'tanınmayan birinin yokluğu fark edilmez'.
lindon
Deleuze Foucault'ya şunu dedi: 'Bize çok temel bir şeyi ilk öğreten siz oldunuz: Başkaları için konuşmanın bayağılığını'.
Muhteşem bir kültürü olan entellektüel, herşeyi bilen adamdır. Bilmedikleri hakkındaki fikirleri bildiklerinden daha heyecan vericidir. İki unsur var. Bir: Mühteşem bir kültür. Nietzsche'de olan türden. İki: Herşeyi bilmek. Bilmedikleri hakkındaki fikirleri bildiklerinden daha heyecan verici olmak.
Aydın, entellektüel ile denk değil. Aydın, bir başka adam, bir sınıf, bir grup, bir doktrin adına konuşan konuşmacı. Vekil. Avukat. Memur. Aydınlanmış olduğuna ilişkin iddia sahibi.
Entellektüel olmak, birikim olayıdır. Aydın olmak, devrim olayı.
Birçok yerde, entellektüel, aydın kavramlarının kullanılması doğru, anlamlı, işlevsel değil. Birçok yerde entellektüel, aydın, konuşmuyor.
Yapılan, simulasyon: Entellektüel, aydın olarak gösterilenler, entellektüel, aydın olarak takdim ediliyor. Seçilenler, ana dilinde aksak. Hiçbir lisan bilmiyen, ana dilinde konuşamayan konuşmacı seçiliyor.
Bilinen şey, konuşulmaz. Bilinen şey, bilinen şeyin ancak değiştirilmesi amacı ile konuşulur. Bir değiştirme, yanlışlama. Doğrulama için konuşma, konuşma olmuyor. İşe yaramaz.
Kitapta yazan şey de konuşulmaz. Konuşanın okur olduğu varsayılır.
Aranan şey hakkında konuşulur, konuşulan, konuşmacının aradığı şey oluyor.
Deleuze: "Her birimiz tam olarak kendi hayatları, kendi kanılar olan ve diğeriyle işbirliği yapmaya ve tartışmaya niyetlenen kişiler olsaydık sorun olurdu...Kişiler olduğumuzda hiç de emin değiliz: Bir hava akımı, bir rüzgar, bir gün, günün bir saati, bir dere, bir yer, bir muharebe, bir hastalık kişsel olmayan bir bireyliğe sahiptir. Özel isimler vardır. Bunlara hecceites diyoruz. İki dere, iki nehir gibi birleşirler. Dil içinde kendilerini ifade eden ve farklarını yaratan onlardır, ama onlara kendilerine özgü bireysel bir yaşam veren ve aralarından bir şeyin geçmesini sağlayan dildir. Herkes gibi kanı düzeyinde konuşuruz ve 'güneş doğuyor' dediğimiz gibi, 'ben' deriz, ben bir kişiyim. Ama biz bundan emin değiliz, bu kesinlikle iyi bir kavram değil. Felix ile ben, ve bizim gibi başka birçok insan, kendimizi tam tamına kişiler olarak hissetmiyoruz".
Manken kızların konuşmalarını tekrarlamak, bir konuşma şekli değildir. Manken, büyük bir dalganın üstünde durmaya çalışan bir sporcudur. Dalga, değiştirilen, kurgulanan, oluşturulan, piyasanın eğilimine göre yeniden oluşturulan bir şekil. Manken, kâr ençoklaştırılmasına yönelik bir idealleştirme, uyumlulaştırma, bedensel aynılaştırma modeli. Model, kökensiz. Evrensel. Model, kitleden parça, en iyi parça. Bir ayrı, bağımsız, yeterli, kişilik değil.
Tanınmayı sağlayan, dil oluyor. Üslup yoğunlaştırılmış karakter olarak ayırdettiren ve ayırdedendir. İkili çalışır. Yabancı olanı çekiyor ve kendini ortaya koyuyor.
Kendinden emin olanlar aslında olmayanlardır. Lisan bir gösterge olarak şeyleri açığa çıkartır.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle