En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Teröre karşı ortak söylem



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun terörle mücadele konusunda bir araya gelmeleri yeni bir süreci başlatabilir. Kılıçdaroğlu’nun Gediktepe karakoluna yapılan baskından sonra gösterdiği yaklaşım, yeni bir siyaset anlayışını da gündeme taşıdı.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a seslenirken teröre karşı ulusal bir politika belirlemek gerektiğini vurgulamış ve CHP’nin katkı vermeye hazır olduğunu duyurmuştu. CHP lideri, bu amaçla Başbakan Erdoğan’la bir araya gelmeye hazır olduğunu da kamuoyuna açıkladı.

Erdoğan da hazır
Kılıçdaroğlu’nun bu tutumu takdir topladı. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan ve ana muhalefet liderinin bir araya gelmesinin halka büyük moral vereceğini belirtti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da benzeri açıklamalar yaptı.
Tahmin edileceği gibi Başbakan Erdoğan’a, Kanada dönüşünde yöneltilen ilk sorulardan biri Kılıçdaroğlu’yla görüşüp görüşmeyeceği oldu.
Başbakan Erdoğan’ın da Kılıçdaroğlu’yla görüşmeye hazır olduğu, verdiği yanıttan anlaşıldı:
“Elbette Sayın Kılıçdaroğlu’yla da görüşürüm. Sayın Bahçeli’yle de görüşürüm; TBMM içinde veya dışında tüm siyasi partilerle görüşürüm. Bu konuda siyasi partiler olarak ortak bir söylem geliştirebilirsek, terör örgütünü de mahkûm etmiş oluruz.”
Bu açıklamalar karşısında Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yakında bir araya gelecekleri sonucunu çıkarabiliriz. Keza, Erdoğan’ın diğer muhalefet liderleriyle de görüşeceği anlaşıldı.

Doğru bir yaklaşım
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun diyaloğa açık, terörü siyasi araç olarak kullanmaktan uzak tutumu, siyasi partiler arasında yeni yaklaşımın yerleşmesine katkıda bulunacak gibi gözüküyor.
Gerek Kılıçdaroğlu’nun önerisi gerek Başbakan Erdoğan’ın görüşmeye hazır olduğunu gösteren yanıtı, sadece topluma moral vermekle kalmayacak, ayrıca terörle mücadele konusunda siyaset kurumunun ortak bir söylem ve politika geliştirmesine de ortam sağlayacaktır.

Yapıcı muhalefet
Kılıçdaroğlu, yapıcı bir muhalefet anlayışına sahip olduğunu gösterdi. Hele konu terör gibi ulusal nitelik taşıyan bir sorun olunca, hiç tereddüt etmeden, diyalog ve ulusal politika oluşturulmasını önerdi.
Ulusal politika oluşturulması hükümet tarafından da önemsenmelidir. Liderler arasındaki görüşmelerin arkası da gelmeli; terörle mücadelede ortak kararlar alınabilmelidir.

Sivil toplumun katkısı
Bu süreç sadece liderlerle ve siyasi partilerle de sınırlı olmamalı. Sivil toplum da bu süreçte aktif rol almalı. Nitekim son bir hafta içinde İstanbul’da ve Diyarbakır’da bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının yaptıkları açıklamalar da bu yönde bir gelişmeye işaret ediyor.
Sivil toplumun sadece siyasi partiler ve güvenlik güçlerine yönelik değil, terör örgütüne yönelik baskılarını da artırmaları gerekir. Sivil toplum örgütleri, bu talebi ısrarla gündemde tutarlarsa etkili olur. Ancak, terörden devleti, hükümeti ve güvenlik kurumlarını sorumlu tutan; terör eylemlerini meşru göstermeye çalışan; PKK söylemiyle paralellik taşıyan açıklamalar, toplumun ortak sesi olamaz.
Önümüzdeki dönemde en etkili gelişme, iktidarıyla muhalefetiyle siyaset kurumunun ulusal bir politika üretmesi olur.



Bu yazı 1,120 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,691 µs