşmesi
Referandumda "evet" oyunun önde çıkması bazı siyasi partileri derinden sarstığı gibi toplumsal kesimleri de yüzleşmeye itti.
Görünen o ki en sert yüzleşmeyi de, bu ülkenin önemli toplumsal dinamiklerinden biri olan Aleviler yaşayacak.
Daha doğrusu şu anda o süreç başladı bile... Başladı çünkü Türkiye'nin en çok özgürlüğe ihtiyacı olan kesimi Aleviler, bu ihtiyacın tam tersi biçimde blok halinde "yetmese" de özgürlük getiren anayasa paketinin karşısında yer aldı. Bu derin bir çelişkiydi. Peki, Alevileri bu çelişkiye iten neydi?
Sorunun cevabını önümüzdeki günlerde "Demokrat Alevi Girişimi" adıyla yeni bir örgütlenmeye hazırlanan Su TV Genel Müdürü Yalçın Özdemir veriyor:
"Türkiye'nin dönüşümünde önemli bir mihenk taşı olan anayasa değişikliğine evet çıkmasından sonra, artık Alevlerin de vesayetten beslenmeyen bir duruş sergilemesi gerekir."
Aslında bu tartışma farklı biçimlerde de olsa tüm Aleviler arasında sürüyor. Hayır-evet çelişkisi daha çok tartışılacak.
Özdemir, tam da bu noktada Alevilerle referandum süreci arasında ilginç bir bağ kurulduğuna dikkat çekiyor ve şöyle diyor:
"Eğer Kılıçdaroğlu CHP'nin başına getirilmeseydi, Baykal devam etseydi, Aleviler büyük oranda evet diyecekti. Bunun önünü kesmek için Kılıçdaroğlu CHP'nin başına getirildi. Çünkü bu referandumda evet oylarının yüzde 70'in üzerinde çıkması demek, CHP'nin cumhuriyet tarihi boyunca izlediği tüm politikaların iflası anlamına gelecekti."
Gerçekten de kısa sürede CHP'ye yoğun Alevi akını oldu. Sadece Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden bir gecede ayrılanların sayısı hayli yüksekti. Tüm bu olup bitenler yavaş yavaş da olsa Alevilerin kendi pozisyonlarını sorgulamaya başladığını gösteriyor:
Özdemir referandumun bunu hızlandırdığı düşüncesinde:
"Aleviler, bugüne kadar statükoyu korumaktan yana oldu; bugün de oylarını ağırlıklı CHP'ye verdi. Bence bu CHP için kullandıkları son oydur. Ortada kısmi de olsa özgürleşme getiren bir paket var ve darbecilere yargılanma yolu açılıyor. Bu Alevilerde bir kırılma yaratacaktır. Çünkü 12 Eylül cuntasının cezaevlerinin yüzde 60'ı Alevilerden oluşmaktaydı. Evet çıkması bu nedenle bir düşünme payı, bir kendini sorgulama süreci başlattı. Şu an dilekçe verenlerin çoğu Alevi..."
Sadece Aleviler değil, dindarlar da, Kürtler de referandum sonrasını iyi sorgulamalı ve demokrasi dersleri çıkarmalı...
Bu yazı 1,210 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
AK Parti kongresi ve Barzani
-
28 Eylül 2012
AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
-
23 Eylül 2012
CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
-
20 Eylül 2012
Otobüste 200 er
-
18 Eylül 2012
CHP günahlarından arınıyor
-
11 Eylül 2012
CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
-
1 Eylül 2012
Ya silah ya siyaset
-
30 Ağustos 2012
CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
-
19 Ağustos 2012
Barışı kirletmemek lazım
-
14 Ağustos 2012
Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
-
10 Ağustos 2012
Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
-
24 Temmuz 2012
Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
-
19 Temmuz 2012
CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
-
18 Temmuz 2012
CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
-
17 Temmuz 2012
CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
-
8 Temmuz 2012
Siyasetin yeni aktörleri
-
6 Temmuz 2012
CHP'de kurultay pazarlamacıları
-
3 Temmuz 2012
Zana'nın demokratik yolu
-
24 Haziran 2012
Uçak düşürme bir tuzak mı?
-
19 Haziran 2012
Gülen'in kararı neyin sinyali?
Yorumlar
+ Yorum Ekle