0 0 0000

Dışişleri savunmayı sitesine koyacak mı?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan’a giderken gündemdeki konular hakkında çok dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Örneğin, hükümetin AİHM’de utanç verici bir savunma yaptığı...

...Dink Cinayeti konusunda “Hrant Dink maalesef gerekli tedbirler alınmadığı için hayatını kaybetti” dedi.

Örneğin, Genelkurmay’ın adeta dilini yuttuğu Heron iddiası konusunda “hiçbir şeyin üstü kapatılamaz. Yanlışları olanlar varsa bunların ayıklanması gerekir” dedi.

Örneğin, Kürt Sorunu konusunda “terörle mücadelede her türlü yöntem devreye girer. Önemli olan terörü bitirmek, ülke gündeminden çıkarmaktır. Elbette devlet, terörle masaya oturup pazarlık yapmaz; ama devletin birçok kurumu vardır ve onlar nasıl hareket edeceğini bilir” dedi.

Devlet Başkanı bunları söylüyor...

Peki, temsil ettiği devlet ne yapıyor?

***

Hükümet, 2007 yılında suikasta kurban giden Hrant Dink’in ölmeden önce Türklüğü tahkir suçundan aldığı cezaya karşı yaptığı başvuru ile öldürüldükten sonra Dink Ailesi’nin yaptığı başvurularla ilgili AİHM’e gönderdiği savunmada, mahkûm olmasına neden olan yazıyla halkı tahrik ettiği, nefret söyleminde bulunduğunu iddia etmekle kalmıyor, öldürülmesinde de neredeyse tek suçlu olarak Dink’i gösteriyor...

Eleştiriler üzerine bu savunmanın altında imzası olan Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “hükümet adına AİHM’e sunulan görüşte, Hrant Dink cinayetinden sorumlu olanlar için hafifletici gerekçeler bulunmaya çalışıldığı ya da cinayetten maktulün sorumlu tutulduğu anlamına gelen ifadelerin kullanıldığının iddia edilmesinin en hafif tanımlama ile yakışıksız olduğunu belirtti.”

Acaba bu açıklama ne kadar gerçeği yansıtıyor?

Eser Karakaş’ın dünkü yazısı bu açıdan çok çarpıcıydı:

“Dışişleri bürokrasisi savunmasında ısrarlı ise zaten kamusal nitelik taşıyan savunma metnini Bakanlığın internet sitesine koysun, vatandaşla paylaşsın ve böylece Dışişleri’nin ‘Dink en değerli aydınlarımızdan biriydi’ ifadesinin samimiyetini herkes görsün.

AİHM’e intikal etmiş Dink davası gibi bir davada zaten en doğru yol hiç savunma yapmamak olmalı idi...”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasının arkasında ise AİHM’e gönderilen savunma dosyasını web sitesine koymalıdır...

Devlet Başkanı ile Dışişleri Bakanlığı’nın AİHM savunması arasında büyük bir çelişki olduğu kuşkusuz...

Bu açıkça oraya çıksın.

***

Heronlar konusu da tam bir skandala dönüşüyor.

Cumhurbaşkanı, “Heron iddiasını inceletiyorum hiçbir şeyin üstü kapatılamaz” diyor...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkâri’nin Çukurca ilçesindeki Hantepe baskınında insansız hava uçakları olarak adlandırılan Heron’ların çektikleri görüntüler ve sonrasıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’nın soruşturma başlattığını ve konunun takipçisi olduklarını söylüyor...

Ama gel gör ki bu çok ağır ve ciddi iddiaya karşı Genelkurmay’dan hiçbir açıklama yapılmadığı gibi, Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Hantepe’deki Heron skandalını soran gaziye “o videonun koordinatları başka yerden alınmış” diyebiliyor...

O video görüntülerindeki erlerimizin videoyu doğrulayan demeçleri karşısında da sessizliğini aldırmazca korumaya devam ediyor.

***

Cumhurbaşkanı, “terörle mücadelede her türlü yöntem devreye girer. Önemli olan terörü bitirmek, ülke gündeminden çıkarmaktır. Elbette devlet, terörle masaya oturup pazarlık yapmaz; ama devletin birçok kurumu vardır ve onlar nasıl hareket edeceğini bilir” diyor...

Ama...

“İçişleri Bakanlığı’nın çözüme direnen milliyetçi bürokrasisi” eylemsizlik kararını hayata geçirecek olan sonuç alınmasın diye İmralı’ya koster göndermiyor...

Başbakan bizzat devreye girerek sorunu çözmek mecburiyetinde kalıyor...

***

Devlet Başkanı’nın saptamaları ile “zıt” istikamette faaliyet gösteren bir bürokratik yapı var.

Dışişleri Bakanlığı içinde, Hrant için “hak etti ondan öldürüldü” diyen bürokratlar...

Susan bir Genelkurmay ile olayı çarpıtmaya uğraşan bir Savunma Bakanı...

Ve “barış” gelmesin diye kosterin yolunu kesen İçişleri Bakanlığı’ndaki kimi memurlar...

***

Devlet Başkanı...

Hükümet Başkanı...

Ve başka telden çalan bakan ya da bürokratlar...

Bu nedir Allah aşkına?

Ve bu “direnç noktaları” için neden gereğini yapmazsınız?

star

Bu yazı 1,277 defa okundu.