En Sıcak Konular

Hayati Sır



Hayati Sır
0 0 0000

Tefekkür olmadan insan hakikati anlayabilir mi?



 

Hiç bilmediğin bir konuda tefekkür etmek… O konu ‘hayat’! Ne bilebilir ki insan sadece yaşayarak! Ne kadar yaşarsan yaşa… Senin hayatın uçsuz bucaksız bir kâinatın ortasında ne ifade edebilir ki!

Bir bilginin bir anlam ifade edebilmesi için o bilgi üzerine tefekkür etmek şarttır… Tefekkürsüz bir bilgi hiçbir şey ifade etmez… Bir formüldür sadece… Bir laboratuar bilgisidir… Kuru bir iskelettir… Onun ete ve ruha bürünmesi için tefekkür şarttır… Herkesin anlayacağı ‘bir’ anlama gelebilmesi için…

Kâinatta ne varsa hepsi tek bir anlam taşır… O anlama varmak için işte tefekkür şarttır… Tefekkür edebilmek için insanın kendi kalbi ile barışık olması gerekir… Kalbin aynası ‘temiz’ olmalıdır… Her an huzurda hissetmelidir kendini… O zaman nasıl günaha düşebilir ki! İnsan, Cenab-ı Allah’ın huzurundayken günah işleyebilir mi?

Kalbin evinde doğdu ilk söz… Ve o sözü biz hiç unutmadık… O sözü bize unutturmak isteyen şeytanı hemen bildik ve yok saydık… İnsan bir defa gördüğü kâbusu bir defa daha görmek isteyebilir mi? O kâbusu görmemek için bir daha gözünü kırpmaz bile…

Ve Allah’ın huzurundan düşmemek için her an ‘bir’ zikir hali içinde kalır… Tefekkür ve zikir… Zikir arttıkça tefekkür hali daimi olur… Ve ona Cennet’in kapıları açılır…

Şeytan bir daha giremez onun göz aralığına…

İşte tam burada sormak gerekir; ‘hayat’ nedir? Bu tefekkür yolculuğunu yapmış insanla, sadece gününü yaşamış bir insan arasındaki fark gözleri görenle, gözleri kör bir insan arasındaki fark kadardır…

Kâinatı tefekkür ederek görenle, görmeyen hiç bir olur mu?

‘Tasavvuf’ yolculuğu için Kur’an-ı Kerim üzerine tefekkür şarttır… Kalbin gemisi ile açılır insan bu ummana… Eğer ‘kalb’ bakımsızsa, gemi su alır ve batar… Bu geminin bakımı için devamlı olarak tefekkür şarttır… Bakımsız ‘kalb’ ‘hiçbir’ anlam bulamayabilir bu tefekkür denizinde…

Ve anlayamaz, anlamlandıramaz, ürker, korkar ve telaşla kıyıya doğru yüzmeye başlar…

Vahyin sınırları içinde kalacak bir tefekkür içinse ibadet şarttır… İman etmiş bir ‘kalb’ ancak o zaman yolunu kaybetmez…

Ve her düşüncesi ile Allah’a varır…

İnsanın kalbindeki ‘söz’ onu Cenab-ı Allah’ın huzurunda tutar… Zikri bırakmayan ‘kalb’ vahyi hiç unutmaz… ‘Vahiy’le gelen, kâinatın birliğidir, tevhid ruhudur… Kalbindeki ‘emanet’i hatırlatmak için gönderilmiştir ona… Ama asıl önemlisi ona Rabbinin kim olduğunu bildirir… Ve Rabbini bilen insan elbette kendini de bilir…

‘Hayat’ın ne olduğu ile ilgili merak biraz da bu ‘emanet’in ne olduğunun üzerine düşünülmesiyle giderilebilir…

Kâinatın ortasında bir insan ve onun kalbine emanet edilmiş ‘bir’ sır!

Tefekkür edebilen bir insan varabilir ancak bu sırrın ne olduğuna…

O insan bu sırrı açık açık anlatsa bile kalbinin temizliği ölçüsünde anlayabilir her insan bu sırrı… İlahi hakikatten bu kadar nasiplendirilmiştir…

Hakikat aslında her yerdedir… Bu hakikati her an görenler ve ne olursa olsun bu hakikate kör olanlar vardır…

İşte tevhid zırhı, insanın her daim hakikati gören bu gözlerini korur…

Vesselam.



Bu yazı 5,543 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Eylül 2014 Ey kâfirler! Okunabiliyor artık alınlarınızdan kimliğiniz!
    • 3 Eylül 2014 Ey dünyadaki dayanılmaz acılar karşısında sırıtan sırtlanlar!
    • 29 Ağustos 2014 Şeytan bilemez ki kimdir o! Şimdilik ‘bir’ meçhuldür!
    • 25 Ağustos 2014 Yeni Atlantis! Yeni Kudüs! ‘Oku’yun! Korunun!
    • 20 Ağustos 2014 İstanbul’un alnı şu an secdededir!
    • 13 Ağustos 2014 Manevi başkent İstanbul’dur! Yakındır!
    • 8 Ağustos 2014 Ey sır dolu ‘Bir’ kalbin ‘Hiç’ bilinmeyen yolcuları!
    • 4 Ağustos 2014 Yakındır! Ey müminler! ‘Bir’ ferahlık gelecek!
    • 28 Temmuz 2014 Gazze’de sustunuz! Mescid-i Aksa yıkılırken de susacak mısınız?
    • 23 Temmuz 2014 Ey tuğrul kuşu! Ey hakikatin kılıcı! Zaman bu zamandır!
    • 17 Temmuz 2014 Allah bize yeter ey müminler!
    • 12 Temmuz 2014 Rabbimizin huzurundayken Peygamber Efendimizi incitmeyin!
    • 7 Temmuz 2014 Şeytan için zorlu günler başlıyor! Elhamdülillah…
    • 1 Temmuz 2014 Dünyada şu an ne yaşanıyorsa yaşansın! ‘Hakikat’ budur!
    • 27 Haziran 2014 Hadi! Kurtulun bu Ramazan! Şeytana olan bağımlılığınızdan!
    • 23 Haziran 2014 Ey mazlumlar birleşin! Bitsin bu zulüm artık!
    • 19 Haziran 2014 “Hak geldi, bâtıl zail oldu.”
    • 14 Haziran 2014 Cin tasallutundan kurtulun! Huzur bulun!
    • 9 Haziran 2014 İnsanın ‘halife’lik sırrı Cennet’tedir!
    • 5 Haziran 2014 Rabbimizin ‘emanet’ini iyi koruyun ey müminler!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,998 µs