En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Referandum'un Daltonları



Ramiz Ongun, 41 yıllık MHP tarihinin yaşayan en büyük efsanesi. MHP içinde ve dışında ülkücü sıfatı taşıyan veya makam işgal eden hiç kimse kıdemce onun üzerinde değildir.

Onun hayatı MHP tarihinin eksiksiz her fasılasını kapsar. Kişiliği, liderlik potansiyeli, kitleleri etkileme ve peşinden sürükleme yetenekleri tartışılmaz. Tanıyan her kişi ahlâkını ve seciyesini teslim eder. Siyasî tartışmaların, parti rekabetinin dışında ve üstünde olan ülkücü kimliği, kemale ermiş haliyle tek başına onun şahsında tecessüm eder.

Tanımayanlar için Ramiz Ongun'a dair kısa bilgiler:

Ülkü Ocakları'nın ilk kurucu genel başkanı. Ülkücü Hareket'in ilk gençlik lideri. 1969 yılında, gazeteci Beyhan Cenkçi, Dev Genç Federasyonu Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü ile Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ramiz Ongun'u (bir de Sosyal Demokrat gençlik liderini) bir araya getirip tartıştırıyor. Kızılay'daki Gazeteciler Cemiyeti binasında gerçekleşen bu tartışma, o dönemin çok önemli olaylarından biri. İçeride tartışma devam ederken dışarıda iki taraf büyük bir kalabalık halinde tetikte bekliyor. Sonra bu tartışma Bayram gazetesinde üç gün boyunca olduğu gibi tefrika ediliyor. Daha oluk oluk kan dökülmeden, her şeyin başlangıcında bu tartışma, iki tarafın saf ve samimi duygularını ve biraz da ezberlerini olanca berraklığı ile yansıtıyor.

Bayram gazetesindeki bu tartışmanın gördüğü büyük ilgi, TRT'yi harekete geçiriyor. Henüz televizyon yayınlarının başında olan TRT, aynı üçlüyü yan yana getirip büyük ilgi çeken bir program yapıyor. Ramiz Ongun çok başarılı bir performans sergiliyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, programı izliyor ve Ülkücü gençlik liderini çok beğeniyor. Köşk'e davet edip taltif ediyor. Cumhurbaşkanı ile Ramiz Ongun arasında çok özel bir dostluk gelişiyor. 12 Mart darbesinden sonra rahmetli Türkeş'in çok özel bir rica ile Ramiz Ongun'u Cumhurbaşkanı'na gönderdiğini, kendisinden dinlemiştim.

Ramiz Ongun, ilerleyen yaşına rağmen hâlâ bir gençlik lideri. Her an kitleleri peşine takıp sürükleyecek cerbezeye ve ikna gücüne sahip. Kürsüye çıktığı zaman kâğıttan okumuyor. Başarılı bir hatip olarak fikrini ve zikrini hem aklıyla hem de gönlüyle ortaya koyuyor, muhataplarını sarıp sarmalıyor. Belki de Ülkücülüğün en saf ve duru halini temsil eden doğuştan lider özellikleri yüzünden, MHP'nin bugününden uzakta duruyor.

Ramiz Ongun, geçtiğimiz gün yazılı bir açıklama yaparak referandumda "evet" oyu kullanacağını açıkladı. Bu açıklama şu anlama geliyor: Ülkücüler referanduma "evet" desteği veriyorlar; MHP'nin bugünkü yönetimi ise "hayır" kampanyası yürütüyor. Ülkücü liderler "evet" diyor; MHP'li yönetici kadro ise "hayır" diyor.

Ramiz Ongun'un AK Partili olmadığını söylemeye gerek yok. Referandumun bir parti meselesi olarak ele alınmasına karşı çıkıyor. "Rahmetli Türkeş'in karşı çıktığı Anayasa'ya bizim Daltonlar niye sahip çıkıyor?" diye soruyor. Pakete karşı gerekçe üretemediği halde hayır kampanyası yürüten MHP'yi, Ramiz Ongun'un Dalton kardeşlerden hangisine benzettiği ortada. Kadir Gecesi referandum fetvası veren MHP Genel Başkan Yardımcısı'nı bu benzetme tam yerine yerleştiriyor. Hani "referandumu gerçekleştirenlerin abdestinin kabul edilmeyeceği" fetvasını veren MHP'li yönetici var ya!

Ülkücüler "evet", MHP'li yöneticiler "hayır" diyorlar. İdam edilen ülkücüler üzerinden politika yapan MHP, idamdan kıl payı kurtulan ve ömrünün 10-11 yılını 12 Eylül komploları yüzünden zindanlarda geçiren ülkücülere ağır hakaretlerde bulunuyor. Referandumda 'evet' oyu vereceğini açıklayan Ülkücülere yönelik MHP'den gelen ağır sözleri eleştiren Ramiz Ongun, "11 yıl hapis yatmış insanlara hakaret ediyor. Buna hakkı yok. Şehitlere sahip çık, gazilere hakaret et. Ne vicdansızlıktır, Devlet Bey'e yakışır mı? Çok ciddi bir çelişki..." karşılığını veriyor.

"Anayasa'yı değiştirmek kahramanlık olacak" sözü, Ramiz Ongun'un koyduğu son nokta.

Galiba, referandum kampanyasının en akılda kalıcı benzetmesi Ramiz Ongun'un "bizim Daltonlar" benzetmesi olacak. 13 Eylül sabahı, "sahi biz neden 'hayır' demiştik?" diye soranları Red Kid okur gibi gözünüzün önünde canlandırmayı deneyin.

zaman
 



Bu yazı 1,183 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,452 µs