En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

'Özgürlük ve demokrasi' çığlığı



Her mitingin bir ruhu var... O ruh insanları meydanlara çekiyor. Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Kazlıçeşme mitingine hakim olan ruhu, şu iki sihirli sözcükle anlatmak mümkün:
"Özgürlük ve demokrasi..."
Dillere de pankartlara da bu iki sözcük hakimdi. Gazeteci Ufuk Güldemir sık sık "Amerika zenginliğini özgür düşünceye borçlu" derdi. Bir an Kazlıçeşme meydanını ve çevresini donatan sloganlara baktım:
Her tarafta bu özlemi dile getiren ve birbirini tamamlayan sloganlar vardı:
"Özgürleşme, zenginleşme, demokrasi ve askeri darbelere karşı olma..."
Bu durumu 22 Temmuz 2007 ve 2009 mitingleriyle kıyasladım. Kalabalık boyutu bir yana, beklentiler farklıydı. Burada milletvekili olma, belediye meclisi üyeliği veya başkanlığı beklentisi yoktu.
Kuşkusuz kitleleri meydanlara toplamak önemli ama o kitlelerin o meydanlara akması çok daha önemliydi.
Kazlıçeşme'ye birkaç koldan gelen insanları izledim ve birçoğuyla konuştum. Meydanın diliyle gelenlerin dili ortaktı.
Ayrıca o meydanı dolduran kalabalıkların çeşitliliği de dikkat çekiciydi. Her yaştan, her toplumsal kesimden yüzbinler o meydanı doldurmuştu.
Yağmur, ramazan ve kandil olmasına rağmen bu ciddi bir kalabalıktı. Kazlıçeşme meydanı İstanbul Ataköy'de oturanını da Sultanbeyli'de oturanını da, başı açığını da, kapalısını da bir araya getirmişti.
Peki, Ataköy ve Sultanbeyli'de oturanı aynı meydanda buluşturan neydi?
Genç bir kadın şöyle diyordu:
"Ne kadar siyasallaştırmaya kalksalar da biz gerçeği biliyoruz. Bu referandumda evet diyeceğim çünkü daha fazla demokrasi ve özgürlük istiyoruz. Bunu da çocuklarımızın geleceği için istiyoruz. Ve bir daha darbe olmasın istiyoruz."
Sultanbeyli'den gelen uzun sakallı, İslami giyimli yaşlı birinin cevabı da farklı değildi:
"Demokrasi için buradayız. Ama sadece bize değil herkese demokrasi için evet diyoruz. Allah'ın izniyle darbelere de son vereceğiz..."
Kucağında üç yaşındaki çocuğu ve eşiyle miting meydanına gelen genç işçinin söyledikleri de onları tamamlıyordu:
"Eşim ve çocuğumla buraya gelmemin bir tek nedeni var, hiçbir şey eskisi gibi olmasın. Yeni bir anayasa istiyoruz. AB standardında bir yaşam istiyoruz. Yani tam demokrasi istiyoruz."
Meydan dolaşmaları sürerken kürsüye Başbakan Tayyip Erdoğan çıkıyor. Sanki meydana tılsımlı bir el dokunmuşçasına hareketlenme başlıyor. En yoğun alkışı ve tepkiyi son "rahibe" tartışmasına ilişkin sözleri alıyor:
"Benim başörtülü bacılarımın örtüsünü rahibe kıyafetine benzettiler. Sonra da kalkıp 'Bizim değil, Başbakan sorumluyu bulsun' dediler. 24 saat geçmeden sorumlular bulundu. Sen kalkacaksın bu ülkede benim başörtülü bacıma, kardeşime rahibe benzetmesi yapacaksın. Halkımdan ve bizden özür dilemelisin."
Konuşma sürerken miting meydanının dışına çıkıp çevreye bakıyorum. Bir kısım insan ayrılırken, hâlâ gelenler de var. Mitinge yeni gelen ve Hataylı olduğunu söyleyen yaşlı bir işçiyle konuşuyorum.
Şöyle diyor:
"Herkes 12 Eylül darbesinde Güneydoğu'da büyük zulüm yaşandığını bilir. Oysa bizim Hatay'da yaşadığımız zulüm ondan daha beter. Bir daha o günlere dönmek istemiyoruz. AKP'ye oy vermediğim halde bu mitinge geldim ve evet diyeceğim. Hepimizin darbelerden kurtulması için buna ihtiyacımız var."
O konuşmayı yaparken hoparlörlerden Başbakan Erdoğan'ın şu sözleri duyuluyor:
"Silivri'de avukat, İstanbul'da demokrat olunmaz..."
Hataylı işçi aradığı cevabı bulmuş gibi umutlanıyor:
"İşte bu gerçeği hepimizin görmesi lazım. Ergenekon'un içinde benim yakınlarım da vardı, hepsi 2007 yılında darbe bekliyorlardı. Ama başaramadılar. Düşüncemiz ne olursa olsun darbelere karşı çıkmadan, bu ülkeye özgürlük ve demokrasi gelmez."
Kazlıçeşme mitingi dipten gelen çığlığın açığa çıktığı alandı. Oraya gelenler öfkeleriyle değil, hissiyatlarıyla, yaşanmış deneyimleriyle darbelere ve vesayet rejimine karşı "Özgürlük ve demokrasi" çığlığıyla cevap veriyordu.
Bu Türkiye toplumunun kaderine el koyduğunun işaretiydi.

sabah



Bu yazı 1,242 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,852 µs