Serdar Turgut
0 0 0000
Savaş nasıl önlenir
Hamas liderinin Türkiye'ye gelip görüşmesiyle birlikte Türkiye, dış politikasında yeni bir anlayışla hareket etmeye başladı. İlk başta bu ziyarete karşı gelen başta ABD ve İsrail olmak üzere tüm taraflara amacın Türkiye'nin arabulucu ve aktif olarak kendisine önem kazandırma çabasının olmadığı, asıl amacın bölgede barışın oluşması durumunda Türkiye'nin de bundan çok olumlu etkileneceği bilinerek bunu sağlamak olduğu anlatıldı. Aynı zamanda Türkiye tüm taraflara kesilen iletişimlerini isterlerse bir gün tekrar başlatmaları için bir açık kapı oluşturmak istediğimiz ve isteyenin istediği zaman bu açık kapıyı kullanabileceği anlatıldı. Sonradan görüldü ki bu açık kapıdan yararlanmak isteyenlerin sayısı hayli fazlaymış. Hatta Hamas liderinin Türkiye ziyaretini en çok eleştiren ABD, İsrail ve İngiltere de Türkiye'nin arabulucu olarak sıunduğu imkandan yararlanmaya çalışıyor. Bu stratejinin fikir babalığını yapan Başbakan'ın başdanışmanı Ahmet Davutoğlu bir ay içinde 10 ülkeyi ziyaret etti ve ayrıca ABD Başkanı, İsrail Başbakanı ve Rusya Devlet Başkanı Putin de Ankara'yı arayıp, bölgedeki durum ve Türkiye'nin çabaları hakkında bilgi almaya çalıştılar.
Hatta askerlerini kurtaramadığı için savaşa hazırlandığı günlerde bile İsrail, Türkiye ile 24 saat kesintisiz bağlantı kurarak barışa bir şans daha verebilmek için uğraştı. Şimdi Ortadoğu'nun son derece kırılgan durumu nedeniyle savaş fiilen başladığı halde; İsrail, Türkiye'nin görüşmeler için açık tuttuğu kapıyı kullanmaya hala daha istekli.
Savaş başlamış olsa ve arabuluculuk çalışmaları tam sonuç almasa bile Türkiye'nin bu son atağı hem kendi dış politikamızın geleceği hem de bölgede Türkiye'ye yaklaşımlara etkisi açısından çok önemlidir. Eski günleri hatırlayalım; bölgede barış için 1990'lı yılların başında başlatılan Oslo-Madrid sürecinde Türkiye'ye bölgede çok etkili olabileceği halde sen kenarda dur denilmiş ve bu sürece karışmaması istenmişti. Çünkü o dönemde dünyaya sunabileceğimiz yeni bir fikir yoktu. Yeni formüle edilen fikir, bölgeye tarihsel bağları olan Türkiye'nin birbirlerine düşman olan tarafların her zaman görüşmek için kullanabilecekleri bir açık kapıyı hazır tutacağıdır. Bunun işareti ise Hamas liderinin Türkiye ziyareti ile verilmiştir. Bu cesur bir politikadır ve de olması gereken budur. ABD ve İsrail bunu anlamışlardır ama Türkiye içinde bazı çevreler bunun önemini anlamamaya ısrarlılar ve hükümetin hak ettiği övgüyü vermemekte kararlılar.
Şu anda hızla süren savaşın bir gün bitirilmesinde de yine en büyük güvence Türkiye'dir çünkü tarafların birbirleriyle görüşmek için başka açık kapıları yoktur.
Bu yazı 3,872 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
20 Nisan 2009
Cemaat ile TSK diyaloğa girmeli
-
22 Aralık 2008
Erdoğan’ın kızının resmini görünce utandım
-
11 Aralık 2008
Modernizmin ölümü ve anlamsızlık
-
11 Kasım 2008
Fehmi Koru’nun yazısının şifreleri
-
3 Kasım 2008
Acımasız düzen
-
31 Ekim 2008
Medya Faşizmi nedir?
-
28 Ekim 2008
THY’nin devrimci kararı
-
24 Ekim 2008
Krizi fırsata çevirmek
-
22 Ekim 2008
Kriz komplo olabilir mi?
-
2 Ekim 2008
New York şehrinin kapanması
-
16 Eylül 2008
Doğan’ın büyük kötülüğü
-
17 Ağustos 2008
Medya da temizlenecek
-
7 Ağustos 2008
Taşlar yerine böyle oturur
-
27 Temmuz 2008
Faili meçhul hayatım
-
17 Haziran 2008
Derin devlet gurusu
-
23 Mayıs 2008
S-muhtıra
-
1 Mart 2008
ABD’ye nanik yapılmaz
-
29 Şubat 2008
Bölgenin ‘Büyük Abi’si
-
9 Şubat 2008
Fakirlik ebedi oldu
-
15 Ocak 2008
Enerji güvenliğinde stratejik ortaklık
Yorumlar
+ Yorum Ekle