En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Siyasetin yumuşamasına ihtiyacımız var



Başbakan Erdoğan, doğru bir adım attı. Meclis şartı aramaksızın liderlerden randevu istedi. Terörü konuşmak için... Hepsinden de olumlu cevap aldı. İlk görüşmeyi DSP ile yaptı. Bugün de BBP ve Saadet Partisi'nin genel başkanları ile bir araya gelecek.

Liderlerin terör gibi yakıcı bir sorunu konuşmasından doğal ne olabilir? Gelin görün ki bu buluşmalar bile güçlükle gerçekleşmekte... Liderlerin görüşmesi, bir süredir siyasetin gündemindeydi. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, 'Liderler bir araya gelebilmeli.' dedi. Şahin'in temennisi kamuoyundan destek gördü.

Buluşma değişik yönleriyle tartışıldı. Nasıl bir yol izlenecek? Kim kime gidecek? Bir masanın etrafında zirve mi yapılacak, yoksa tek tek mi bir araya gelecekler? Yöntem çok geçmeden belli oldu. Zirve değil 'liderler turu'...

BDP malum, ayrı telden çalıyor. Maalesef MHP kapıyı baştan kapattı. Önce kesin dille 'olmaz' dedi, ardından bazı şartlar öne sürmeye başladı. Oysa kapalı kapılar arkasında Bahçeli'nin Erdoğan'a söyleyecek sözü olmalıydı. Teröre karşı alınması gereken önlemleri, OHAL'i neden istediklerini, ülkeyi bekleyen yakın tehlikeleri ayrıntılarıyla anlatmalıydı.

MHP lideri, mesajlarını her hafta kamuoyuna duyuruyor diyebilirsiniz. Nitekim dün de konuştu. Ancak ikili görüşmenin anlamı başka... Sadece mesaj alışverişi değil. Buluşma karşılıklı anlayışın gelişmesine zemin hazırlayabilirdi. MHP'nin terör konusunda ne denli hassas olduğu malum... Bu fotoğrafın içinde yer almalıydı.

Tabii liderlerin buluşması deyince gözler hemen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na çevrildi. CHP lideri Baykal gibi davranmayacağının işaretini vermişti, konu ilk gündeme geldiğinde 'görüşmeye açık olduğunu' söyledi. Erdoğan'ın teklifini parti yönetimine getirdi. Ve cevap da 'olumlu' oldu.

Yarın Erdoğan'la Kılıçdaroğlu Meclis'te bir araya gelecek. Gündem belli; terör... Ancak başka konuları konuşmanın önünde de bir engel yok. Avrupa Birliği'nden dış politikaya kadar... CHP'nin yeni lideri Kılıçdaroğlu, Baykal'a göre daha esnek.

İktidar partisi ile anamuhalefet partisi liderinin bir araya gelmesi, siyasi açıdan çok önemli. Uzun süredir böyle bir görüşme olmadı. Ekim ayında Erdoğan demokratik açılımı anlatmak için randevu istedi, Baykal 'kamera' şartı koştu, buluşma gerçekleşmedi.

Türk siyasetinde liderler ayaküzeri selamlaşma ve tokalaşmanın ötesinde oturup konuşma geleneğine sahip değil. Dün de böyleydi, bugün de farklı değil. Siyasi mücadele, kavga kültürü uzlaşmanın önünde... Geçmiş yıllarda liderlerin bir araya gelememeleri askerî darbelerin, siyasi krizlerin gerekçesi olarak sayıldı.

Ben bu görüşmeye olağanüstü anlam yüklemesem de liderlerin birlikte fotoğraf vermelerini önemsiyorum. Türk siyasetinde bugüne kadar eksikliği hissedilen manzara çünkü... Onun için heyecan verici. Bütün medya bu görüntünün peşinde...

Tamam, bir 'büyük buluşma' değil. Abartılı sonuçları olmayacak. Ama önemli bir görüşme... İktidar ile ana muhalefetin lider düzeyinde konuşabiliyor olması, küçümsenmeyecek bir olay. Bakarsınız siyasi iklimi yumuşatacak ılık bir meltem estirir.

Hiç kimse Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesinden terörü bitirecek bir reçete beklemiyor. Tarafların görüşleri zaten belli. Kılıçdaroğlu'nun terör konusunda ne düşündüğünü bilmeyen yok. CHP'nin bazı politikalarına esneklik kazandırsa da ana çizginin dışına çıkabilmiş değil. Terör konusundaki referansları partinin eski raporları...

Başbakan Erdoğan'ın liderler turu doğru bir adım... Yarın gerçekleşecek Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesi, Türk siyaseti açısından ihtiyacı hissedilen önemli bir fotoğraf. Psikolojik etkileri olacak. Umarım arkası gelir. Ve yeni buluşmaların kapılarını aralar.

MHP lideri Bahçeli keşke kendisini dışarıda tutmasaydı. Terör konusundaki düşüncelerini medya üzerinden değil, doğrudan Başbakan'ın yüzüne söyleseydi. Terörle mücadeleye katkı sunmuş olurdu.

 
zaman



Bu yazı 1,015 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,115 µs