Bu köşede dün çıkan yazıdaki bir cümle hakkında okurlarımdan çok sayıda mektup aldım. Önce cümleyi aktarayım: “Bana göre Kürt sorununun ve PKK sorununun çözümünün en ideal yolu, eşit vatandaşlığa dayalı modern demokratik cumhuriyet modeli.”
Okuyucularımın bir bölümü, benimle (kısmen) aynı görüşte, bu modelin hâlâ geçerli ideal bir model olduğunu düşünüyorlar. Ben hâlâ geçerli olduğundan çok emin değilim ama geçerli olmasını sahiden isterim.
Bir başka bölüm okuyucu, “Zaten burası eşit vatandaşlığa dayalı demokratik bir cumhuriyet” diye özetleyebileceğim bir görüşü dile getiriyor, Kürtlerin toplumda ayrımcılığa tabi tutulmaksızın her yere gelebildiğini, milletvekilleri içinde, Kürtlerin toplumdaki oranından daha yüksek oranda Kürt kökenli milletvekili olduğunu ileri sürüyor, demokrasinin de kör topal da olsa işlediğini, demokrasi eksikliğinden kaynaklanan dezavantajların herkes için aynı olduğunu söylüyorlar.
Bir temenniyi ifade ediyorsa bu görüşe katılmaya hazırım ama maalesef gerçek hayatta durum böyle değil. Kürtlere yönelik ayrımcılık ve eşitsizlikle ilgili hep verdiğim bir örnek var: 21 plakalı bir otomobille İstanbul’dan Bodrum’a tatile gitmeyi deneyin, görün bakalım yolda başınıza neler geliyor...
Bu örneğe kızan, Diyarbakır’daki yoğun terörden ötürü polisin yollarda 21 plakalı araçları sık çevirmesinin doğal olduğunu söyleyenler çıkıyor sık sık. Ben de cevaben daha birkaç ay önce yaşanan bir olayı, Diyarbakır’dan Trabzon’un bir ilçesine hediye edilen itfaiye aracını hatırlıyorum o zaman. İtfaiye aracı sırf 21 plakalı ve Diyarbakır’dan hediye edildi diye ilçede halk galeyana gelmiş, araç yakılmak istenmişti, hatırlayın.
Benim cümleme tepki gösteren üçüncü ve dördüncü gruplar da var ama onların söyledikleri daha çok hakaret olduğu için burada onları anmaya gerek yok.
***
Abdullah Öcalan’ın cezaevinde avukatlarıyla yaptığı görüşmelerden sonra yayımlananları okuduğumda, Öcalan’ın ve onun kontrol edebildiği kadarıyla PKK’nın yeni siyasi hedefleri konusunda bir fikrim var.
Bu hedefler, Kürtlerin salt kültürel kişliklerinin tanınması, bu kimliğin ve kültürün yaşatılıp geliştirilmesi için Kürtçe eğitim dahil birtakım adımların atılmasıyla sınırlı değil.
PKK (Öcalan diye okuyun) artık bir demokratik özerklikten söz ediyor, kendi polis gücüne sahip olmak, yerel yönetimlerin yetkilerinin kısmi yasamayı da kapsayacak şekilde genişletilmesini, kendi bayrağını, yani adı konmamış bir federasyonu öngörüyor.
Bu hedeflere ulaşırlar ulaşamazlar, PKK’yla bu hedefler çerçevesinde pazarlık olur olmaz ayrı mesele.
***
Eşit yurttaşlığa dayalı demokratik cumhuriyet için kimsenin kimseyle pazarlık etmesi gerekmez. Bu zaten, dünyada çağdaş demokrasilerin ulaştığı noktadır; Türkiye’nin de demokrasisinin toplumda ayrımcılığa uğradığı için dezavantajlı olan etnik, dini, kültürel veya felsefi grupların bu dezavantajlarını giderecek aktif tedbirleri alan, demokrasinin yerinden yönetim ilkesini hayata geçiren bir olgunluğa ulaşmasını, yani Avrupa Birliği seviyesine gelmesini hepimiz istemeliyiz zaten.
Bu seviyede bir demokraside devlet iktidarı kendi vatandaşıyla inatlaşmaz, bir çekişme içine girmez, aksine ortada bir sorun varsa bu sorunu nasıl çözeceği üzerine odaklanır her seferinde. Anadillerin eğitim dahil gündelik hayatın her alanında serbestte kullanılmasının önüne engel koymak düşünülmez bile.
***
Tarif etmeye çalıştığım ideal demokrasi düzeyini bu ülkede kovalamalıyız elbette. Ancak benim korkum, başta da söyledim, PKK’nın artık bu kadarıyla yetinmeyeceği, daha doğrusu bütün bu aktif önlemlerin hayata geçmesinin ‘Kürt sorunu’nu ortadan kaldırmaya artık yetmeyebileceği.
radikal
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle